İSTANBUL - Yunanistan ziyaretinin ardından Türkiye’ye gelen Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Dışişleri Bakanlığı’nın İstanbul’daki ofisinde bakan Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü.
Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala kararı, Türkiye’nin Suriye’de yapmak istediği yeni harekat ve Yunanistan-Türkiye arasında Ege Denizi'nde yaşanan ihtilaflar konusunda her iki bakan arasındaki görüş farklılıkları kameralara da yansıdı.
‘‘Almanya’nın Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi propagandalarına ve provokasyonuna alet olmaması gerekir’’
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Atina’da ‘‘Ege adaları Yunan toprağıdır’’ dediği medyaya yansıyan Almanya Dışişleri Bakanı’nın nezdinde Almanya’nın Merkel dönemindeki yaklaşımını terkederek uluslararası hukuka uygunluğuna bakmadan Yunan tezlerine destek vermekle suçladı.
İlk sözü alan Çavuşoğlu, ‘‘Almanya’nın Doğu Akdeniz ve Ege konusunda dengeli tutumunu korumasını istiyoruz. Almanya’nın Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi propagandalarına ve provokasyonuna alet olmaması gerekir. Geçmişte dürüst bir tutum sergiledi ama son zamanlarda bu dengenin kaybolduğunu görüyoruz. Her iki tarafı dinlemek gerekiyor. Önyargısız bilgi almak gerekiyor. Avrupa Birliği üyesi diye bir tarafı doğru kabul edip diğer taraf Türkiye'nin söylediğini yanlış kabul etmek dürüstlüğe yakışmaz. Merkel bunu yapıyordu. Kusura bakmayın söylüyorum. Üçüncü taraflara ‘tarafsız olun’ diyoruz. Türkiye her türlü konuşmaktan yana’’ dedi.
‘‘Önleyici saldırı yapılmamalı buna Suriye de dahil, Kavala tahliye edilmeli’’
Türk Dışişleri Bakanı'ndan sonra konuşan Alman bakan ise Osman Kavala’nın AİHM kararına rağmen tahliye edilmemesine ve Suriye’ye planlanan yeni operasyona ülkesinin olumsuz bakışını ortaya koydu.
Annalena Baerbock, ‘‘Burada 4 milyon mültecinin Türkiye’de onurlarıyla güvenle yaşamaları önemli. Biz de güvenilir bir şekilde AB olarak finansal olarak bu desteği sürdürmek istiyoruz. Uluslararası hukukta bireylerin de korunması gerekiyor. Tüm ülkeler savunma hakkına sahip. Burada önleyici saldırıların yapılmaması gerekir. Bu kuzey Suriye için de geçerli. Yeni bir askeri çatışma insanlara daha fazla acı yaşatacaktır. İstikrarsızlık DAEŞ gibi örgütlere yarayacaktır. Benim sorumluluğum, AİHM'in kararlarının uygulanmasını sağlamak. AİHM’in, Osman Kavala'nın özgür bırakılması, tahliye edilmesi kararı da buna dahil. Zor dönemlerde bu tür konuları ifade etmek kolay değil. Bu dönemlerde karşılıklı olarak birbirimizi dinlememiz lazım’’ dedi.
‘‘Niye Kavala konusunu gündeme getiriyorsunuz? Çünkü Osman Kavala'yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz fonluyorsunuz’’
Alman bakanının hem Zaho’da gerçekleşen saldırıyla ilgili Türkiye’yi kapalı olarak suçlaması hem kuzey Suriye’de yeni harekata karşı olduğunu ortaya koyması hem de Kavala'yla ilgili çıkışı Çavuşoğlu’nun tepkisini çekti.
Dışişleri Bakanı, ‘‘Kavala davası hakkında yorumları kendi yorumudur herkesin düşüncesine saygı duyarım. Ama kendisi Yunanistan'dan geldi, basın önünde 14 yıldır uygulanmayan AİHM kararlarını anlatsa daha çok saygı duyardım. Orada Türk azınlıkların hakları kararları uygulanmıyor. Almanya'ya gelelim. Warner Almanya davası var, AİHM kararı var. Hapishanede işkenceyle ilgili. ‘Almanya’da bu uygulanmıyor' dese saygı duyarım. AİHM’e vatandaşların başvuru hakkı vardır. Bu Osman Kavala için de geçerlidir. AİHM'in aldığı serbest bırakma kararı uygulanmıştır. Ancak farklı suçlamalardan ceza almıştır. Bu kadar karar uygulanmazken, niye Kavala konusunu gündeme getiriyorsunuz. Çünkü Osman Kavala'yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz fonluyorsunuz. Gezi olaylarında destek verdiğinizi biliyoruz. Niye Türkiye, ‘Avrupa Konseyi’nden atılsın’ diye başka ülkeleri arıyorsunuz. Bazı ülkeler tehdit ettiğinizi söyledi? Niye Almanya bu işin peşine tek başına düşüyor da Türkiye’nin atılması için tehdit ediyor. Bu konularda çifte standart ve ikiyüzlülük yapmadan oturup konuşmaya hazırız’’ dedi.
‘‘DAEŞ'le mücadele etmek istiyorsanız sahaya inersiniz, temizlerseniz’’
Mevlüt Çavuşoğlu, Alman bakanın Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki operasyonları hakkındaki sözlerine yanıt verirken konuyu yine Yunanistan’a getirdi.
Dışişleri Bakanı, ‘‘Suriye'de Türkiye olarak DAEŞ, PKK, YPG tüm terör örgütlerine karşı şehitler verdik. Suriye’de 25 askerimiz şehit oldu, sivil vatandaşlarımız şehit oldu. Biz müttefiklerimizden ‘terör kaygılarınızı anlıyoruz’ derken, haklı mücadelesine destek vermesini bekleriz. DAEŞ'le mücadele etmek istiyorsanız sahaya inersiniz, temizlerseniz. Onların Afganistan’a uçaklarla nasıl gönderildiğini siz de biliyorsunuz. Afganistan’da beraberdik. Yunanistan'ın geri itmelerini insanların kıyafetlerini çıkartarak Ege’de ölüme terketmeleri AB sınırlarını korumak anlamına gelmez. Yunanistan’ın bu ihlallerine göz yummak insani değil uluslararası hukukla da çelişiyor. Ayrıca Ege adalarını silahlandırması da uluslararası hukuka buna da bir şey demiyorsunuz’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Avrupa dış sınırlarını da Avrupa değerlerini de savunmalıyız’’
Alman Bakan Çavuşoğlu’nun bu sözleri üzerine Avrupa’nın sınırları kadar Avrupa’nın değerlerinin de korunması gerektiğini belirtti.
Annalena Baerbock, ‘‘Avrupa’nın dış sınırı var. Dış sınırlarını koruması gerekir. Frontex ile güvence altına almak gerekir. Ancak elbette insan hakları ihlali olduğunda bu açığa çıkması gerekir. Kimse bunu gurur meselesi yapmamalı. Hak ihlali varsa bu ortaya çıkmalı. Avrupa dış sınırlarını da Avrupa değerlerini de savunmalıyız’’ diye konuştu.
