Suriye’de iç savaş kızışırken, Amerika’nın kriz karşısındaki tutumu başkanlık seçim kampanyalarının da gündemine girdi. Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio, “Ya onlar kazanacak ya biz. Suriye’de durmayacaklar. Irak’ta da durmayacaklar. Bu örgüt yenilgiye uğratılmalı. Ve bunu başarmanın tek yolu da, örgüte faaliyet alanı bırakmamak.” diyerek IŞİD’e karşı mücadelenin şart olduğunu söylüyor.
Rubio, Başkan Obama’yı Amerika’nın İslam dünyasında çok zor ele geçirdiği kazanımları israf etmekle suçluyor.
Ancak Rubio, IŞİD’e karşı Amerika’dan kara kuvveti gönderme taraftarı da değil. Cumhuriyetçi Senatör, Amerika’nın Ortadoğu’yu Sünni radikallere karşı birleştirmeye çalışması gerektiğini söylüyor. Rubio’nun yaklaşımı, Demokrat başkan aday adayı Bernie Sanders’ın yaklaşımıyla örtüşüyor. Sanders, Suriye’ye 50 asker göndermenin sadece bir başlangıç olmasından kaygı duyuyor.
Sanders, “50 asker 50 askerdir. Ancak benim kabusum, Amerika’nın yeniden bir bataklığa saplanması ve hiç bitmeyen bir savaşın parçası haline gelmesi. IŞİD’e karşı tüm dünya birleşmeli,” diye konuştu.
Demokrat aday adayı Hillary Clinton ise yaptığı yazılı bir açıklamada, Suriye’ye sınırlı sayıda asker gönderme kararına destek verirken Ortadoğu’da daha geniş çaplı bir kara savaşına karşı olduğunu vurguladı.
Beyaz Saray, askerlerin Suriye’deki yerel güçlere eğitim ve destek vermek üzere gönderildiğinin altını çiziyor.
Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest, “Bu askerler muharip güç olarak gönderilmiyor,” diye belirtti ve açıklamasına şöyle devam etti: “Başkan bu kararın, Suriye’de IŞİD’e karşı kara mücadelesi veren yerel güçlerin kapasitesini arttırma stratejimizi olumlu etkilemesini bekliyor.”
Savunma yetkilileri, Amerikan askerilerinin önümüzdeki birkaç hafta içinde Suriye’ye gideceğini söylüyor.
