Türkiye’de her geçen gün artan LGBTİ fobisi ve hak ihlalleri nedeniyle her yıl birçok LGBTİ daha güvende olacaklarını düşündükleri ülkelere göç etmek zorunda kalıyor.
O ülkelerden biri de Amerika. Özellikle Amerika’nın batısındaki California ilk tercih edilen eyaletlerin başında geliyor.
Los Angeles’taki California Üniversitesi’ne (UCLA) bağlı Williams Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre Amerika sınırları içinde yaklaşık 1,3 milyon LGBTİ göçmen bulunuyor. Bu kişilerin yaklaşık 300 bini belgesiz olarak Amerika’da yaşıyor. Belgesiz LGBTİ göçmenlerin yüzde 61,8’i erkek. Yüzde 48’i 18-29 yaş arası kişilerden oluşuyor.
California’da 59 bin 600 LGBTİ göçmen var. California’yı Teksas, Florida, New York ve New Jersey izliyor. Bu kişilerin yüzde 88’i ülkelerinde psikolojik ya da fiziksel şiddet gördüğünü belirtiyor.
Türk LGBTİ göçmenlerin de ABD’ye geliş nedenleri farklı değil. İstanbul’da Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesinin ardından Türkiye’de LGBTİ etkinliklerinin yasaklanması ve hızla artan homofobik ve nefret söylemlerinin ardından, göç etmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. California’da yaşayan Ödüllü İnsan Hakları Savunucusu ve LGBTAsylumProjesi Kurucu Ortağı, Avukat Okan Sengün de Türkiye’den yapılan başvuru sayısında ciddi bir artış yaşandığına dikkat çekiyor
“2020 senesinin belli bir döneminde iltica ofisleri kapalı kaldığı için 2020’deki veriler çok doğru sonuç vermez. O yüzden 2019 ve öncesine baktığımızda, şu çarpıcı tabloyla karşılaşıyoruz. 2017 yılında iltica ofislerine yapılan başvurulardan,15 bin 700’e yakını onaylanmıştır Amerika’da. Bunlardan 15’i Türkiye’den başvuru yapıp da onaylanan kişilerdir. 2019 yılına baktığımızda bu sayı 115 katından fazlasına çıkıyor. 2017’de 15 olan onay sayısı 2019 yılında 1739’a çıkmıştır. Bu da Türkiye’yi iltica onay tablosuna baktığımızda dördüncü ülke konumuna çıkartmıştır.”
Uzmanlar LGBTİ göçmenlerin en savunmasız olanlar arasında olduğunu, saldırıya uğrama ve öldürülme olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirtiyor. Yapılan araştırmalara göre, LGBTİ bireyler, dünyanın hiçbir yerinde kendilerini tam olarak güvende hissetmiyor. İltica süresinin uzunluğu, göç yollarında maruz kaldıkları hak ihlalleri, yaşadıkları ayrımcılık, ırkçılık ve şiddet de zaten zor olan süreci daha da zorlaştırıyor.
“Dünyanın her ülkesinde LGBTİ bireylere kötü muamele olabiliyor. Buna tabii ki ABD de dahil. Ancak ABD’de LGBTİ bireyleri koruyan kurallar var. Yasalar var. Amerika’da LGBTİ bir bireyin başına kötü bir olay geldiği zaman, korkmadan polisten yardım isteyebiliyor. İşte bu yüzden ABD, LGBTİ bireyler için bir umut kapısı aslında. Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede, LGBTİ bireyler polise gitmekten korkuyorlar. Çünkü polise gittiklerinde kötü muamele göreceklerini biliyorlar” diyen Avukat Okan Şengün şöyle devam ediyor:
“Tabii LGBTİ mülteci olmanın kendine has zorlukları var. LGBTİ mültecilerle LGBTİ olmayan mülteciler arasındaki en büyük farklardan bir tanesi örneğin, LGBTİ olmayan mülteciler, kendi ailelerinden ve kendi topluluklarından, gerekli maddi ve manevi desteği alabiliyorlar. Ancak LGBTİ mülteciler bu destekten yoksunlar, yalnızlar. Hatta çoğu zaman, LGBTİ mültecilerin aileleri veya çevreleri onlara zarar veriyor. Ve hatta ve hatta öldürmekle tehdit ediyor. Yani LGBTİ mülteciler çoğu zaman bu yolculuklarında yalnızdırlar.”
Okan Şengün’e göre LGBTİ göçmenlerin yaşadıkları bir başka zorluk, Amerikan yasalarının belirlediği sürede iltica başvurusunu yapabilmek:
“Amerika’ya iltica başvurusu yapmak isteyen kişi, Amerika’ya girdikten bir yıl içinde bu başvurusunu göndermekle yükümlüdür. Bu bir yıllık kural LGBTİ bireyler için çok büyük bir sorun teşkil ediyor. Öncelikle bazen insanların LGBTİ kimliklerini anlayıp, kabul etmesi için özgür bir toplumda yaşaması gerekiyor. Ve bu bazen bir yıldan uzun sürebiliyor. Bu durumda da bir yıllık son başvuru tarihini kaçırabiliyorlar. Bu bir yıllık başvuru süresini kaçırmanın bir diğer sebebi de insanlar LGBTİ birey oldukları için ilticaya başvurabileceklerini bilmiyorlar.”
Yalnız LGBTİ bireyler değil, Türkiye’den siyasi olarak sığınma talep edenlerin sayısı da her geçen gün artıyor.
Amerika İç Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, Venezuela sığınma başvurusu yapan ülkelerinde başında geliyor. Venezuela’yı, Çin, Mısır ve Türkiye takip ediyor.
Sığınma talebi yıllara göre en hızlı artan ülkelerin başında ise Türkiye ve Hindistan bulunuyor. 2018 ve 2019 rakamlarının değerlendirildiği raporda Türkiye’de bir yıl içinde sığınma talep edenlerin sayısının 3,6 kat arttığına dikkat çekiliyor ve Avukat Şengün de bu verileri doğruluyor:
“Türkiye’den en sık yapılan iltica başvuruları, Kürt, Alevi, LGBTİ ve politik görüşe dayalı başvurular şeklinde özetlenebilir. Bu sebeple, başvuran kişiler geçmişte kötü muameleye uğramışsa ve gelecekte hayati tehlike korkusu var ise ve tabii ki en önemli unsur olarak doğruyu söylüyorsa, iltica başvurusunun onaylanmaması için herhangi bir sebep yoktur. İltica başvurusu onaylanan kişilerin kural olarak, Amerikan vatandaşı olana kadar Türkiye’ye gitmemeleri gerekir.”
Başkan Joe Biden, göreve geldiği ilk haftalarda LGBTİ bireylerin haklarının uluslararası düzeyde korunması için ekonomik yaptırımlar içeren bir kararname imzalamıştı.
2011'de Biden başkan yardımcısıyken hazırlanan direktiftin genişletildiği metinde, "Kim olursa olsun ya da kimi severse sevsin, her birey saygı ve onur çerçevesinde muamele görme ve korkmadan yaşama hakkına sahiptir" ifadeleri kullanılmıştı.
Kararnamede, cinsel yönelimlerinden dolayı mülteci konumuna düşenlerin diğer mülteciler gibi eşit haklara sahip olması için daha fazla çaba sarf edilmesi, bu kişilere koruma sağlamak için mülteci yerleştirme programlarının hızlandırılması ve görevlilerin eğitilmesi tavsiye edilmişti.