Türkiye'de görev yapan üç Alman gazetecinin basın kartlarının uzatılmaması sonrasında başlayan gerilim artarak sürüyor. Basın kartı başvuruları reddedilen ZDF televizyon kanalının İstanbul Bürosu şefi Jörg Brase ve Berlin’de yayımlanan Almanya’nın en saygın gazetelerinden Tagesspiegel’in Türkiye ve Ortadoğu muhabiri Thomas Seibert Pazar akşam saatlerinde İstanbul’dan ayrılarak, Berlin’e geldiler. Kartı uzatılmayan, NDR kanalının muhabiri Halil Gülbeyaz daha önce Berlin’e dönmüştü.
Haftalık basın toplantısında gelişmeleri değerlendiren Federal Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, gazetecilerin Türkiye’yi terk etmesiyle konunun kapanmadığını ve Alman hükümetin meselenin takipçisi olacağını söyledi. "Akreditasyon verilmemesini anlayamıyoruz. Muhabirler Türkiye’de serbest bir şekilde çalışabilmeli. Türk hükümetinin basın kartlarının uzatılmasını bekleyen muhabirler konusunda bir an önce bir çözüm sunmasını bekliyoruz" diyen sözcü, Ankara’yla ilişkide olduklarını ve İstanbul’dan ayrılan gazetecilerin durumunun da istişarelerde ele alındığını ifade etti. Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü de, akreditasyonu uzatılmayan gazeteciler konusunda, iki taraftan yetkililerin görüşmelerinin sürdüğünü açıkladı.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer da söz konusu gazetecilere basın kartı verilmemesini sert bir dille eleştirdi. CDU’nun Türkiye ve AB arasında özel ortaklık sürecini savunduğunu belirten Kramp-Karrenbauer, "Türkiye bu tutumuyla AB'den uzaklaşıyor. Ancak gazeteciler konusundaki tutumu, Türkiye’nin AB’nin ortak değerlerini paylaşmadığını gösteriyor. Bu durumda ortaklık sürecinin nasıl devam edeceğini de konuşmalıyız" dedi.
Federal Parlamento başkan Yardımcısı Yeşiller Partisi’nden Claudia Roth, Federal Hükümet’in Türkiye politikalarını eleştirerek, "Hükümet net tavır koyarak, baskıyı arttırmalı" dedi. Türkiye’nin mali sorunlarla karşı karşıya olduğunu öne süren Roth, Berlin’in Ankara’ya ekonomik baskı yapabileceğini ifade etti. Avrupa Birliği Komisyonu da konuyla ilgili bir açıklama yaptı ve Ankara’nın basın kartlarını uzatmama kararını geri almasını istedi. AB Genişlemeden Sorumlu KomiseriJohannes Hahn’ın sözcüsü, "Türk yetkililerden basın özgürlüğünün sağlanmasını bekliyoruz. İfade hakkı demokrasinin temelini oluşturur" şeklinde bir açıklama yaparak, yabancı muhabirlerin çalışmalarının engellenmesine son verilmesini istedi.
Alman gazetecilerin2019 yılı için basın kartlarının süresinin uzatılması için yaptıkları başvuru Cumhurbaşkanlığı’na bağlı İletişim Başkanlığı tarafından kabul edilmemişti. Yıllık olarak verilen basın kartları, yabancı basın mensuplarının Türkiye’de çalışabilmesinin yanı sıra oturma izni alabilmeleri için gereken şartlar arasında bulunuyor.
Gazetecilerin durumuna ek olarak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "Almanya’da teröre destek verenleri Türkiye’ye girişte tutuklama tehdidi" sonrasında, Federal Hükümet hafta sonunda Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını güncellemişti. Federal Dışişleri Bakanlığı’nın internet sayfasında yer alan uyarıda, Türkiye’de tatil planlayanlara yönelik olarak, "Alman hukuk anlayışında ifade özgürlüğü olarak değerlendirilen düşünceler, Türkiye'de mesleki anlamda kısıtlamalara ve cezai işlemlere yol açabilir" denildi. Uyarıda, son yıllarda Türkiye’ye seyahat eden çok sayıda Alman vatandaşının "keyfi olarak tutuklandığı" iddia edildi.
