Erişilebilirlik

Çavuşoğlu: "Yol Haritası Konusunda Mutabık Kaldık"


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği ile ilişkilerde tansiyonun düşürülmesi için, AB yöneticileriyle bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kalındığını açıkladı. Bakan, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’le görüşmesinde, "Ortak bir ekip oluşturma ve "ne zaman, hangi konuda adım atılabileceğini" gösteren bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda anlaştıklarını söyledi. Çavuşoğlu, AB'nin Kıbrıs müzakerelerine gözlemci sıfatıyla katılmayı talep ettiğini ve buna onay verdiğini de kaydetti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde, Doğu Akdeniz krizi nedeniyle, yaz aylarından bu yana devam eden krizi aşma amacıyla Brüksel'de gerçekleştirdiği temasların ardından bir basın toplantısı düzenledi. Özellikle Aralık zirvesinden bu yana oluşan pozitif ortam çerçevesinde AB ile diyaloğu devam ettirmek ve bundan sonra atılacak adımları belirlemek için Brüksel'i ziyaret ettiğini belirten Bakan, "AB ile ilişkilerde 2020 sorunlu bir yıl oldu. Fakat Aralık zirve sonuçlarını Türkiye'ye uzatılmış bir el olarak gördük ve biz de bu uzatılan ele karşılık verdik. Bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kaldık. Michel, Von der Leyen ve Borrell'in ekibiyle, Cumhurbaşkanlığı'ndan belirlenen bir ortak ekip oluşturacağız. Ne zaman hangi konuda adım atabileceğimizi konuşacağız" diye konuştu.

Önümüzdeki süreçte diyaloğun sürdürülmesi için AB ile hem fikir olduklarını söyleyen Çavuşoğlu, AB yöneticilerinin kendisine söylediği gibi "somut adımlar atılmasına" vurgu yaptı.

Bakan, "Bu iş tek taraflı değil. Beklentilerimizi muhataplarımıza aktardık. AB'nin de bizden beklentileri var. Bunları da dinleme imkanımız oldu. Hangi konularda adımlar atabiliriz? Geçmişteki mutabakatlarda Türkiye yükümlülüklerini yerine getirdi ama AB yerine getirmedi. Göç mutabakatı 5'inci yıla girdi. Vize serbestisi AB üyelerinin katı tutumu nedeniyle gerçekleşmedi. Bu mutabakat sadece Suriyeli göçmenlere yardım ve kaçak göçmenlerin durdurulması değil. AB ile ilişkiler bakımından çok önemli unsurlar var. Gümrük Birliği anlaşmasının yenilenmesi, vize serbestisi sözü var. Bu sözler mutabakatın içinde de var. Bunun mutlaka hayata geçmesi gerekiyor. Bu konuda hazırlanan 72 kriterden 66'sını yerine getirmiştik. Şu anda 4 kriter kaldı. Bana göre vize serbestisine siyasi sebeplerle engeller var" şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, AB ile ilişkilerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için üyelik müzakere sürecinin de sonlandırılmaması gerektiğini belirtti. Fasılların açılış ve kapanış kriterlerini yerine getirmek için her zaman hazır olduklarını, ama meselenin siyasi olduğunu artık herkesin bildiğini söyledi. AB'nin aynı siyasi nedenlerle Arnavutluk ve Makedonya'ya tarih vermediğini, Karadağ ile de sürenin yavaşlatıldığını kaydetti.

Avrupa Parlamentosu ve NATO ile de faydalı görüşmeler gerçekleştirdiğini kaydeden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin kendisine pozitif bir yaklaşım sergileyen herkesle ilişkilerini devam ettirmek istediğini söyledi. Çavuşoğlu, Brüksel'deki muhataplarından "pozitif bir yaklaşım ve ilişkileri daha da yakınlaştırma eğilimi" gözlemlediğini söyledi: "AB de, Türkiye ile ilişkilerinin önemli olduğunu kabul ediyor. Sorunlar var, bu sorunların kısa süre içinde çözülemeyeceğini hepimiz biliyoruz. Ama bu yol haritası üzerinde birlikte çalışıp somut adımlar atarak bu süreci kalıcı hala getirmek konusunda kararlılık var. Biz de düşüncelerimizi ilettik, 'anlaşma yapalım, uygulamada bakarız' yaklaşımının artık faydalı olmadığını söyledik."

“AB Kıbrıs müzakerelerine gözlemci olmak istedi”

Görüşmelerde Yunanistan ve Kıbrıs meselesinin de ele alındığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan ile istikşafi görüşmelere Pazartesi (25 Ocak) başlayacaklarını, Birleşmiş Milletler çatısı altında da Şubat sonu ya da Mart başında 3 garantör ülke ve BM'nin Kıbrıs müzakereleri için biraraya geleceğini söyledi. AB'nin de bu görüşmelere "gözlemci sıfatıyla" katılmak istediğini belirten Çavuşoğlu, "AB'nin bu toplantılara da katılması konusunda bir sorun yok. Crans-Montana'ya da katılmışlardı ve orada kimin çözüm istediğini, kimin istemediğini net bir şekilde gördüler. AB, KKTC'yi tamamen ihmal etti. Hiçbir temas olmadı. Üstelik üyemiz diye sadece Kıbrıs Rum tarafının haklarını savundu. Onların güvenini tekrar kazanmamız lazım. Bizim için sorun yok ama güven ortamının yeniden sağlanması gerekir" dedi.

Atina'dan gelen "Girit'in doğusundaki karasularımızı da 12 mile çıkarmayı hedefliyoruz" açıklamasının sorulması üzerine Çavuşoğlu, "Yunanistan'ın özellikle Arnavutluk ile İyonya Denizi’nde karasularını 12 mile çıkarma arzusu yeni değil. Daha önce de bu gündeme gelmişti. Buradaki gelişme Ege Denizi’ni etkilemez. Dolayısıyla bizi de etkilemez. Ama Ege ile ilgili açıklamalar AB nezdinde farkedildi. Bunun Yunanistan'a bir faydası yok. Yunanistan'ın böyle açıklamalardan kaçınması lazım. Ege Denizi'nde Türkiye'nin pozisyonu değişmemiştir. Bu milli bir meseledir. Benim şahsi dostum Dendias (Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias) yanlış bir açıklama yaptı. AB'deki muhataplarıma söyledim, bazı provokasyonlar devam ediyor. Denizin altına kablo döşeme, NAVTAX yayını yapıp hiçbir faaliyet sergilememe gibi.... Bekliyor ki biz de provokasyon yapalım. Ama biz bunların oyunlarını biliyoruz. Pazartesi günü görüşmeler başlıyor. Umarım anlamlı, sonuç odaklı görüşmeler olur" diye konuştu.

Doğu Akdeniz'de geniş katılımlı konferans önerisini Charles Michel ile konuştuklarını belirten Çavuşoğlu, "’Sadece Doğu Akdeniz ülkelerinin değil, tüm Akdeniz ülkeleri ve hatta orada şirketi olan tüm ülkeler de katılsın’ dedik. Bizim derdimiz hakça paylaşım. Ne kendi hakkımızı yediririz, ne de başkasının hakkını yeriz. Hakça paylaşım, gelir paylaşımı konusunda Rum kesiminin muhatabı KKTC'dir. Rum kesimi KKTC'yi tanımadığını söylüyor. Biz de Rum kesimini tanımıyoruz. Böyle yaklaşmamak lazım. Pragmatik ve faydacı bakmak lazım. Belki ayrı bir platformda onları biraraya getirebiliriz" dedi.

XS
SM
MD
LG