Erişilebilirlik

AYM'nin Deniz Yücel Kararı Alman Basınında Geniş Yer Buldu


Anayasa Mahkemesi’nin Die Welt gazetesi eski Türkiye muhabiri Deniz Yücel’le ilgili kararı Alman basınında geniş yer buldu. Yapılan yorumlarda, mahkemenin basın özgürlüğünü vurgulaması çok önemli ve olumlu bir gelişme olarak tanımlanırken, Yücel'in kararı esas alınarak Türkiye'de tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması gerektiği öne sürüldü.

Anayasa Mahkemesi, Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in, "suç işlediğine dair makul bir şüphe olmaksızın tutuklandığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, gazetecilik faaliyetlerine ilişkin haber ve yazılarından dolayı tutuklanması nedeniyle de ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine" karar verdi.

lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:02 0:00

Türkiye'de bir yıl cezaevinde kalan gazeteci Yücel'in kendisine yaptığı başvuruyu haklı bulan mahkeme, Yücel'e 25 bin Türk lirası manevi tazminat, 2 bin 700 lira da yargılama gideri ödenmesine de hükmetti.

Yücel söz konusu parayı Gezi olayları sırasında yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz adına kurulan vakıfa bağışlayacağını duyurdu. Deniz Yücel, terör örgütü PKK liderlerinden Cemil Bayık'la yaptığı röportaj gerekçesiyle tutuklanmıştı.

27 Şubat 2017'de "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör propagandası yapmak" suçlamasıyla tutuklanan Yücel, 16 Şubat 2018'de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildikten sonra Almanya’ya dönmüştü.

Deniz Yücel
Deniz Yücel

Tutukluluk süresince işkence gördüğünü iddia eden ve 1,5 yıldır mesleğini sürdüremeyen Deniz Yücel’in tutuklanması Almanya ve Türkiye arasında krize yol açmış, çok sayıda Alman siyasetçi Alman turistlere Türkiye’yi boykot etmeleri çağrısında bulunmuştu.

Alman basınında konuyla ilgili yorum ve değerlendirmelerde, Yücel kararıyla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sonrası girilen süreç arasında ilişki kurulması dikkat çekti. Nitekim Rhein-Zeitung gazetesi, kararın Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu hatırlattığını ve bu açından "İstanbul seçimleri sonrasında Erdoğan için ikinci acı ve sembolik yenilgi" olarak görülmesi gerektiği öne sürüldü. Deniz Yücel’le ilgili süreci yakından takip eden uluslararası hukuk uzmanı avukat Memet Kılıç da, kararı "umut verici" olarak tanımlıyor ve ülkedeki siyasi gelişmelerle ilişkilendiriyor:

“Üç ihtimal var bana göre. Bir tanesi; Almanya’nın rejim üstündeki baskısı çok arttı. Son döneme bakarsanız, uluslararası alanda kim baskı oluşturduysa o serbest bırakıldı. İkinci ihtimal, İstanbul seçimlerinden sonra, Türkiye’deki insanlar daha mı korkusuzlar? Bir üçüncü ihtimal daha var ve ben onu özlüyorum ve arzu ediyorum. Anayasa Mahkemesi bu kararında uluslararası ve ulusal hukuku son derece sistematik ve bilimsel biçimde incelemiş arka arkaya. Acaba Anayasa Mahkemesi eskiden verdiği, özlenen kararlarına dönme kararı mı aldı?”

Deniz Yücel hakkında alınan kararının, benzer suçlardan tutuklu olan gazeteciler için emsal teşkil edeceğini savunan avukat Kılıç, kararın ifade özgürlüğüyle birlikte gazeteciliği koruyan bir mesajı olduğu görüşünde:

“Orada diyor ki Anayasa Mahkemesi, değişik kaynaklarla görüşüp, onların görüşlerini yansıtmak gazetecinin görevidir. Bu bir gazetecilik faaliyetidir. Bunu devre dışı bırakırsanız, aksi takdirde özgür basını kuramazsınız. Birçok noktada da diyor ki; bu söylenenleri Cumhurbaşkanlığına hakaret olarak değerlendirmezsiniz, makalenin bütünlüğü içinde bakmanız gerekiyor diyor. İddia makamı ve müştekiler, buna Cumhurbaşkanlığı da dahil, hep bir şeyi cımbızlamışlar. Deniz Yücel’i hatalı ve yanlış tercümelerle suçlamışlar. O noktaları bir bir tespit ediyor mahkeme ve çok bilimsel bir dille Deniz Yücel’in mahkum edilemeyeceğine karar veriyor. Mutlaka emsal olacaktır.”

XS
SM
MD
LG