BERLİN —
Gezi Parkı olayları sırasında aldığı yaradan dolayı ölen Berkin Elvan için Türkiye’nin çeşitli yerlerinde düzenlenen kitlesel protesto eylemleri ve gerilimin tırmanması 3 milyona yakın Türkiye kökenli göçmenin yaşadığı Almanya’da da hem basının hem de sokakların ana gündem maddelerinden biri oldu.
Alman televizyonları ve gazeteleri gelişmeleri özel haber ve yorumlarla aktarıyor.
`Erdoğan sokağı provoke ediyor’, haftalık Der Spiegel dergisinin internet sayfasında Türkiye’de son iki günde yaşanan gelişmeler bu başlık altında duyuruluyor. Özellikle dün geceki şiddet olaylarının 30 Mart seçimleri öncesinde atmosferinin daha da gerilmesine neden olduğunu öne süren dergi, seçimlerin Başbakan Erdoğan’ın geleceğini belirleyeceğini ve bu yüzden AKP liderinin sert politikalarıyla kendini, destekçilerine güçlü göstermeyi hedeflediğini ve olayların bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğini yazıyor.
Der Spiegel son 12 yılda Türkiye’nin ekonomik açıdan büyük bir yükselme yaşadığını, ancak Erdoğan’ın ‘ülkeyi bir diktatör gibi yönettiğini’ iddia ediyor.
Türkiye’de kutuplaşmanın her geçen gün arttığına dikkati çeken liberal Der Tagesspiegel ise, konuyla ilgili ayrıntılı haberinde Gezi protestoları ile Berkin Elvan’ın cenazesinin Türk medyasına yansıyış biçimini değerlendiriyor ve ülkenin önde gelen televizyon haber kanallarının Gezi’deki olayları hemen hiç yansıtmadığını, ancak Elvan’ın cenaze töreni ve protesto gösterilerinin canlı yayınladığını belirtiyor ve bunu Türkiye’de Başbakan Erdoğan’a karşı değişen havanın bir simgesi olarak tanımlıyor.
Sol görüşlü Die Tageszeitung’da ‘Riyakarlık ve göz yaşartıcı gaz’ başlıklı yorumda Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin sıklıkla şiddet ve ölüm olaylarına sahne olduğu belirtiliyor. Politikada şiddeti sonlandırmak sözüyle iktidara gelen AKP’nin sonra kendi yükselttiği demokrasi çıtasının altında kaldığını ifade eden gazete, Berkin Elvan’ın ölümünün hükümet tarafından ‘neredeyse bir trafik kazası gibi’ değerlendirildiğini ve kitlesel protestoların bu tutuma karşı da bir tepki olduğunu savunuyor.
Siyaset sahnesinde ise Türkiye’deki gelişmeler ülkenin AB ile olan müzakereleri ile ilişkilendiriyor. Nitekim koalisyon ortaklarından Hristiyan Sosyal Birlik CSU'nun Avrupa Parlamentosu'ndaki grup başkanı Markus Ferber, “Gösteri hakkını kullanmak isteyenleri coplayan, interneti yasaklamayı hedefleyen Türkiye, Avrupa’nın değerlerini hor gördüğünü kanıtlamıştır. Türkiye’yi kucaklama politikası izleyen Yeşiller ve Sosyalistler’in de yanlış yolda olduklarını artık kavrama zamanı geldi” şeklinde bir açıklama yaptı.
Öte yandan Berkin Elvan için başta başkent Berlin olmak üzere Dortmund, Hamburg, Münih, Stuttgart ve Köln gibi birçok kentte gösteriler ve anma törenleri düzenlendi. Ağırlıklı olarak Alevi dernek ve kuruluşların düzenlediği gösterilerin hepsi olaysız bir şekilde sona ererken, protestocular Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi, Berkin Elvan‘ın ölümünden sorumluların mutlaka bulunmasını ve onlardan hesap sorulmasını talep etti.
Alman televizyonları ve gazeteleri gelişmeleri özel haber ve yorumlarla aktarıyor.
`Erdoğan sokağı provoke ediyor’, haftalık Der Spiegel dergisinin internet sayfasında Türkiye’de son iki günde yaşanan gelişmeler bu başlık altında duyuruluyor. Özellikle dün geceki şiddet olaylarının 30 Mart seçimleri öncesinde atmosferinin daha da gerilmesine neden olduğunu öne süren dergi, seçimlerin Başbakan Erdoğan’ın geleceğini belirleyeceğini ve bu yüzden AKP liderinin sert politikalarıyla kendini, destekçilerine güçlü göstermeyi hedeflediğini ve olayların bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğini yazıyor.
Der Spiegel son 12 yılda Türkiye’nin ekonomik açıdan büyük bir yükselme yaşadığını, ancak Erdoğan’ın ‘ülkeyi bir diktatör gibi yönettiğini’ iddia ediyor.
Türkiye’de kutuplaşmanın her geçen gün arttığına dikkati çeken liberal Der Tagesspiegel ise, konuyla ilgili ayrıntılı haberinde Gezi protestoları ile Berkin Elvan’ın cenazesinin Türk medyasına yansıyış biçimini değerlendiriyor ve ülkenin önde gelen televizyon haber kanallarının Gezi’deki olayları hemen hiç yansıtmadığını, ancak Elvan’ın cenaze töreni ve protesto gösterilerinin canlı yayınladığını belirtiyor ve bunu Türkiye’de Başbakan Erdoğan’a karşı değişen havanın bir simgesi olarak tanımlıyor.
Sol görüşlü Die Tageszeitung’da ‘Riyakarlık ve göz yaşartıcı gaz’ başlıklı yorumda Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin sıklıkla şiddet ve ölüm olaylarına sahne olduğu belirtiliyor. Politikada şiddeti sonlandırmak sözüyle iktidara gelen AKP’nin sonra kendi yükselttiği demokrasi çıtasının altında kaldığını ifade eden gazete, Berkin Elvan’ın ölümünün hükümet tarafından ‘neredeyse bir trafik kazası gibi’ değerlendirildiğini ve kitlesel protestoların bu tutuma karşı da bir tepki olduğunu savunuyor.
Siyaset sahnesinde ise Türkiye’deki gelişmeler ülkenin AB ile olan müzakereleri ile ilişkilendiriyor. Nitekim koalisyon ortaklarından Hristiyan Sosyal Birlik CSU'nun Avrupa Parlamentosu'ndaki grup başkanı Markus Ferber, “Gösteri hakkını kullanmak isteyenleri coplayan, interneti yasaklamayı hedefleyen Türkiye, Avrupa’nın değerlerini hor gördüğünü kanıtlamıştır. Türkiye’yi kucaklama politikası izleyen Yeşiller ve Sosyalistler’in de yanlış yolda olduklarını artık kavrama zamanı geldi” şeklinde bir açıklama yaptı.
Öte yandan Berkin Elvan için başta başkent Berlin olmak üzere Dortmund, Hamburg, Münih, Stuttgart ve Köln gibi birçok kentte gösteriler ve anma törenleri düzenlendi. Ağırlıklı olarak Alevi dernek ve kuruluşların düzenlediği gösterilerin hepsi olaysız bir şekilde sona ererken, protestocular Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi, Berkin Elvan‘ın ölümünden sorumluların mutlaka bulunmasını ve onlardan hesap sorulmasını talep etti.
