Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, geçmişte ekonomi yönetiminde tek karar verici olduğu iddiasındaki Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan’a “At o zaman imza” çıkışıyla döviz kuru ve enflasyonu düşürme çağrısı yaptı. “Türkiye Cumhuriyeti’nin hudutları yol geçen hanına döndü” diyen Babacan, 200 bin Suriyeli'ye hangi kriterlere göre vatandaşlık verildiğini sorguladı.
Gaziantep’te parti lideri sıfatıyla ilk kez gerçekleştirdiği kitlesel mitinginde, ekonomi üzerinden Erdoğan’ı hedef alan Babacan, kentin yerel halkınca ekonominin yanısıra diğer bir sorun başlığı olarak vurgulanan sığınmacılar meselesine değindi. Babacan’ın konuşmasında ağırlıklı olarak Erdoğan ve ilaveten Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirdiği görüldü.
Babacan'ın, “Türkiye Cumhuriyeti’nin hudutları yol geçen hanına döndü. Milyonlarca insanı, hesapsız kitapsız bu ülkeye aldınız. Her yerden geliyorlar. Gelmeye de devam ediyorlar. Daha geçtiğimiz aylarda binlerce Afgan Türkiye’ye giriş yaptı. Hepsi erkek, hepsi genç. Ben hükümete sordum, yine soruyorum: Yahu arkadaş, siz ya bu ülkenin hudut güvenliğini sağlayamıyorsunuz ya da Amerika ile anlaşıp Taleban rejiminden kaçanları Türkiye’ye yığıyorsunuz. Bunların hangisi doğru? Çıkın söyleyin. Yetmedi, 200 bin Suriyeli'ye vatandaşlık verdik diyorsunuz. Bu vatandaşlıkları hangi kritere göre veriyorsunuz?” sözleri meydanda alkışlarla karşılandı.
Erdoğan’ın “ekonomistim” açıklamasına karşı tam tersine ekonomiyi yönetemediğini söyleyen Babacan, Başbakan Yardımcılığı döneminde Erdoğan'ın ekonomiye yöneten ekip yerine ekonomide tek karar verici olduğunu söylemesine karşı “2002-2008 yılları arasında, petrol fiyatları 20 dolardan 150 dolara çıkarken biz bu ülkede enflasyonu tek haneye düşürdük. İnsan ‘Ali Babacan, zamanında sen bunu nasıl başardın’ diye sormaz mı? ‘Petrol fiyatları 7,5 kat artarken bu enflasyonu nasıl düşürdün, bu ekonomiyi nasıl büyüttün?’ diye sormaz mı? ‘Ben imza atmasaydım yapamazdı’ diyor. Madem hikmet imzada, haydi at o imzayı da enflasyonu düşürüver bakalım” çıkışını seslendirdi. Erdoğan’ın ekonomiyle ilgili "hikaye anlattığını" öne süren Babacan, “Bırak hikayeyi marul olmuş 10 lira. Ekonomiyi batırdınız, batırdınız” tepkisini gösterdi.
Erdoğan’a “Gel Gaziantep’in sokaklarında tur atalım” tepkisi
Erdoğan’ın Saray’dan çıkamadığı görüşünü paylaşan Babacan, “Gaziantep en güzel baklavayı üretiyor fakat Gaziantepli baklavayı yiyemiyor. Bu memlekette içi boş baklava satılmaya başladı. Sayın Erdoğan, gel beraberce Gaziantep’in sokaklarında şöyle bir tur atalım. Tabakhane’de, Cinderesi’nde, Şoför Ali Caddesi’nde, Perilikaya’da, Akyol’da bir gezelim de esnafın, vatandaşın halini gör. Çok değil 1 saat. Boş tost satışları başladı. Benim sanayideki arkadaşım boş tost ile karnını doyuruyor” diye seslendi.
Son 20 yılın en yüksek enflasyon oranı nedeniyle derin yoksulluk yaşandığını kaydeden Babacan, “Duy, Gaziantep'i dinle. Krizler ortağı Bahçeli’yi de yanına al. Gaziantep ne diyor? Yeter artık diyor. Demokrasi, atılım diyor. Tüm Türkiye artık değişimin vakti geldi diyor” diyerek Erdoğan’a seslenmeye devam etti. DEVA Partisi olarak bugün hangi konumda olduklarını paylaşmak istediklerini söyleyen Babacan, “Hadi konum verelim, biz neredeyiz? Biz çocuğuna harçlık veremeyen annelerin yanındayız. Torunlarına hediye alamayan dedelerin yanındayız. 2500 lira maaşla ihtiyaçlarını karşılayamayan emeklilerin yanındayız. Açlık sınırının altında geçinmeye çalışan işçinin yanındayız. Hayat pahalılığı karşısında inleyen dar gelirli vatandaşların yanındayız. Dükkanda masraf olmasın diye elektriğini açamayan esnafın yanındayız. Gübre, tohum, mazot fiyatları altında ezilen çiftçinin yanındayız. Ekmeğinin peşinde koşan kurye arkadaşlarımın yanındayız. Yarınlarını başka ülkelerde aramaya başlayan gençlerin yanındayız. Cep yakan fiyatlar yüzünden tek öğünle karnını doyurmaya çalışan öğrencilerin yanındayız. Beraat ettikleri halde hakları iade edilmeyen KHK’lıların yanındayız. Ayrımcılığa uğrayan tüm vatandaşlarımızın yanındayız. Konumumuz budur” diye konuştu.
Cebinden çıkardığı 200 lirayla ekonomiyi özetledi
Ekonomi ağırlıklı konuşmasında cüzdanındaki 200 liralık banknotu eline alarak Türk Lirası’nın değer kaybını vurgulayan Babacan, “Bu para 2009'da tedavüle girdi. O dönem 123 dolar ediyordu. Bugün 12.5 dolar ediyor. Paramız pula döndü. Milletin cebindeki parayı erittiler. Dahası arka kapıdan döviz satmaya hala devam ediyorlar. Şu son 5 ayda en az 30 milyar dolar daha döviz yaktılar. Yazık günah. Durmak bilmiyor. Madde bağımlılığına döndürdü işi. Zararlı alışkanlık bataklığına girdiler” dedi.
“Krizin sorumlusu Sayın Erdoğan ve ortaklarıdır’
Ekonomideki mevcut tablodan Erdoğan’ın Bahçeli ve 28 Şubat’ın sorumlusu olarak ifade ettiği Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile ortaklarını sorumlu gördüklerini söyleyen Babacan, “Bu krizin sorumlusu; dolar kurunu patlatan Sayın Erdoğan’dır. Sayın Erdoğan ve yanına aldığı ortaklarıdır. Dolar kuru patlamasaydı, benzinin mazotun fiyatı 6-7 liradan en fazla 9-10 liraya çıkardı. Eğer bugün benzin mazot, 8-9 lira değil de 22-23 liraysa, bunun sebebi dolar kurundaki artıştır. Dolar kurundaki artışın sebebi de Sayın Erdoğan’dır. Bir yanında, her konuşmasında öfke nöbeti geçiren, hakaret etmeden konuşamayan laf üreticisi, krizlerin ortağı Bahçeli. Diğer yanında, 28 Şubatçı Çin muhibi Perinçek. Üçü kafa kafaya verdi, başımıza her türlü krizi açtılar. Bu krizlerin ortağı Bahçeli var ya, 2001 ekonomik krizinde de memleketi mahveden hükümette de ortaktı. Hatırlayın. Bankaları batırdılar, esnafı borca gömdüler. Bugün Bahçeli hükümete yine ortak ve ülkede yine kriz var” diye konuştu.
“Hedefimiz tam demokratik Türkiye”
“Bizim bir Türkiye hedefimiz var. Eksik gedik değil, tam demokratik Türkiye. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin eşit ve birinci sınıf vatandaş olduğu bir Türkiye. Herkesin insan onuruna yakışır bir hayat yaşayacağı Türkiye” diyen Babacan, DEVA Partisi olarak krizleri çözmüş bir ekip olduklarını belirterek, kamuoyuna parlamenter sisteme geçişle birlikte ekonomik krizi çözme sözü verdi.
Babacan, Gaziantep’ten, “Ülkemizi asla öfkeye teslim etmeyeceğiz Türkiye’yi barışın, huzurun, özgürlüğün limanına sağ salim yanaştıracağız. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik son bulacak. Hukuku biz ayağa kaldıracağız. Demokrasimizi biz yükselteceğiz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçeceğiz. Bu pahalılık, bu yoksulluk, bu baskı dönemi bitecek. Özgür ve zengin bir ülke olacağız” vaatlerinde bulundu.