Göreve başlayalı tam bir hafta olan ABD Başkanı Joe Biden, peş peşe imzaladığı başkanlık kararnamelerine yenilerini eklemeyi sürdürüyor. Biden bugün de iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında bir dizi adımı içeren kararnamelere imzaladı.
Biden’ın imzaladığı kararnameler, federal arazilerde petrol ve doğalgaz işletim sözleşmelerinin durdurulması, fosil yakıtlara sağlanan devlet desteğinin azaltılması, yoksul ve azınlıkların yaşadığı bölgeleri kirlilikten korumaya yönelik tedbirlerin güçlendirilmesi gibi adımlar öngörüyor.
"İklim değişikliğiyle mücadele ulusal güvenliğimizin ana unsurlarından biri"
Biden, imza töreninde yaptığı açıklamada, iklim değişikliğiyle mücadelenin yönetiminin en önemli önceliklerinden biri olduğunu vurguladı ve "ABD dış politikası ve ulusal güvenliğinin ana unsurlarından biri" ifadesini kullandı.
Bugün imzaladığı kararnamelerle, bu mücadeleyi ulusal güvenlik politikalarının merkezine resmen yerleştirdiklerini ifade eden Biden, “İklim değişikliği varoluşsal bir tehdit ve gözümüzün önünde cereyan ediyor. Artık daha fazla bekleme lüksümüz yok, acilen harekete geçme vakti” mesajını verdi.
Biden, tıpkı Corona virüsüne karşı olduğu gibi iklim değişikliğiyle mücadelede de ulus olarak toplu bir çaba sergilemeleri gerektiğini, uluslararası arenada da ABD’nin tek başına bu tehdide karşı koyamayacağını, ortak bir çabanın gerektiğini belirtti.
Bu çabaları sergilerken, diğer yandan da ekonomik büyüme ve refahı arttırabileceklerine değinen Biden, temiz enerji sektörünün milyonlarca yeni istihdam yaratabileceğini kaydetti.
Biden, imzaladığı kararnamelerin içeriklerine dair ayrıntılar verirken, büyük petrol şirketlerini desteklemek için yapılan yatırımların temiz enerji istihdamına yönlendirileceğini söyledi.
Yenilenebilir enerji üretiminin arttırılmasına yönetim olarak verdikleri önemin altını çizen Biden, bu kararnamelerin de “günümüzün en aciliyet gerektiren tehditlerinden biri” olarak tanımladığı iklim değişikliğine karşı toplu direnci güçlendirmek için diğer ülkelerle birlikte çalışma taahhüdünü desteklemeye yardımcı olacağını belirtti.
Biden, bilime kulak vereceklerini vurgulayarak, bilimadamlarını siyasi müdahalelerden koruyan bir karara da imza atacağını sözlerine ekledi.
Trump’ın politikalarıyla tezat oluşturuyor
Kararnameler, Joe Biden’ın iklim değişikliği ve çevre politikasıyla ilgili izleyeceği yolun göstergesi niteliğini taşırken, bir önceki Başkan Donald Trump’ın bu alandaki politikasıyla da keskin bir tezat içeriyor.
Trump, Beyaz Saray’daki 4 yıllık görevi boyunca çevreyi koruma amacıyla getirilmiş olan düzenlemeleri kaldırma ve çevreyle alakalı gözden geçirme mekanizmalarını gevşetme gibi adımlar atarak ülkenin petrol, gaz ve kömür üretimini maksimum seviyeye çıkarma yönünde çaba göstermişti.
Biden’ın iklim değişikliği konusuna yaptığı vurgu, uluslararası camiadaki ortakları ve iklim savunucuları arasında büyük memnuniyet yaratsa da, bu adımların ABD’de milyonlarca istihdam ve milyarlarca dolar gelir kaybına neden olacağını savunan büyük petrol şirketlerinin tepkisine yol açtı.
Joe Biden göreve geldiği ilk gün Kanada ile yürütülen ancak çevrecilerin karşı çıktığı Keystone XL petrol boru hattı projesini iptal etmişti.
Joe Biden’ın imzaladığı kararnameler kapsamında atacağı adımlara karşı çıkan Oklahoma Petrol İttifakı başkanı Brook Simmons, “Bu daha başlangıç. Daha da kötüleşecek. Bu arada fizik ve kimya kanunları ile arz-talep dengesi etkili olmaya devam edecek. Petrol ve doğalgaz fiyatları yükseliyor, faturalar ve tüketici fiyatları ile yakıt maliyetleri de’’ sözleriyle tepki gösterdi.
Kararnamelerde Başkan Biden, federal arazilerde petrol ve doğalgaz sözleşmelerinin “mümkün olduğu kadar” durdurulmasını istiyor ve İçişleri Bakanlığı’na da bu programların iklime etkileri ve vergi mükelleflerine faydası konusunda bir inceleme çalışması yürütmesi talimatı veriyor. Biden ayrıca, vahşi hayatın korunması için 2030’a kadar federal arazilerin ve su kaynaklarının yüzde 30’unun muhafaza edilmesi hedefini ortaya koyuyor.
Kararnameler, çoğunluğu Batı eyaletlerinde bulunan büyük arazilerin yanı sıra, genelde Meksika Körfezi’nde konuşlu deniz sondajı alanlarını da etkileyecek. Bunlar ülkenin toplam petrol ve gaz tedarikinin yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.
Bu tedbirlere yönelik haberler, sondaj gelirleri ve petrol sanayine bağımlı olan ve istihdam ve ekonomik büyümenin zarar göreceği uyarısında bulunan bazı eyaletlerden tepki aldı.
Başkan Biden, federal kurumlara, “fosil yakıtlara sağlanan desteklerin uygulanabilir yasalarla uyumlu olarak kaldırılması” talimatını da veriyor. Bu talimat altında hangi tür desteklerin kaldırılabileceği henüz net değil. Bu endüstrinin önemli bir kısmına sağlanan vergi indirimleri daha önce Kongre’nin onayından geçmişti.
Bugün imzalanan kararlarda ayrıca, Biden’ın 22 Nisan Dünya Günü’nde uluslararası bir iklim zirvesine ev sahipliği yapacağı açıklanıyor. İklim değişikliği konusunda yeni makamların ve yönetim içerisinde kurumlar arası bir görev güçünün oluşturulması, ABD kaynaklı temiz enerji ve araçların hükümet tarafından tedarikine yönelik düzenlemelerin güçlendirilmesi, bilimin desteklenmesi ve endüstri kirliliğinden en çok etkilenen topluluklara yardım edilmesi gibi adımlar da yine kararnamelerde yer alıyor.
Bİden, ABD iklim görev gücüne, Beyaz Saray yurtiçi iklim politikası danışmanı Gina McCarthy'ın başkanlık edeceğini açıkladı. Biden’ın iklim elçisi, eski Dışişleri Bakanı John Kerry de küresel ısınma konusunda yönetimin uluslararası çalışmalarına öncülük yapacak.