Gaziantep’in geçmişten gelen tarihi ve kültürel zenginliğinde önemli bir yere sahip olan bakır işlemeciliği mesleğini yüzyıllardır sürdüren erkeklerden sonra kadınlar da işlediği bakırları sanat eserine dönüştürüyor.
Asırlardır bölgede erkek mesleği olarak bilinen bakır işlemeciliği kadın ustaların ellerinde ayrı bir incelikle hayat bulurken, bu meslekten para kazanan kadınlar ise ev ekonomilerine katkıda bulunmalarının mutluluğunu yaşıyor.
Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası’nın eğitim merkezinde bakır işlemeciliğine başlayan Emine Sibel Bakırcı ve Nurcan Keni, VOA Türkçe ’yle yaptıkları söyleşide, çalıştıkları merkezde hem sosyalleştiklerini hem de bir şeyler yapabilmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
“Bir şeyler üretmek evde oturmaktan daha güzel”
Daha önce yaşamını ev hanımı olarak sürdürdüğünü belirten Emine Sibel Bakırcı “Bu merkeze komşumuzun tavsiyesi üzerinde 2012 yılında kursiyer olarak başladım. Ben ilk başta eşim izin vermez düşüncesiyle gelmek istemedim ama daha sonra kararımı verdim ve bakır işlemeciliği serüvenim burada başladı. Daha sonra işi iyice öğrendikten sonra usta eğiticilik belgemi de aldım. Burada kursiyer yetiştirmeye de başladım. Aynı zamanda parça başı bakır işlemesi de yapıyorum. Burada kazandığım parayla aile bütçeme katkıda bulunabildiğim için de çok mutluyum. Çünkü belirli bir yaştan sonra herhangi bir işte çalışmak hem zor oluyor, hem de herkes sizi işe almak istemiyor. Evde oturmaktansa bir şeyler üretmek en güzeli bence”dedi.
“Çekiç sesi melodi gibi geliyor”
Bakır işlerken çıkan çekiç sesinin kendilerine bir melodi gibi geldiğini ifade eden Sibel Bakırcı, “Gaziantep’te genelde kadınların çalışmasına biraz karşılar. Daha önce de ev hanımı olduğum için eşim ilk başlarda çalışmama karşı çıkıyordu. Daha sonra eşim de alıştı. O da baktı ki evde hem düzen ve huzuru sağlıyorum hem de çalışabiliyorum. Dolayısıyla ben de daha huzurlu ve mutlu olarak işime devam ettim. Bakır işlemeciliği bölgede genelde erkek mesleği olarak bilinir. Son zamanlarda kadınlar olarak bu mesleği biz ele aldık. İlk başlarda zorlandığımız dönemler oldu ama zamanla hiç de zor olmadığını anladık. Bu konuda becerikli olduğumu da düşünüyorum. Dışarıdan görenler ‘bir kadın olarak çekiç işi zor değil mi, sesine nasıl dayanıyorsunuz’ diye soruyorlar. Bu ses artık bize melodi gibi geliyor. Dolayısıyla kadınların yapamayacağı hiçbir iş yok diye düşünüyorum’’ diye konuştu.
“İnanan kadının yapamayacağı bir şey yoktur”
Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine bakır işlemeciliği işine başlayan evli ve iki çocuk annesi Nurcan Keni, 7 yıldır bakır işlemecisi olarak yaşamını sürdürüyor. Kursiyer olarak geldiği atölyede usta öğretici olarak çalışan Nurcan Keni, mesleğini severek yaptığını belirterek sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı: “Burada ortamımız çok güzel, hem sosyalleşiyoruz, hem de aile bütçemize katkıda bulunuyoruz. Bakır işlemeciliği mesleğini genelde erkekler yapardı şimdiye kadar ama ben kadınların da bu mesleği çok güzel bir şekilde yaptığına inanıyorum. Kadınlar yeter ki kendilerine güvensin ve inansınlar yapabileceklerinden eminim.’’
