Erişilebilirlik

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Türkler kime oy veriyor?


Avrupa halkı Avrupa Parlamentosu seçimleri için sandık başında
Avrupa halkı Avrupa Parlamentosu seçimleri için sandık başında

Avrupa nefesini tuttu, Pazar akşamına kadar yeni Avrupa Parlamentosu’nu belirleyecek seçimler için sandığa gidiyor. Aşırı sağın rekor kırması beklenen seçimlere Türk seçmenin ilgisi az. Fransa’da 3 bine yakın aday arasında, yalnızca 12 Türk aday, listelerin gerisinde, seçilmesi neredeyse olanaksız pozisyonlarda yer aldı.

Her beş yılda bir yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, 27 üye ülkedeki 370 bine yakın seçmen, parlamentoda görev yapacak 720 milletvekilini seçiyor. Tüm AB üyesi ülkelerde 6-9 Haziran tarihleri arasında yapılacak seçimlerde, aşırı sağın büyük bir ilerleme kaydetmesi bekleniyor.

Aşırı sağın yüksek oy alması beklenen AB ülkesi Fransa’da, seçim kampanyası Cuma gece yarısı sona erdi. Fransa ve bağlı deniz aşırı illerinde sandıklar sabah 08.30’da kurulacak, küçük illerde 18:30, büyük illerde ise 20’de kapanacak. Kesin olmayan ilk tahmini sonuçlar gece 23’te diğer ülkelerden gelecek sonuçlarla birlikte açıklanacak.

Türk seçmenler seçime ilgi göstermiyor.
Türk seçmenler seçime ilgi göstermiyor.

Fransa’da seçime 38 ayrı liste girdi. Her ülkenin kendi seçim yasasına göre milletvekili sayısı belirleniyor. Fransa gibi 15 AB üyesi ülkede de yüzde 5 barajı uygulanıyor. Baraja takılan listeler milletvekili çıkaramıyor. Almanya’da seçim barajı uygulanmıyor ya da bazı ülkelerde bu oran yüzde 3-4 gibi daha düşük oranda uygulanıyor.

Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron başta olmak üzere, merkez ve sol partiler ile göçmen dernekleri, göç ve İslam karşıtı partiler konusunda seçmeni uyarıyor. Macron, Berlin ziyareti sırasında, “Avrupa'da kötü bir rüzgar esiyor. Avrupa varoluşsal bir tehditle karşı karşıya. Avrupa demokrasisi uyanmalı” dedi.

12 Türk adayın “umutsuz” yarışı

Cuma akşamı yapılan son anketlere göre, Fransa'daki 38 listeden sadece 7’si barajı aşarak milletvekili çıkarabiliyor. Çarşaf liste olarak girilen bu seçimlerde, 38 listeden 2 bin 997 aday Avrupa Parlamentosu’na girmek için yarışacak.

Ancak, Türkiye’nin AB’ye üye olmaması, AB ülkelerindeki Türkiye ya da İslam karşıtı söylemler nedeniyle Türk seçmen bu seçime ilgi duymuyor. Bu listede 12 Türk adayın ismi yer alıyor ancak hiçbiri seçilebilecek partilerden değil.

Barajı aşması öngörülen partiler içinde Türk kökenli Fransız olan yalnızca iki aday, Sosyalist Parti'de 26. sırada yarışan Gülşen Yıldırım ve Yeşiller’den 63’üncü sırada Zerrin Bataray var. Ancak Sosyalist Parti’nin en fazla 13-14, Yeşiller’in ise en fazla 6-7 milletvekili çıkarması bekleniyor.

Fransa Kültür Dernekleri Birliği Başkanı Lütfi Bilgen, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, “Seçmen olarak bizim Türklerin bu seçimlere hiçbir bilgisi yok. Türkiye AB’de olmadığı için sanırım bu seçimlere belediye ya da genel seçimler kadar ilgi duymuyor. Adaylardan, programlardan haberdar değiller. Avrupa Parlamentosu’nun çalışmalarından ve bu çalışmaların aslında onların günlük hayatını ne kadar etkilediğinden de fazla haberdar değiller. Ama Fransa genel seçimleriyle çok ilgililer, onu belirtmeliyim” dedi.

Bilgen, 12 Türk aday için de “Maalesef seçilebilecek yerlerde değiller, AP’ye Fransa’dan hiçbir Türk temsilci gönderemeyeceğiz. Yine de 12 aday hemşerimizi kutluyor ve destekliyoruz tabii” dedi.

Bilgen, derneklerin kendi üyelerine, Türkiye karşıtı sloganlarla ortaya çıkan aşırı sağcı partilerin programlarını anlattıklarını belirterek “Yine de bu partilere oy verirlerse bilerek versinler! Ben çevremdeki tüm Fransızlara da bu tip ırkçı kişilere oy vermemeleri yönünde telkinde bulunuyorum” diye konuştu.

Derneklerden “sandığa gidin” çağrısı

Fransa İslam Konseyi (CFCM) Başkan Yardımcısı İbrahim Alcı da VOA Türkçe’ye, Fransa’daki Müslüman toplumunun nasıl oy kullanacağını değerlendirdi. CFCM olarak yetkililerle de ortak bir çalışma yürüterek kendilerine bağlı yüzlerce cami derneğine, seçimlere katılmaları çağrısı yaptıklarını belirten Alcı, “Aşırı sağın Müslüman karşıtı söylemleri nedeniyle Müslümanlar oy kullanmak istemiyor. Biz onlara mutlaka sandığa gitmelerini, demokratik haklarını kullanmalarını, kendisini en güzel kimin temsil ettiğine inanıyorsa ona oyunu vermesini söylüyoruz” dedi.

Müslüman gençler LFI’yi destekliyor

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, müslüman seçmenin yüzde 65’inin, göçmenleri ve müslümanları savunan Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisine oy verdiğini belirten İbrahim Alcı, bu sefer de Filistin halkının yaşadığı insani dramı Fransa’da güçlü bir şekilde gündeme getiren LFI’nin, özellikle müslüman gençlerden yüksek oranda oy alabileceğini belirtiyor.

Türkiyeli Yurttaşlar Meclisi (ACORT) adlı göçmen derneğinin yöneticisi Ümit Metin de son haftalarda yaşanan Filistin eylemlerine dikkat çekti ve “Banliyö gençliği Filistin eylemleri nedeniyle anketleri yanıltan oy kullanacaklar. Bu gençlerin sokağa çıkması yeni bir şey. Bu seçimlerde sol parti LFI’ye oy verecekler. Ancak yeni bir durum olduğu için, kesin olarak hangi oranda olacağını öngörmek de mümkün değil” diye konuştu.

“Oy kullanmak haramdır”

Müslüman toplumu içinde, “Oy kullanmak haramdır” diyen bazı küçük grupların da olduğunun altını çizen Alcı, “Buna benzer bazı ufak tefek propagandalar var, cami önlerine gelip bu yönde propaganda yapmak istiyorlar. Müslüman topluma, bu tür propagandalara itibar etmemeleri gerektiğini, artık bu ve benzeri düşünceleri değiştirmek, güncellemek gerektiğini, müslüman ya da değil, herkesin demokratik haklarını kullanması gerektiğini anlatıyoruz” dedi.

Ümit Metin de Türklerin büyük bölümünün bu seçime ilgi duymadığı görüşüne katılıyor ancak bunun Fransız seçmende de görülen bir eğilim olduğunun altını çiziyor. Seçmenin genelde AP seçimlerinin “kendi güncel hayatında ne getirip ne götürdüğünü bilmediğine” dikkat çeken Metin, Türk seçmen veya örgütlerin bir listeyi destekleme gibi bir eğilimleri olmadığını vurguluyor.

“İktidar aşırı sağı güçlendirdi”

Ümit Metin, AP seçimlerinde asıl endişe veren gelişmenin “aşırı sağın tüm Avrupa’da yükselmesi” olduğuna dikkat çekiyor. Metin, "Korkunç bir durumla karşı karşıyayız. Fransa’da, Le Pen’e karşı baraj oluşturma iddiasıyla gelen Macron, onu zirveye taşıdı. Aşırı sağı taklit ederek çıkardıkları sert göçmen yasaları nedeniyle aşırı sağ güçlendi. Sağ ile aşırı sağ arasında bir fark kalmadı" diyor ve ekliyor: "İktidar, göç karşıtı adımlarıyla aşırı sağı meşrulaştırdı. Sol partiler de bölünerek bu sonuçta sorumluluk sahibi oldu. Şimdi tek umudumuz, gençlerin geleceğine sahip çıkarak oy kullanmaları ve aşırı sağa karşı duran partilere oy vermeleri."

Forum

XS
SM
MD
LG