Başkan Joe Biden Salı günü BM’de yapacağı konuşmada Afganistan’daki askeri varlığın sona erdirilmesinin yeni bir “yoğun diplomasi” faslını açacağı mesajını verecek. Açıklama, Biden’ın bugün başlayacak BM ziyaretiyle ilgili basın brifingi düzenleyen üst düzey bir Amerikalı yetkiliden geldi.
Biden bugün öğleden sonra New York’a giderek, dış politika ağırlıklı bir haftanın açılışını yapmış olacak. Biden’ın New York ziyareti ve BM’de yapacağı konuşma, ABD’nin Afganistan’dan çekilme sürecinin idaresine tepkilerin arttığı ve Avustralya’yla nükleer denizaltı anlaşmasının da Fransa’yı öfkelendirdiği bir zamanda gerçekleşiyor.
Bugün akşama doğru BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüşmesi öngörülen Biden, Salı sabahı da ABD Başkanı olarak BM Genel Kurulu’ndaki ilk konuşmasını yapacak. Biden, Avustralya Başbakanı Scott Morrison’la New York’ta biraraya geldikten sonra Washington’a dönecek ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson’la görüşecek.
Üst düzey yetkili gazetecilere yaptığı açıklamada, Biden’ın, ABD, Avustralya ve İngiltere arasında nükleer denizaltı anlaşmasına bir hayli tepkili olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la da telefonda görüşmeyi istediğini söyledi. Anlaşma, Avustralya’ya nükleer denizaltılar için gelişmiş teknoloji sağlanmasını içeriyor.
Anlaşma Avustralya’yı Hint-Pasifik bölgesinde Çin’in artan etkisine karşı koymasına yardımcı olmayı amaçlıyor ancak Fransa’nın Avustralya’ya konvansiyonel denizaltı tedariki sağlamayı planladığı anlaşmayı baltalıyor. Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian 17 Eylül’de, bu hamlenin kendilerini “sırtından bıçaklamak olduğu” mesajını vermişti.
Amerikalı yetkili, Biden’ın Fransa’nın duruşunu anladığını ancak aynı görüşte olmadığını belirtti. Amerikalı yetkililer, Avustralya’nın daha önce ABD teknolojisi için talepte bulunduğunu kaydediyor.
BM’de yapacağı konuşma Biden’a, hem yurtiçi hem yurtdışından maruz kaldığı eleştirilerin arttığı bir dönemde ABD dış politikasının geleceği hakkında konuşmak için başkanlığı sırasında bugüne kadarki en büyük fırsatı sağlayacak.
Eleştirilerin en yoğunlaştığı konuysa Afganistan. ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi sırasında yaşanan kaos, sürecin zayıf idare edildiği, bazı Amerikan vatandaşları ve geçmişte ABD’yle çalışmış Afganlar’ın kaderine terk edildiği ve bu kişilerin şimdi yönetimde olan Taleban’ın hedefi olabileceği konusunda tepki ve kaygılar sık sık dile getiriliyor.
Yetkili, Afganistan’dan çekilmenin ABD’ye diğer önceliklere odaklanma imkanı tanıyacağını belirtti.
Amerikalı yetkili, “Başkan, Afganistan’da savaşı bitirmenin savaşa odaklanan bir faslı kapattığı ve maksatlı, etkili, yoğun bir Amerikan diplomasisi faslını açtığı mesajını verecek” dedi.
Yetkili, Biden’ın yapacağı görüşme, toplantı ve açıklamaların, “yeni bir Soğuk Savaş değil ama büyük güçlerle canlı bir rekabet çağı olduğu” mesajını vermeyi amaçlayacağını kaydetti.
Yetkili ayrıca, Biden’ın ABD’nin iklim değişikliği ve Corona virüsü aşılarının bağışı konusundaki taahhütlerini arttıracağı bilgisini verdi ancak bununla ilgili somut ayrıntı paylaşmadı.
“Başkan Biden yarın dünyanın bloklara ayrıldığı yeni bir Soğuk Savaş fikrine inanmadığı mesajını verecek. Çatışmanın içine sürüklenmeyen canlı, yoğun, ilkeli bir rekabete inanıyor” diyen Amerikalı yetkili, ABD Başkanı’nın aynı mesajı Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’le 9 Eylül’de yaptığı telefon görüşmesinde de vurguladığını söyledi.