Türkiye’nin yaz aylarında en ciddi gündemi kuşkusuz yeni anayasa olacak. Salı günü yeni kabineyi kuran Başbakan Binali Yıldırım, genel başkan seçildiği AKP Olağanüstü Kurultayı’nda zaten bunun işaretini verdi.
Yıldırım, tek başkan adayı olarak katıldığı kongrede yaptığı konuşmada, “Cumhurbaşkanımıza ‘sorumsuzdur’ deseniz de Cumhurbaşkanımız Türkiye ve millet sevdalısıdır. Onun sorumluluğu milletin dertleridir. Onun için bugün yapmamız gereken en önemli iş, fiili durumu yasal hale getirmek ve bu kafa karışıklığını sona erdirmektir. Bunun yolu da yeni bir anayasadır, yeni anayasada başkanlık sistemidir,” dedi
Bu sözler de hükümetin yeni anayasa çalışmalarında en önemli önceliğinin başkanlık sistemi olduğunu gösteriyor.
CHP ve HDP’nin tutumunda değişiklik yok
1 Kasım seçimlerinden hemen sonra, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan iktidar partisinin başkanlık sistemi ısrarı nedeniyle çekilen Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu konudaki rahatsızlığı açık.
7 Haziran seçimleri öncesinde kampanyasını “Seni başkan seçtirmeyeceğiz” üzerine kuran HDP’nin tavrında da bir değişiklik yok. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Nevruz kutlamaların yapıldığı gün İMC Televizyonu’nda katıldığı programda “Başkanlık sistemine evet deseydik, AKP’li Kürtler’in sorunları çözülürdü ancak halkın sorunu çözülemezdi” şeklindeki sözleriyle de bu pozisyonun korunduğunu teyit etti.
“Türkiye uzaya mekik gönderdi de, buna parlamenter sistem mi engel çıkardı?”
Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yakınlaşmasıyla dikkat çeken Milliyetçi Hareket Partisi de iktidara desteğin terörle mücadeleyle sınırlı olduğu mesajını verdi.
Salı günü, TBMM’deki Grup Toplantısı’nda konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, “Bizden Partili Cumhurbaşkanlığı konusunda iyimser ve yapıcı bir adım isteniyor. Başkanlık sisteminin veya fiilen uygulansa da partili Cumhurbaşkanlığı’nın ileride aşırı bedellere mal olacağını bilmekteyiz. Sormak isterim ki; Türkiye huzura ulaşacaksa, tek çare başkanlık mıdır? Türkiye uzaya mekik gönderdi de, buna parlamenter sistem mi engel çıkardı?” dedi.
Parlamenter sistem revize edilerek çağdaş muasır medeniyet seviyesini yakalama hedefine rahatlıkla ulaşılabileceğini söyleyen Bahçeli, Başkanlık sisteminin kabulü halinde yasama, yürütme ve yargı arasındaki hassas denge bozulacağının ve gücün bir elde toplanabileceğinin altını çizdi.
“Bu ortamda Anayasa yapılamaz”
Yeni anayasanın tartışılma biçimine ve başkanlık sistemine bir itiraz da bugün
“Önce Demokrasi Girişimi” (ÖDG) adı altında toplanan sanatçı, sendikacı, akademisyen, gazeteci, avukat ve siyasetçilerden geldi.
246 imzalı bildiride, “Bu ortamda Anayasa yapılamaz. İktidar eliyle anayasasızlaştırma sürecine, devlet-toplum ilişkisinde ‘hukuksuzalanlar’ yaratılmasına, Anayasa ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerin yok sayılmasına, din ve mezhep bakışı temelinde yaratılan baskıcı ve totaliter yönetim anlayışına, ülkenin yurt içinde ve yurt dışında savaş ortamına sürüklenmesine itiraz ediyoruz,” denildi.
“Antidemokratik yasaların ayıklanmasını talep ediyoruz”
Basın ve ifade özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmadan yeni Anayasa yapılamayacağını savunan grup, TBMM ve demokratik mekanizmalar işletilerek hak ve özgürlükleri ihlal eden antidemokratik yasaların ayıklanmasını; baskıcı ve hukuk dışı uygulamalara son verilmesini; insan hakları, demokrasi ve hukuka karşı saldırıların durdurulması amacıyla yasama, yürütme ve yargı organlarının,görev, yetki ve sorumluluklarının gereğini yerine getirmesini talep ediyor.
“Türkiye’nin demokrasi cephesine ihtiyacı var”
İmzacılardan Avukat Can Atalay, bu ortamda anayasa yapılmasının mümkün olmadığını o nedenle önce hukuk ve demokrasinin hakim kılınması gerektiğini söyledi. Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Atalay,“Türkiye’nin bir demokrasi cephesine, demokrasi hattına ihtiyacı var. Zaman eşitlik, laiklik, kadın hakları, sosyal devlet gibi demokratik değerleri savunma zamanıdır. Bunda hemfikir olan herkesi, her yerde ‘Önce Demokrasi’ forumları ve anayasa kürsüleri oluşturmaya davet ediyoruz. Anayasal dayatma karşısında seçeneksiz olmadığımızı ortaya koyacak direnme zeminini yaratmak zorundayız,” dedi.
Önce Demokrasi Girişimi’nin hazırladığı metne imza verenler arasında Vedat Türkali, Eşber Yağmurdereli, Binnaz Toprak, Büşra Ersanlı, Melda Onur, İlhan Cihaner, Garo Paylan, Zeynep Altıok, Sebahat Tuncel, Ahmet Şık gibi isimler de yer alıyor.
Önce Demokrasi Girişimi 1 Haziran’da İstanbul’da basın toplantısı düzenleyerek yol haritasını kamuoyuna duyuracak.