Uzunca bir süredir çıkışlardan çok inişlere sahne olan Avrupa Parlamentosu ile Türkiye arasındaki ilişkiler yeni bir gerginlikle karşı karşıya. Avrupa Parlamentosu, “Ermeni soykırımının 100. yılı” başlıklı bir kararı bugün yapılacak genel kurul oturumunun ardından kabul edecek. Karar, Türkiye açısından olumsuz unsurlar içeriyor.
1915 olaylarına Ermenistan ve Ermeni diasporasının tezlerini temel alarak yaklaşan Avrupa Parlamentosu'nun kararını Türkiye açısından üç cümleyle özetlemek mümkün: Arşivlerini aç, geçmişinle yüzleş, "soykırımı" tanı.
Türkiye açısından kaybedilmesi baştan garanti olan süreçte Ankara'nın kararı “yumuşatma” ve “tek taraflı olmaktan kurtarma” amaçlı siyasi ve diplomatik girişimleri büyük ölçüde sonuçsuz kaldı. Bunda Türkiye konusunda Avrupa Parlamentosu'nda hakim olan olumsuz hava, 1915'e bakışın geleneksel olarak hep aynı olması, Türkiye'nin tezlerinin kabul görmemesi, bu kararı "sulandırma" girişiminin inkarla aynı görüleceği algısı etkili oldu.
Avrupa Parlamentosu'nun kararında olumlu olarak değerlendirilebilecek tek unsuru Türkiye’nin Avrupa Birliği'yle yürüttüğü üyelik müzakerelerinin tanıma konusuyla ilişkilendirilmemesi oluşturuyor.
Bugün oylanacak taslak kararda Osmanlı İmparatorluğu’nda 1.5 milyon masum Ermeni’nin hayatını kaybettiği vurgulanarak yaşanan olayların soykırım olduğunun altı çiziliyor.
Türkiye'nin, 100. yıl anmalarını fırsat olarak değerlendirerek arşivlerini açmasını ve geçmişiyle yüzleşmesini isteyen Avrupa Parlamentosu'nun Ankara açısından en sıkıntı yaratan çağrılarından birini "soykırımı" tanıma oluşturuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun taziye içeren ve Osmanlı Ermenilerine yönelik zulümleri tanıyan açıklamaları doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendirildiği metinde, Türkiye ve Ermenistan, Avrupa ulusları arasındaki başarılı uzlaşma örneklerini kullanmaya ve halklar arası işbirliğini odağa yerleştiren bir gündem izlemeye davet ediliyor.
Türkiye ve Ermenistan arasında imzalanan protokollerin ön koşulsuz şekilde
onaylanıp uygulanması da Avrupa Parlamentosu'nun ısrarlı tavsiyeleri arasında yer alıyor.
Türkiye’nin kültürel mirasın korunmasına ilişkin yasal yükümlülüklerine saygı göstermesinin talep edildiği kararda, soykırımların ve insanlığa karşı suçların zamanında önlenmesinin ve etkili şekilde cezalandırılmasının uluslararası toplumun ve Avrupa Birliği’nin ana önceliklerinden olması gerektiği belirtiliyor.
Kararda, "Soykırımlar İçin Uluslararası Avrupa Anma Günü" oluşturulması önerisine de yer veriliyor.
Avrupa Parlamentosu 1987'de aldığı bir kararla 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımıştı. Bugün kabul edilecek kararın yasal bağlayıcılığı bulunmasa da diplomatik ve siyasi boyutu önem taşıyor.