Dünyanın en önemli uluslararası film festivali olarak kabul edilen Cannes Film Festivali'nde her yıl yaşanan "siyasi polemik" geleneği, bu yıl da bozulmadı. Siyasi polemiklerin hedefi bu yıl Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu. Fransa'yı sarsan Sarı Yelekliler hareketi ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu işleyen "Kırılma" adlı filmin başrol oyuncusu Fransız aktör Pio Marmai'nin, "Kanalizasyon borularından geçip evine giderek, Macron'un suratını dağıtmak istiyorum" sözleri ülkede polemik yarattı.
Fransa'nın sahil kenti Cannes'da Corona virüsü önlemleri nedeniyle 2 ay gecikmeli olarak başlayan Cannes Film Festivali'nin 74'üncüsü, yıldızlar geçidi ve birbirinden iddialı filmleriyle, bütün hızıyla devam ediyor.
Fransız yönetmen Catherine Corsini, ülkeyi sarsan Sarı Yelekliler hareketini ve Covid krizi patlak vermeden önce sağlık çalışanlarının durumunu anlattığı "La Fracture/Kırılma" adlı filminde, ağır yük altında görevlerini sürdüren sağlık çalışanları, polis tarafından dövülen eylemciler, birbirine geçen sosyal sınıflarla, parçalanan Fransız toplumunu gözler önüne seriyor.
Filmin tanıtımı için yapılan basın toplantısında, gösteriler sırasında ağır yaralanan kamyon şoförünü canlandıran aktör Pio Marmai'nin Macron hakkındaki sözleri, festivale damgasını vurdu.
Marmai, "Macron şu an karşısınızda olsaydı, kendisine ne derdiniz?" sorusuna, "Kimseye politika dersi vermek gibi bir niyetim yok. Bu benim rolüm değil. Ama olanları gerçeğe yakın nasıl verebiliriz, bunun için çalıştık. Herkes gibi, ben de kanalizasyon borularından evine gidip Macron'un suratığını dağıtmak istiyorum. Ama burada ilginç olan, bu isyanı dil yoluyla mı, yoksa şiddet yoluyla mı anlatacağımızı düşünmek" sözleri salonda şaşkınlık yarattı.
Filmde oynadığı kamyon soförünün dramından çok etkilendiğini ve rolünün etkisi altında olduğunu gizlemeyen aktör Pio Marmai, "Macron karşımda olsaydı, ona 'lanet olsun dostum, neler oluyor burada?' derdim" diyerek, sözlerinin şiddetini azaltsa da eleştirilerden kaçamadı.
Fransa'da yükselen şiddet
İktidar partisine mensup siyasetçiler, bir süre önce, bir gezi sırasında tokatlanan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a dönük "fiziksel şiddet içeren" sözleri kınadı. Covid krizi boyunca "ne pahasına olursa olsun" diyerek, sanatçılara finansal destek sağlayan Macron'un bu tavrı haketmediğini dile getirdi.
Sarı Yelekliler'e karşı sert müdahale politikası izleyen dönemin İçişleri Bakanı Christophe Castaner, Twitter hesabından, "Şiddet çağrısının bizim toplumumuza asla yeri olmayacak. Sizin sanatçı statünüz şiddeti ne daha akıllı ne de daha kabul edilebilir kılar. Hatta tam tersi, Cannes festivalinde en kaba konuşma ödülünü siz kazanabilirsiniz" dedi.
Sarı Yelekliler hareketini destekleyen parti La France Insoumise ise genç oyuncunun sözlerinin abartıyı da içeren "sanatsal eleştiri" kapsamında ele alınması gerektiğini savundu.
Filmin bir sahnesine atıfta bulundu
Aktör tarafından kullanılan ve ülkede polemik yaratan bu sert ifade, filmde, polis tarafından atılan bir el bombasıyla yaralanan “sarı yelekli bir kamyoncu olan Yann'ın, kendisi gibi hastaneye yatan başka bir hastaya, gösterinin amacını ve nasıl yaralandığını" anlattığı bir sahneye atıfta bulunuyor. Yann karakteri, göstericilerin Elysee Sarayı'nın önünden geçerken "Emmanuel Macron'u dışarı çıkıp onlarla konuşmaya çağırdıklarını ancak bunun olmadığını" dile getiriyor. Bir dahaki sefere "kanalizasyondan geçerek Elysee'nin avlusuna ulaşacağını ve doğrudan Macron ile konuşacağını" anlatıyor.
Yönetmen Corsini, filmde "Tümden kırılganlığın olduğu bir yerdeyken, gerçeğe tutunun" mesajını veriyor ve Sarı Yelekliler ve Covid döneminde yaşananları gerçekçi bir bakış açısıyla aktarıyor. Corsini, gazetecilerin Marmai'ye de yönelttiği "Macron karşınızda olsa ne söylerdiniz?" sorusuna, "Eğer Macron beni kabul etseydi, tüm sağlık çalışanlarının maaşlarını iki katına çıkarmasını isterdim" yanıtını verdi.
