Belçika ile Türkiye Arasında Sert Atışma

Avrupa Birliği üyelerinin terörle mücadele yaklaşımlarından memnun olmayan ve tavırlarını sık sık eleştiren Türkiye’nin en fazla hedef aldığı ülkelerden biri de Belçika. Özellikle bu yıl Belçika, Türkiye tarafından birçok kez hedef alınarak sert şekilde ve en üst düzeyden eleştirildi. Bunun son örneklerinden birini ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Belçika’nın PKK’nın ve FETÖ’nün önemli söylemesi oluşturdu.

Erdoğan’ın açıklamaları Brüksel’de yankı yarattı. Belçika Başbakanı Charles Michel, Erdoğan’ın açıklamalarının ‘absürt, asılsız ve karalayıcı’ olduğunu belirterek, “Belçika bir hukuk devletidir ve terörizmin sonuçlarından kritik şekilde acı çeken bir ülke için bu ifadeleri kullanmak yakışıksızdır. Belçika, Türk hükümetinin iç çatışmalarını Belçika’ya ihraç etmesini hoş görmeyecektir” dedi.

Michel’in bu açıklamaları ise Türkiye’de sert tepkiyle karşılandı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu, Michel’in açıklamalarının, ‘Avrupa Birliği ülkelerinin çifte standart siyasetlerinin bir örneği’ olduğunu belirtti. Müftüoğlu, AB üyesi ülkelerin başka ülkelerle ilgili olarak her gün açıklama ve yorum yaptığını ve bunu kendileri için hak gördüğünü vurgulayarak, “AB üyesi ülkelerin liderlerinin kendi ülkelerine ilişkin yorum yapılınca bunu içişlerine müdahale olarak nitelendirmeleri bizim ısrarla altını çizdiğimiz AB ülkelerinin çifte standart siyasetlerinin bir örneğini teşkil etmektedir. Belçika Başbakanı’nın açıklamalarını bu şekilde değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın da Belçika hükümetinin terörle mücadele konusunda ilkesiz bir tutum izlediğini kaydederek, “Belçika hükümeti, açıkça ortada olan gerçekleri inkar etmek yerine terörle mücadele konusunda samimi, kararlı ve ilkeli bir tutum benimsemeli, yaşanan vahim yanlışları düzeltecek adımları gecikmeksizin atmalıdır” dedi.

Türkiye’nin yıllardır Belçika’yı sert şekilde eleştirmesinin odağında bu ülkenin PKK ve bağlantılı örgütlerin barınmasına ve üyelerinin serbest şekilde faaliyet göstermesine izin vermesi yer alıyor. Ankara, Belçika’yı bu konuda defalarca uyarmasına rağmen bir türlü istediği sonucu alamadı. Türkiye’nin, bu örgütlerle mücadele konusunda yeterli siyasi iradeye sahip olmadığını düşündüğü Belçika ise hukuk kuralları çerçevesinde terörle mücadele konusunda yapılması gerekenlerin yapıldığını ve siyasi irade eksikliğinin söz konusu olmadığını savunuyor.