Birleşmiş Milletler, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü’nde 280 milyon kişinin 'daha iyi bir yaşam' için evlerini terk etmek zorunda kaldığını açıkladı. BM, özellikle son on yılda yaşanan çatışmalar ve savaşlar yüzünden on binlerce göçmenin yaşadıkları yerleri terk edip, daha iyi bir hayat için çıktıkları göç yolunda yaşamını yitirdiğini, sadece son sekiz yılın verilerine göre, en az 51 bin göçmenin yollarda öldüğünü ve binlerce göçmenin de göç yolunda kaybolduğunu açıkladı.
BM, küresel çatışmalar, savaşlar, özgürlüklerin kısıtlanması, ayrımcılık, iklim değişikliği ve felaketler gibi farklı nedenlerin insanları evlerini terk edip, farklı yerlerde yaşamaya ittiğini, yaşadıkları yerleri, yuvalarını terk edip yollara düşen milyonlarca göçmenin, insan kaçakçılığı, şiddet, cinsel saldırı, taciz ve sömürü riskleriyle karşı karşıya kaldığını belirtti.
“Düzensiz göçmenler korkunç zalimliklere uğruyor”
BM Genel Sekreter Antonio Guterres, sınırları güvenli ve düzenli bir şekilde geçen göçmenlerin gittikleri farklı yerlerde ekonomik büyümeye katkıda bulunduklarını, düzenli göçen insanların yüzde 80’inin gittikleri ülkelere katkı sağladığını söyledi. Guterres, düzensiz göç edenlerin ise düzenli göç edenlerin aksine giderek tehlikeli boyutlara ulaşan korkunç zalimliklerle karşılaştıklarını kaydetti.
Guterres “18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü” nedeniyle yayınladığı mesajda, yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalan her göçmenin hikayesinde, bir insan, bir kardeş, geride kalan çocuklar, anne ya da babaların olduğunu, göçmen haklarının bir insan hakkı olduğunu belirterek, “Göçmenlerin düzenli ve düzensiz olduğuna bakılmaksızın hiçbir ayrımcılık yapılmadan onlara saygı gösterilmelidir. İnsani, ahlaki ve yasal bir zorunluluk olarak, göçmenlerin hayatta kalması için dünya mümkün olan her şeyi yapmalıdır” dedi.
“Göçmenlere karşı yapılan adaletsizlikler hepimize karşı yapılmıştır”
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) başkanı Gilbert F. Houngbo ise, dünyadaki 169 milyon göçmen işçinin haklarının korunduğunu ancak göçmenlerin bir taraftan da ırk, etnik köken ve cinsiyet gibi farklı ayrımcılık biçimlerine karşı daha da savunmasız hale geldiğini kaydetti.
Uluslararası Çalışma Örgütü Başkanı Houngbo, tüm çalışanlar gibi göçmen işçilerin de çalışma standartları, örgütlenme, toplu sözleşme özgürlüğü, ayrımcılık yapılmaması, güvenli ve sağlıklı çalışma ortamları dahil olmak üzere uluslararası insan hakları korumalarına sahip olduğunu ifade etti.
Houngbo, "Uluslararası toplum, göçmenlerin temel insani ve çalışma haklarını sağlamak, iyileştirmek için elinden gelenin çok daha iyisini yapmalı. Göçmen emekçilerin maruz kaldığı adaletsizliklerin hepimize karşı yapılmış adaletsizlikler olduğunu kabul edip onlar için daha iyisini yapmalıyız” dedi.
Uluslararası Göç Örgütü (IMO) başkanı Antonio Vitorino, göçmenlerin kalkınma ve ilerlemenin temel taşları, insanları yaşadıkları yerlerden göç etmeye zorlayan şey ne olursa olsun, tüm göçmenlerin haklarına saygı gösterilmesi gerekir" dedi.
“Göçmenlere karşı insanlık suçu işleniyor”
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (UHCHR), 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü’yle ilgili yayınladığı kapsamlı raporda, göçmen işçilere karşı dünyada bir dizi kabul edilemez insan hakları kısıtlaması getirildiğini ayrıntılarıyla anlattı. Raporda, göçmen işçilerin genellikle aşırı kalabalık ve sağlıksız konutlarda yaşamaya zorlandıkları, besleyici gıdaları karşılayamadıkları, yeterli sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıldıkları ve ailelerinden uzun süre ve bazen zorunlu olarak ayrı kalmakla karşı karşıya kaldıkları vurgulandı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, göçmen işçilerin çoğu zaman insanlıktan çıkarıldığını, göçmenlerin de insan hakları ve insanlık onurunun tam olarak korunması gereken insanlar olduklarını belirterek, “Göçmenlerin göçmen statüsünün geçici olduğu iddia edilerek insan haklarını kısıtlayan tedbirler haklı gösterilemez” dedi.