Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cemal Kaşıkçı davasında dosyanın Suudi Arabistan'a devri için İstanbul 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne olumlu görüş bildireceklerini açıkladı.
Perşembe günü Kaşıkçı cinayetine ilişkin İstanbul Çağlayan’daki 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden yedinci duruşmada savcı, mütalaasında, Kaşıkçı cinayetine karıştıkları iddiasıyla, 26 kişinin gıyaben yargılandığı davanın dosyasının, Suudi Arabistan'a gönderilmesini istemişti.
Savcı, mütalaasında, “Sanıkların yabancı ülke vatandaşı olmaları, haklarında çıkartılan yakalama emirleri ve kırmızı bülten kararlarının infaz edilmediği gerekçesiyle ifadelerinin alınmadığı, bu haliyle dosyanın sürüncemede kaldığı gerekçesiyle Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca dosya hakkında durma kararı verilerek aynı yasa uyarınca yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrinin sağlanması ve gerekli usul işlemlerinin yapılmasını talep edilir” ifadelerini kullanmıştı.
Duruşmayı 7 Nisan’a erteleyen 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ise dava dosyasının Suudi Arabistan adli makamlarına devri konusunda görüş bildirmesi için Adalet Bakanlığı'na yazı yazılmasına karar vermişti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Dosyanın Suudi Arabistan'a devri için olumlu görüş bildireceğiz" dedi ve dava dosyasının Suudi Arabistan'a nakledilmesini Riyad'ın talep ettiğini sözlerine ekledi.
Gazetecilere açıklama yapan Bozdağ, Suudi yetkililerin sanıkları suçlu bulması halinde Türkiye'nin davayı düşüreceğini, sanıkların Suudi Arabistan'da beraat etmeleri halindeyse Türkiye'deki yargılamanın yeniden başlayabileceğini söyledi.
Suudi Arabistan, 2020 yılında sekiz kişiyi 7 ila 20 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştı. Sanıkların adlarının açıklanmamasını insan hakları örgütleri "sahte yargılama" olarak tanımlamıştı.
Karara tepkiler
Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz ve insan hakları örgütleri, Türkiye'nin Kaşıkçı dosyasının Suudi Arabistan'a gönderilmesi kararını kınadı ve Suudi Arabistan'da adil yargılama yapılmasının beklenemeyeceğini kaydetti.
Kaşıkçı cinayetini Suudi yetkililerin "planladığını ve işlediğini" ortaya çıkaran Birleşmiş Milletler soruşturmasını yürüten Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, savcının talebini "omurgasızlık" olarak tanımladı.
Bakan Bozdağ'ın bu açıklaması, Ankara'nın Riyad ile ilişkileri onarma arayışına girdiği döneme denk geldi. Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda dört yıl önce öldürülmesi tüm dünyada yankı bulmuş ve iki bölgesel güç olan Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden olmuştu. Suudi Arabistan'da Türk mallarının boykot edilmeye başlanması, Türkiye'nin bu ülkeye yaptığı ihracatın yüzde 90 oranında azalmasıyla sonuçlanmıştı.
Bir yıl önce Amerika'da yayınlanan bir istihbarat raporu, Suudi Arabistan'ın fiili lideri Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın, Kaşıkçı'nın yakalanması ya da öldürülmesi operasyonunu onayladığını kaydetmişti. Suudi Arabistan hükümeti Muhammed bin Selman'ın Kaşıkçı cinayetinde parmağı olduğu iddiasını ve rapordaki bulguları reddetmişti.
Türkiye, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın önde gelen muhaliflerinden biri olan Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğüne ve bedeninin parçalandığına inandığını dile getirmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kaşıkçı cinayetinin Suudi Arabistan hükümetinin "en üst seviyesinin" talimatıyla işlendiğini söylemişti.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde aralarında Mısır, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın da bulunduğu bölgesel rakiplerle ilişkileri düzeltme arayışına girdi.
İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri liderleri Ankara'ya resmi ziyarette bulundular. Ancak Mısır ve Suudi Arabistan'la olan ilişkilerin onarım süreci daha yavaş ilerliyor. Erdoğan, geçtiğimiz ay, yakın zamanda Riyad'la "somut adımlar" atmayı umduğunu dile getirmişti.