BM Genel Kurulu, İsrail'in Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'daki “yasadışı varlığına” bir yıl içinde son vermesini, askeri güçlerini geri çekmesini ve tüm yerleşimcileri tahliye etmesini talep eden bir Filistin karar tasarısını bugün oylayacak.
193 üyeli Genel Kurul’un oylayacağı tasarı, İsrail'in Gazze'de Hamas'a karşı yürüttüğü savaşın birinci yıldönümünün hemen öncesine ve Batı Şeria'da şiddet yeni zirvelere ulaştığı bir döneme denk geliyor. Savaş, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıyla tetiklenmişti.
Filistin'in BM Büyükelçisi Riyad Mansur, dünkü genel kurul toplantısını, “Filistinliler’in varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğunu” söyleyerek ve “İsrail'in kendilerini prangaya vurduğunu” söyleyerek açtı. Mansur, İsrail'in on yıllardır süren işgalinin sona erdirilmesini ve Filistinliler’in barış ve özgürlük içinde yaşamak üzere evlerine dönebilmelerini talep etti.
İsrail'in BM Büyükelçisi Danny Danon ise, üye ülkeleri reddetmeye çağırdığı kararı, Hamas'ın zulmünden hiç bahsetmeyen ve “gerçeği görmezden gelen, gerçekleri çarpıtan ve gerçekliğin yerine kurguyu koyan, diplomatik terörizm yoluyla İsrail'i yok etme girişimi” olarak nitelendirdi.
Danon, “Hamas'ın 7 Ekim'de gerçekleştirdiği tecavüz ve katliamı kınayan bir karar yerine, burada Filistinliler’in BM sirkini izlemek için toplandık; kötülüğün doğru, savaşın barış, cinayetin haklı ve terörün alkışlandığı bir sirk” dedi.
Karar bağlayıcı değil
Karar kabul edilirse yasal olarak bağlayıcı olmayacak, ancak desteğin boyutu dünya görüşünü yansıtacak. Genel Kurul'da, 15 üyeli Güvenlik Konseyi'nin aksine veto hakkı bulunmuyor.
Karar, Birleşmiş Milletler'in en üst mahkemesi Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Temmuz’da aldığı ve İsrail'in Filistin topraklarındaki varlığının hukuka aykırı olduğu ve sona ermesi gerektiği yönündeki kararının devamı niteliği taşıyor.
İsrail'in 1967 savaşı sırasında ele geçirdiği topraklar üzerindeki egemenliğini kapsamlı bir şekilde kınayan Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Filistin toprakları üzerinde egemenlik hakkı olmadığını ve toprakları zorla ele geçirmeye karşı uluslararası yasaları ihlal ettiğini söyledi.
Mahkemenin görüşü de yasal olarak bağlayıcı değil. Bununla birlikte Filistinliler, “İsrail'in işgalci güç statüsünü kötüye kullanmasının, işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığını hukuka aykırı hale getirdiğini” söyleyerek kararı uygulamaya çalışmak için bir karar tasarısı hazırladı.
Mansur, Filistin halkının kölelik hayatını kabul edeceğini düşünen ya da İsrail-Filistin çatışmasına adil bir çözüm bulunmadan barışın mümkün olduğunu iddia eden herhangi bir ülkenin gerçekçi olmadığını vurguladı.
Çözümün 1967 sınırlarına dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan ve İsrail ile barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayan bağımsız bir Filistin devleti olduğunu söyledi.
ABD Büyükelçisi Greenfield: “Karar tasarısı Filistin halkı için somut faydalar getirmiyor”
ABD'nin BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield gazetecilere yaptığı açıklamada, kararın "önemli sayıda kusuru" olduğunu ve UAD kararının ötesine geçtiğini söyledi. Greenfield ayrıca kararın, “Gazze'yi kontrol eden Hamas'ın bir terör örgütü olduğunu ve İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu kabul etmediğini” söyledi.
Thomas-Greenfield, "Bizim görüşümüze göre, karar Filistin halkı için genel anlamda somut faydalar getirmiyor. Bence sahadaki durumu karmaşıklaştırabilir, çatışmayı sona erdirmek için yapmaya çalıştığımız şeyi zorlaştırabilir ve bence iki devletli bir çözüme yönelik adımları yeniden canlandırmayı engeller” dedi.
Karar, İsrail'in işgalinin yol açtığı zararlar için Filistinliler’e tazminat ödemesi çağrısında bulunuyor ve ülkeleri İsrail'in topraklardaki varlığını sürdüren ticareti veya yatırımları engellemek için adımlar atmaya çağırıyor.
Ayrıca İsrail'in uluslararası hukuk ihlallerinden sorumlu tutulmasını, İsrail'in topraklardaki varlığını sürdürmesinden sorumlu olanlara yaptırım uygulanmasını ve İsrail'de kullanıldığından şüphelenilen silahların ülkelere ihracatının durdurulmasını talep ediyor.
Mansur, Filistinliler’in hazırladığı ilk taslakta İsrail'in işgali altı ay içinde sona erdirmesinin talep edildiğini ancak bazı ülkelerin endişeleri üzerine bu sürenin bir yıla çıkarıldığını söyledi. Mansur'a göre İsrail büyük olasılıkla tasarıyı dikkate almayacak.
Forum