Brüksel’in merkezine yürüyerek yarım saatte ulaşılan Molenbek, aslında Belçika’da bambaşka bir dünya.
Molenbek'te başta Faslılar olmak üzere çok farklı kökenli kişi yaşıyor. İşsizlik oranının çok yüksek olduğu Molenbek, umutların söndüğü bir mahalle.
'Jes' gibi gençlik örgütleri ise mahallenin kaderini değiştirmeye çalışıyor. Önlerindeki en büyük engel, Molenbek’in son yıllarda Avrupa’nın köktendinci batağı şeklinde edindiği kötü şöhret.
Suriye’den Belçika’ya geri dönen cihatçılar Molenbek’e yerleşiyor. Paris ve Brüksel saldırılarının arkasındaki zanlıların da burada yetiştiği biliniyor.
Kimi Belçikalılar için saldırılar ve Molenbek mahallesi, ülkenin Müslüman göçmen toplumu entegre etmeyi başaramamasının bir yansıması.
Birçok Müslüman göçmen, her zaman kabul görmediklerini hissetseler bile kendilerini Belçikalı olarak kabul ediyor.
Faslı bir göçmen olan Larbi Arbaoui, “Birçokları gibi ben de kendimi damgalanmış hissediyorum. Ancak böyle düşünenler, dar görüşlüler. Birlik içinde ileriye yönelik adım atmalıyız. Yapılması gereken ilk şey ise kenar mahallelerdeki gençleri dışlamaktan vazgeçmek" diye konuşuyor.
Son zamanlarda Belçika vatandaşı genç Müslümanlar’ın cep telefonlarına, ‘Batılılarla savaşın’ mesajları gönderildiği söyleniyor. Brüksel saldırıları Molenbek’te yaşayan birçok genci can evinden vurdu.
Aynı sorunlar, komşu Fransa’da da yaşanıyor. Belçika gibi Fransa da büyük bir Kuzey Afrikalı göçmen nüfusa sahip. Fransa ve Belçika, Suriye ve Irak’a en çok cihatçı gönderen iki Avrupa ülkesi.
Bazı Fransız siyasetçilere göre Fransa’da çok sayıda Molenbek benzeri mahalle var. Gelir düzeyi düşük, göçmen nüfusu yüksek banliyölerden Sevran, Paris’e metroyla sadece yarım saat uzaklıkta.
Kısa süre önce bir caminin kapatıldığı Sevran’da yaşayan bazıları, köktendinciliğin güçlenmesinden şikayetçi.
Ancak Belediye Başkanı Stephane Gatignon’a göre radikal İslam, sadece tek bir kasabanın sorunu değil. Bu sorunu çözmek için Sevran gibi mahallelere ve entegrasyona daha farklı yaklaşmak şart. Gatignon, “Açık toplum, kültürel ve sportif anlamda etkinlikler yapılan, işyerlerinin bulunduğu bir toplumdur. Fransa ise kapalı toplum öneriyor” diye konuştu.
Girişimci Yasin Hilmi de aynı görüşte. Hilmi, Fransa'nın göçmenlerde aidiyet hissi yaratamadığını belirtiyor.
Molenbek ve Sevran’da yaşayanlara göre, köktendincilikle mücadelede yeni yaklaşımlar geliştirilmesi gerekiyor. Bunun için Belçika ve Fransa’yı tanımlayan erime potasının tanınması ve ulusal çapta aidiyet ruhu oluşturulması gerekiyor.
