Pandemi ve Ukrayna savaşı sonrası yaşanan ekonomik kriz, Avrupa'da büyük bir enflasyon dalgası başlattı. Avrupa Merkez Bankası (AMB), Euro bölgesindeki enflasyonun önünü kesebilmek için 10 yıl sonra bir dizi faiz arttırımına gideceğini açıkladı.
AMB'nin ilk müdahaleyi Temmuz ayında yapması bekleniyor. Avrupa'da hükümetler, yükselen enflasyonun hane halklarına etkisinin önünü kesmek için "Enflasyonla mücadele paketi ve ücret arttırımına" gidiyor.
Ekonomistler, 6 ay önce, ilkbahar aylarında yükselen enflasyon ve sonbahardan itibaren faiz arttırımları öngörüyordu. Ancak Ukrayna Savaşı, enflasyonu beklenenden daha yüksek bir orana çekince, Avrupa Merkez Bankası da "para politikasında normalleştirme" adımlarını hızlandırdı.
AMB Başkanı Christine Lagarde, Slovenya'dan yaptığı açıklamalarda, Euro bölgesinde yüzde 7,5 oranında gerçekleşen enflasyon rakamının artmasından duyduğu endişeyi dile getirdi ve hükümetleri enflasyon karşıtı önlemler almaya çağırdı.
AMB'nin faiz arttırımları takvimiyle ilgili ilk ipuçlarını veren Lagarde, faiz artışının Temmuz ayında gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. AMB'nin üçüncü çeyrekte yapılacak ilk Yönetim Kurulu toplantısının 21 Temmuz'da olduğunu belirten uzmanlar, faiz arttırımı kararının da bu tarihte ele alınacağına işaret ediyor.
AMB en son 2011'de faiz arttırmıştı
Merkez Bankası'nın faiz arttırım kararı, Euro bölgesi ekonomilerinde bir dönüm noktası işaret ediyor. AMB son olarak 2011 yılında faiz oranlarını arttırmıştı. 2014'ten bu yana da faizler negatif oranlarda seyrediyordu. Mayıs ayı başından bu yana Avrupa merkez bankalarından, "yıl sonuna kadar negatif faiz oranlarından çıkılmalı" uyarıları geldi.
Fransız Merkez Bankası Başkanı "yıl sonuna kadar pozitif faiz oranına geçilmesinin" şart olduğunu dile getirdi. Diğer merkez bankaları da bu çağrıya katıldı. AMB yönetim kurulunun 6 üyesinden biri olan Isabel Schnabel, bugün yaptığı açıklamada, "Para politikasının normalleşmesi acil hale geliyor" derken, Alman Merkez Bankası Bundesbank'ın yeni başkanı Joachim Nagel de, "Temmuz ayında olabilecek bir artıştan" söz etti.
Halen yüzde -0,5 seviyesinde seyreden AMB faiz oranlarının pozitife geçebilmesi için, yaz başında ilk artışın, ardından yıl sonuna kadar bir veya iki artışın daha yapılması gerekiyor. Euro bölgesindeki yüzde 7,5'lik enflasyon oranının kalıcı olmasından endişe eden AMB, 2008 finans krizinin ardından yaşanan fiyat durgunluklarının ardından, bunun "gerçek bir çağ değişikliği" olduğunu vurguladı. Christine Lagarde, "Enflasyon karşıtı dinamiklerin geri dönmesi giderek daha az olası görünüyor" diyerek, uzun vadeli politikalardan söz etti.
Şiddetli enflasyon şokları
Euro bölgesindeki bazı ülkeler özellikle "şiddetli enflasyon şokları" yaşıyor. Bu ülkelerin beşinde fiyatlardaki artış yüzde 10'u aşıyor: Estonya (Yüzde 19), Litvanya (Yüzde 16,6), Letonya (Yüzde 13,2), Hollanda (Yüzde 11,2) ve Slovakya (Yüzde 10,9).
En düşük enflasyon oranı yüzde 5 ile Malta'da kaydedilirken Fransa, yüzde 5,4 ile Malta'nın ardından ikinci en düşük seviyede enflasyona sahip Euro bölgesi ülkesi oldu.
Ücret artışları enflasyonun altında
Euro bölgesinde, ücret artışlarının enflasyonun altında kalması da bir başka önemli sorun olarak gündeme geliyor.
İspanya'da, müzakere edilen ücretler Mart ayında yüzde 2,4 artarak 2011'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. İspanyol Merkez Bankası, "giderek daha fazla çalışanın, ücretlerini enflasyona endeksleyen maddeler talep ettiğine" dikkat çekiyor. Avusturya'da ücretler yüzde 2,6 ve Hollanda'da yüzde 2,7 arttı. Almanya'da artışın önümüzdeki aylarda gerçekleşmesi bekleniyor.
Pandeminin sonunda ekonomilerin yeniden açılması, talepte ani bir artışa neden olsa da, tedarik zincirlerinin hala çok düzensiz olması enflasyonu arttıran bir etki yarattı. Ukrayna'daki savaş, başta petrol ve gaz olmak üzere tüm hammaddelere şiddetli bir enflasyon şoku ekledi.
Christine Lagarde, "şok unsurların" yanı sıra "uzun vadeli faktörlerden" de bahsederek, "Fiyatlar üzerinde aşağı yönlü etkisi olan küreselleşme kesintiye uğradı. Ukrayna'daki savaş ve Çin'deki salgın şirketlere arz kaynaklarını çeşitlendirme ihtiyacını gösterdi. Böyle bir politika, ne kadar gerekli olursa olsun, bir maliyeti var. Fakat, savaşın olumsuz etkileri olsa da, muhtemelen yeşil geçişi hızlandırma gibi olumlu bir etki de yaratabilir" dedi. Lagarde, petrol fiyatlarının uzun süre yüksek kalabilme ihtimaline dikkat çekti.
Merkez bankalarının hassas görevi
Ekonomiler durgunluğa yaklaşılırken, AMB'nın faizleri arttırmasının "ekonomiyi boğabileceği" endişesi dile getiriliyor.
Ancak enflasyonun önü alınmazsa da, bunun uzun vadede daha büyük tehlike yaratmasından, yüksek enflasyonun ekonomide stagflasyona yol açmasından endişe ediliyor.
Avrupa Merkez Bankası, hükümetlere, ücret artışları ya da indirimler gibi, halkın satın alma gücünü arttıracak önlemler alması çağrısı yapıyor.
İspanya'da müzakere edilen ücretler, Mart ayında yüzde 2,4 artarak 2011'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. İspanyol merkez bankası ayrıca, giderek daha fazla çalışanın ücretlerini enflasyona endeksleyen maddeler talep ettiğine dikkat çekiyor. Avusturya'da ücretler %2,6 ve Hollanda'da %2,7 arttı.
İki turlu cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından şimdi de genel seçimlere hazırlanan Fransa'da ise seçimlerin ardından yenilenmeyi bekleyen hükümet, artan enerji, akaryakıt ve gıda fiyatlarının etkilerini frenlemeye yönelik önlem ve artışları içeren bir yasa hazırlıyor.
Fransızlar'ın TV vergilerini kaldırmayı, serbest meslek sahipleri için sosyal güvenlik katkı paylarını azaltmayı da içeren yasa tasarısı, seçimlerden önce gündeme gelecek. Yasa, "enerji fiyatlarını 2022 yılı sonuna kadar dondurma, akaryakıtta litre başına 18 kuruş indirim, emekli ve asgari ücretin enflasyona endeksli olarak yeniden değerlendirilmesi, temel gıda fiyatlarındaki artışın kontrol altına alınması, serbest meslek sahiplerinin katkı paylarının azaltılması" gibi düzenlemeler içeriyor.
Fransa'da solun genel seçimler öncesi birleşmesi nedeniyle "sosyal plan" hazırlığına girişen hükümet, bütçede 4 milyar Euro açığa yol açacak yasa tasarısını 12-19 Haziran'da yapılacak seçimden önce getirip Meclis görüşmelerini seçim sonrasına bırakmayı planlıyor.