Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Başbakan Binali Yıldırım’ı arayarak detaylı bir görüşme gerçekleştirdi. Telefon görüşmesinin üç ana başlığı vardı.
Jagland-Yıldırım görüşmesinde açlık grevini sürdüren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın durumları başta olmak üzere Türkiye’deki son gelişmeler ele alındı. Jagland görüşmede, Gülmen ve Özakça’nın durumlarından duyduğu endişeyi dile getirirken bu iki ismin serbest bırakılması çağrısını yineledi. Jagland, seslerinin duyulduğunu belirttiği Gülmen ve Özakça’ya da açlık grevini sona erdirme çağrısı yaptı.
Türk yargısının geçici gözaltı kararlarıyla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatını uygulaması gerektiğini belirten Jagland, yeni kurulan ve şikayetleri almaya başlayan OHAL işlemleri inceleme komisyonunun, sağlık durumları nedeniyle Gülmen ve Özakça’nın dosyasını öncelikli olarak işleme koyması yönündeki beklentisini dile getirdi.
Aralarında Uluslararası Af Örgütü Direktörü İdil Eser’in de bulunduğu insan hakları savunucularının tutuklanması da telefon görüşmesinin bir başka başlığını oluşturdu.
Jagland, insan hakları savunucularının faaliyetlerini, yetkililerin keyfi müdahaleleri olmaksızın özgürce yerine getirmesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadıyla teyit edilen, Avrupa Konseyi’nin yerleşmiş bir ilkesi olduğunu hatırlattı. Keyfiyet, otosansür ve caydırıcı atmosfer yaratılmaması için terörizm bağlantılı suçlar gibi vahim ithamların ciddi ve somut kanıtla desteklenmesi gerektiği de Jagland’ın vurguları arasında yer aldı.
Büyükada'da düzenlediklerı seminerde gözaltına alınan 10 insan hakları aktivistinden aralarında Alman vatandaşı Peter Steudtner'in de bulunduğu 6 kişi çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmıştı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks de Büyükada’da insan hakları savunucularına yönelik gözaltı ve tutuklamalara tepki gösterdi. Muiznieks, gözaltı ve tutuklamaları ümit kırıcı olarak nitelerken insan hakları savunucuları hakkında terör örgütüne yardım suçlamasıyla cezai işlem yapılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi güvencesi altında olan toplantı ve ifade özgürlüklerine aykırı olduğunu kaydetti.
Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü Margaritis Schinas da insan hakları savunucularının tutuklanmasına ilişkin değerlendirmesinde, “AB ve üye ülkeler olarak bunları derin endişe uyandıran, çok sayıda gazetecinin, insan hakları savunucusunun ve demokratik muhalefet üyesinin tutuklanmasının bir örneği olan alarm verici haberler olarak görüyoruz. Bu insanların derhal serbest bırakılması çağrısı yapıyoruz” dedi.