Birleşmiş Milletler dünya genelinde hiç olmadığı kadar çok kişinin savaş, şiddet ve işkence nedeniyle ya mülteci konumuna düştüğünü ya da kendi ülkesi içinde evlerinden olduğunu bildiriyor.
Birleşmiş Milletler Mülteci Dairesi’nin “Küresel Eğilim Raporu” 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü öncesinde yayınlandı. Rapor beklenmedik şekilde 2016’nın sonunda 65.6 milyon kişinin zorla yaşadıkları yerleri terkettiğini, bunun da bir önceki yıla kıyasla 300 bin artış anlamına geldiğini belirtiyor.
Bu rakamın üçte ikisi kendi ülkelerinde zorla evlerinden olanlar. Dünya genelinde mülteci sayısı da 22.5 milyona yükselmiş durumda. Rapor, bu rakamı kayda geçen en yüksek rakam olarak niteliyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği her 113 kişiden birinin ya mülteci olduğunu ya da kendi ülkesinde yaşadığı yeri terketmek zorunda kaldığını belirtiyor. Geçen yıl yaşadıkları yerleri terkeden 65.6 milyon kişiden 10.3 milyonu evlerini yeni terkedenler. Bu, her 3 saniyede bir kişinin yerinden edildiği anlamına geliyor.
Ülkelerinden kaçmak zorunda kalan veya evlerini terkedenlerin sayısı rekor düzeyde artsa da, rapora göre geçen yıl 1.5 milyon kişi ülkelerine, evlerini terkedenlerden yaklaşık 6.5 milyonu da yaşadıkları yerlere geri döndü.
Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, “çatışmaların sivillere zarar verdiğini gösteren oldukça değişken bir durum, bundan da yine en çok ve en şiddetli şekilde siviller etkileniyor,” dedi.
Veriler Suriye’deki savaşın 12 milyonla dünyada en fazla kişinin evlerini terketmesine neden olduğunu gösteriyor. Bu rakam ülke nüfusunun üçte ikisi. Bu insanlar ya ülke içinde evlerini terkedip başka bölgelere, ya da 5 komşu ülkeye Türkiye, Ürdün, Lübnan, Irak ve Mısır’a gittiler.
Grandi, Türkiye’nin üst üste üçüncü yıl en fazla mülteci barındıran ülke olduğunu belirtti, Lübnan’ınsa nüfusuna oranla en fazla mülteciye sahip ülke olduğunu kaydetti.
Rapora göre Afganistan ve Irak, Suriye’den sonra en fazla evlerini terketmek zorunda kalanların bulunduğu ikinci ve üçüncü ülke. Güney Sudan da en fazla mülteci ve evlerini terkeden kişi sayısı açısından en hızlı büyüyen ülke.
Grandi, “2016’nın sonundaki istatistiklerini gösteren rapora göre Güney Sudan’dan 1.4 milyon kişi komşu ülkelere gitti ve yaklaşık 2 milyon kişi de ülke içinde evlerini terketti. Bu rakamlar muhtemelen daha fazla. Bu yılın ilk çeyreğinde yarım milyon fazla mülteci belirledik” dedi.
Grandi, Güney Sudanlılar’ın çoğunun komşu Sudan, Uganda, Etiyopya, Kenya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde mülteci olduğunu söyledi.
Rapor, mültecilerin yüzde 84’ünün gelişmekte olan ülkelerde bulunduğunu ve bunların yarısının çocuk olduğunu kaydediyor. Yoksul ülkeler mülteci krizinde öne çıksa da zengin ülkelere iltica etmek isteyenler de 2.8 milyonu buluyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği en fazla iltica başvurusunun 722,400 ile Almanya’ya yapıldığını, Amerika’nın 262,000 ile Almanya’yı takip ettiğini belirtti.
Raporda, çok sayıda kimsesiz çocuğun iltica başvurusu yapması, büyüyen ve rahatsızlık veren bir gelişme olarak nitelendirildi.
Raporda, iltica başvurusunda bulunan 75 bin çocuğun tek başlarına seyahat ettikleri ve ailelerinden ayrı oldukları vurgulandı ve bu rakamın muhtemelen daha fazla olduğu kaydedildi.
Grandi, en büyük endişelerinden birinin uluslararası toplumun bu krize katkısının azalması olduğunu söyledi.
Grandi buna örnek olarak Birleşmiş Milletler’in Suriye krizi için talep ettiği 8 milyar doların sadece %23’ünün toplanmasını gösterdi.
Grandi, Amerika’nın mülteci programına en fazla katkı yapan ülke olduğunu, Washington’un geçen yıl BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne 1.5 milyar dolar katkıda bulunduğunu bildirdi.
Grandi, bütçenin bu yıl sabit olacağını düşündüğünü, gelecek yılın bütçesiyle ilgili belirsizlik olduğunu kaydetti.
Trump yönetimi 30 milyar dolarlık yabancı yardımları gelecek yıldan itibaren yüzde 31 azaltmayı hedefliyor. Bu rakam Amerika’nın 3.8 trilyon dolar bütçesinin yüzde birinden daha az olsa da Amerikalılar yabancı yardımların bütçede daha fazla paya sahip olduğunu düşünüyor.