Bir yandan İsrail’in Mavi Marmara baskınından dolayı Türkiye’den özür dilemeye hazırlandığı haberleri gelirken, diğer yandan da İsrailli yetkililer, Türkiye’yle gerginliğin çözülmesinin Ortadoğu barış sürecine olumlu etki yapabileceğini düşünüyor. Bu durum, İsrail ve Filistinliler arasında Türkiye’nin üstlenmek istediği arabuluculuk olasılığını güçlendirebilir mi? Amerika’nın Sesi muhabirlerinden Jeffrey Young, kısa bir süre önce bu soruyu önde gelen Filistinli politikacılardan Hanan Aşravi’ye sordu. Aşravi Türkiye’nin bölgesel rolünü şöyle değerlendirdi.
Aşravi, “Türkiye, İsrail-Suriye görüşmelerinde arabuluculuk yaptı. Arap dünyası ve Filistinliler arasında prestijli bir konuma sahip. Türk hükümeti, İsrail’in Filistinliler’e nasıl muamele ettiğine, Filistinlilerle dayanışma içinde olanlara nasıl davrandığına doğrudan tanık oldu. Mavi Marmara baskınında kendi vatandaşlarını kaybetti. Türkiye Filistinliler için uzlaşmacı rol oynamak istiyor. Bölgedeki rolünü arttırmak istiyor. Bu rolün de etkili olmasını istiyor. Sonuçta Türkiye de bir Ortadoğu ülkesi. Avrupa’da popülizm, ırkçılık ve İslam karşıtlığı yükseldikçe Türkiye de kendini yeniden konumlandırmak istiyor. Aynı şekilde Türkiye, Amerika’nın Irak’ı işgalinin ardından İran’ın bölgedeki yükselişini dengeleyici bir unsur oldu. Bölgede bazı kesimler İran’a güven duymadığı için Türkiye burada dengeleyici rol üstleniyor. Hem çevre ülkelerle ilişkilerini geliştirmek istiyor, hem de uzlaşmacı bir rol üstlenmek istiyor,” şekilnde konuştu.
Amerika’nın Sesi stüdyolarına konuk olan Hanan Aşravi, ilk intifadadan bu yana İsrail-Filistin görüşmelerinde önemli rol üstlendi. Dr. Aşravi, Türkiye’nin İsrail-Filistin görüşmelerinde arabuluculuk üstlenmesine kişisel olarak olumlu baksa da, bunun gerçekleşmesini pek mümkün görmüyor.
Aşravi, "Türkiye’nin İsrail’le ilişkileri son yıllarda kötüleşti. Bu da şaşırtıcı değil. Çünkü İsrail herkese işgalci gibi davranıyor, Beyaz Saray’a bile. Yönetimlerinde bir şekilde küstahlık hissediliyor, her şeye hakları, ayrıcalıkları olduğuna inanıyorlar. Bu tarz bir davranış da ilişkilerini etkiliyor. İsrail’in bu tavırları bütün ülkeleri kendisinden soğuttu. Belki daha Beyaz Saray ve Kongre’yi bezdiremediler, ama kendi yarattıkları enkazın altında kalacaklar. Türkiye bu küstahlığa karşı durdu. Ankara uzlaşmacı rol üstlenerek kendini bölgede yeniden konumlandırmak istiyor. Ama İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk yapabileceğini hiç sanmıyorum. Çünkü İsrail’le ilişkisi, ekonomik ve askeri ilişkilerinin iyi olmasına rağmen, şu sıralarda hiç iyi değil. Amerika’ya gelince arabuluculuk konusunda hiç de adaletli olmadı ve hep İsrail’in tarafını tuttu. Bu yüzden Amerikalılar dışında ne kadar fazla arabulucu olursa o kadar iyi olur. Amerika arabuluculukta hep tekel oldu, İsrail’i şımarttı, verdiği desteği ve korumayı da saymıyorum. Artık bir ayar yapma zamanı geldi. Bölgede artık top el değiştirdi. Yeni bir sayfa açıldı. Artık Ortadoğu bildiğimiz Ortadoğu değil. Amerikalılar da bunun kabul etmek zorunda, etmezlerse çok geç olacak," diyor.