BERLİN —
Avrupa Parlamentosu seçimlerinden tam 50 gün önce gerçekleşen kurultayda CDU liste başı adayı olarak İskoç kökenli Aşağı Saksonya eyaleti eski başbakanı David McAllister’i seçti. Kurultayda ayrıca geçen Eylül ayındaki federal seçimden bu yana boş olan CDU Genel Sekreterliği’ne partinin sağ kanadının temsilcilerinden Peter Tauber seçildi.
Delegelerin oylarının yüzde 97'sini alarak seçilen Peter Tauber yaptığı konuşmada Avrupa’nın ‘sadece ekonomik değil, bundan daha çok bir değerler topluluğu’ olduğunu, buna paralel internete uygulanan sansürle Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne ait olmadığını ispatladığını savundu.
CDU Grup Başkanı Volker Kauder de Türkiye'nin Avrupa'nın din ve ifade özgürlüğünden çok uzak olduğunu söyledi.
AB’deki muhafazakar partilerin liste başı adayı ve CDU kurultayının onur konuğu Lüksemburg eski başbakanı Jean Claude Juncker ise 2000’li yılların ortasında kaydedilen ilerlemelerin ardından son zamanda Türkiye’nin özgürlüklerin ve demokrasinin genişletilmesi için inisyatif almamasını eleştirdi. ‘Facebook, Twitter'ı yasaklamak değil, özgürlük ve demokrasiye yol açmak gerekiyor. Ancak Türkiye de şu anda bunu yapmıyor‘ diyen Juncker, buna rağmen AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu söyledi. Müzakerelerin devam etmesinden yana olduğunu belirten ve ‘müzakerelerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile değil Türkiye ile yürütüldüğünü’ ifade eden Lüksemburglu politikacı, müzakerelerde hukuk ve hukuk devleti gibi tartışmalı alanlara yoğunlaşılması gerektiğini savundu. Juncker Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin önümüzdeki 5 ila 10 yıl içerisinde mümkün olmadığını da belirtti.
Öte yandan CDU’nun Hessen eyaleti Ren-Taunus bölgesi örgütünün kurultay öncesinde verdiği Türkiye ile müzakerelerin durdurulması şeklindeki önergesi sürpriz bir şekilde kurultayın gündemine alınmadı. Bunu gerekçelendiren kurultay başkanı Hessen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier ‘Demokrasinin temel ilkelerine uymayan bir Türkiye’nin üyelik perspektifinin gittikçe azaldığını müzakereler kapsamında anlatılması lazım’ şeklinde konuştu.
Başbakan Angela Merkel’in konuşmasında Türkiye konusuna girmemesi ise dikkat çekti. 30 Mart seçimleri sonrasında Başbakna Merkel’in sözcüsü, Almanya’nın prensip olarak dost ülkelerde yapılan özellikle yerel seçimleri yorumlamadığını açıklamıştı.
Bu arada yerel seçimler sonrasında Türkiye’nin AB üyeliği üzerine sürdürülen tartışmalar ve Türkiye’deki son gelişmeler Amerika’nın Sesi Türkçe’nin mikrofonunu tuttuğumuz sokakdaki Berlinli Türklerin de gündemini belirlemeye devam ediyor.
Delegelerin oylarının yüzde 97'sini alarak seçilen Peter Tauber yaptığı konuşmada Avrupa’nın ‘sadece ekonomik değil, bundan daha çok bir değerler topluluğu’ olduğunu, buna paralel internete uygulanan sansürle Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne ait olmadığını ispatladığını savundu.
CDU Grup Başkanı Volker Kauder de Türkiye'nin Avrupa'nın din ve ifade özgürlüğünden çok uzak olduğunu söyledi.
AB’deki muhafazakar partilerin liste başı adayı ve CDU kurultayının onur konuğu Lüksemburg eski başbakanı Jean Claude Juncker ise 2000’li yılların ortasında kaydedilen ilerlemelerin ardından son zamanda Türkiye’nin özgürlüklerin ve demokrasinin genişletilmesi için inisyatif almamasını eleştirdi. ‘Facebook, Twitter'ı yasaklamak değil, özgürlük ve demokrasiye yol açmak gerekiyor. Ancak Türkiye de şu anda bunu yapmıyor‘ diyen Juncker, buna rağmen AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu söyledi. Müzakerelerin devam etmesinden yana olduğunu belirten ve ‘müzakerelerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile değil Türkiye ile yürütüldüğünü’ ifade eden Lüksemburglu politikacı, müzakerelerde hukuk ve hukuk devleti gibi tartışmalı alanlara yoğunlaşılması gerektiğini savundu. Juncker Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin önümüzdeki 5 ila 10 yıl içerisinde mümkün olmadığını da belirtti.
Öte yandan CDU’nun Hessen eyaleti Ren-Taunus bölgesi örgütünün kurultay öncesinde verdiği Türkiye ile müzakerelerin durdurulması şeklindeki önergesi sürpriz bir şekilde kurultayın gündemine alınmadı. Bunu gerekçelendiren kurultay başkanı Hessen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier ‘Demokrasinin temel ilkelerine uymayan bir Türkiye’nin üyelik perspektifinin gittikçe azaldığını müzakereler kapsamında anlatılması lazım’ şeklinde konuştu.
Başbakan Angela Merkel’in konuşmasında Türkiye konusuna girmemesi ise dikkat çekti. 30 Mart seçimleri sonrasında Başbakna Merkel’in sözcüsü, Almanya’nın prensip olarak dost ülkelerde yapılan özellikle yerel seçimleri yorumlamadığını açıklamıştı.
Bu arada yerel seçimler sonrasında Türkiye’nin AB üyeliği üzerine sürdürülen tartışmalar ve Türkiye’deki son gelişmeler Amerika’nın Sesi Türkçe’nin mikrofonunu tuttuğumuz sokakdaki Berlinli Türklerin de gündemini belirlemeye devam ediyor.
