Önümüzdeki hafta dünya liderleri New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarında biraraya gelecek. Geçen Eylül ayında yapılan zirveden bu yana dünya çok değişti denebilir. Ortadoğu’nun siyasi yapısı baştan şekillenirken Ortadoğu barış görüşmeleri tıkanmış durumda.
New York’ta en çok konuşulacak konunun Ortadoğu’daki demokrasi hareketleri olması bekleniyor.
Mart ayında ülkesinde çok sayıda göstericinin öldürülmesinden sonra Yemen’in BM Daimi Temsilcisi Abdullah El Seyidi görevi bırakmıştı. Şimdi New York’taki Uluslararası Barış Enstitüsü’nde çalışıyor. Büyükelçi el Seyidi, bu ülkelerin demokrasiye geçişleri sırasında uluslararası toplumdan desteğe ihtiyaç olacağını vurguladı.
Eski büyükelçi Yemen’in zamanla ekonomik yardıma ihtiyacı olacağını, bunun yanında siyasi desteğe de ihtiyaç duyacaklarını, dikta rejiminden demokrasiye geçişte bu ülkelerin yardıma ihtiyacı olacağını belirtiyor.
Geçen yılki konuşmasında Başkan Barack Obama, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yol açacak bir anlaşmanın gerçekleşmesini umduğunu söylemişti.
Konuşmasında İsrail’le dostluklarının altını çizen Obama İsrail’in güvenliğinin ancak bağımsız bir Filistin’in kurulmasıyla sağlanabileceğini, Filistinlilerin onurlu bir hayat sürebileceği; önlerinde fırsatların olacağı bir ülkenin kurulması gerektiğini vurgulamıştı.
Ancak İsrail’in yerleşimleri genişletmesi neticesinde barış görüşmeleri bozuldu ve Obama’nın umduğu ilerleme sağlanamadı. Şimdi, Filistinliler Birleşmiş Milletler nezdinde tanınma yolunda adım atmaya hazırlanıyor. Ancak Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, konu Güvenlik Konseyi’nin gündemine gelirse, Washington’un veto edeceğini söyledi: “Amerika Filistinlilerin Birleşmiş Milletler aracılığıyla devlet kurmaya yönelik adımlarına karşı çıkacaktır,” diye konuşan Victoria Nuland, bunun sadece müzakereler yoluyla yapılması gerektiğini, Güvenlik Konseyi’nin gündemine gelmesi durumunda da Amerika’nın bunu veto edeceğini söyledi.
Buna rağmen Yemen eski Büyükelçisi El Seyidi, Filistinlilerin Birleşmiş Milletler’de tanınma girişimlerini sürdüreceğini, çünkü kaybedecekleri bir şey olmadığını söylüyor.
Barış görüşmelerinin zaten kesildiğini hatırlatan el Seyidi, “Dolayısıyla BM başvurusunda bulunursanız barış görüşmelerin olumsuz etkiler demek bir şey ifade etmiyor,” diye konuşuyor. .
BM Genel Kurulu toplantılarında gündeme gelecek diğer konular arasında Afrika’da açlık; Afganistan ve nükleer silahların yayılmasını önleme gibi sorunlar da olacak.
