Türkiye’deki doğa direnişinin yeni merkezi Artvin. Kent merkezinin kuş uçuşu dört buçuk kilometre güney batısında olan Cerattepe adı verilen bölgedeki bakır ve altın madeni çıkarılmak isteniyor.
Aslında bu bölge için ilk ruhsat 1992 yılında verildi. Ancak bölge halkının direnişi ve mahkeme kararlarıyla COMİNCO ve bu engellendi. 2012 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yaptığı ihalenin Özaltın Holding’de kalmasının ardından maden çıkarma süreci yeniden ivme kazandı. Bu süreçte en önemli gelişmelerden biri Özaltın Holding’in 2015 yılında maden alanını (rödövans hakkı) Cengiz Holding’in Eti Bakır Şirketi’ne tahsis etmesi oldu.
2015 yılının temmuz ayından bu yana Cerattepe’deki madenin doğaya zarar vermeyeceği yönünde çalışmalar yapan Eti Bakır’ın 15 Şubat’ta maden sahasına girmek istemesi üzerine dava sürecinin devam ettiğini söyleyen yöre halkı, Yeşil Artvin Derneği’nin önderliğinde direnişe geçti. Şirket, ancak polis ve jandarmanın devreye girmesiyle şirket iş makinelerini maden sahasına geçirebildi.
Vali, emniyet müdürü ve jandarma komutanı hakkında şikayet
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, 242 gündür nöbet tuttuklarını ve bir haftadır madene giden yolun halka kapandığını söyledi.
Karahan, “Burada hukuk katliamı var. Şirket mahkeme sürecini beklemiyor. Vali Kemal Cirit ve diğer mülki amirler de buna göz yumuyor. O yüzden dünden beri bu kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulunduk” dedi.
Gerçekten de Yeşil Artvin Derneği’nin çağrısıyla yüzlerce kişi Adliye Sarayı’nın önünde toplandı. Yaklaşık beş yüz kişi hazırlanan dilekçeyi imzalayarak Vali, emniyet müdürü ve il jandarma komutanı hakkında şikayette bulundu. İmzacılar arasında 2002-2006 yılları arasında Adalet ve Kalkınma Partisi Artvin İl Başkanlığı görevini yürüten Ahmet Özçelik de vardı.
Eski AKP İl Başkanı: Bu maden Artvin’in ölüm fermanı olur
Özçelik, sorumlu ve duyarlı bir Artvinli’nin maden çıkarılmasına destek olamayacağı görüşünde:
“Bu maden Artvin’in ölüm fermanı olarak başımızın üzerinde sallanıyor. Bu partiler üstü bir durum. Bunu ben görev yaptığım dönemde parti yetkililerimize de anlattım. Bugün hiçbir Artvinli bu maden halka asla zarar veremez diyemez. Çünkü dünyanın dört bir yanında altın madenlerinin o bölgelere ne kadar zarar verdiği biliyoruz. Biz doğamızı, yaşam alanımızı savunuyoruz.”
ADD Başkanı: Devlet payı yüzde 2
Artvin halkı, maden çıkarılması halinde devletin bundan düşük pay alacağına dikkat çekiyor. Artvin Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ahmet Biber, 3213 sayılı Maden Yasası’na göre devlet hakkının sadece %2 olduğunu hatırlatıyor:
“Bize neden devlete karşı çıkıyorsunuz? Devleti neden gelir kaybına uğratıyorsunuz?’ diyenler buradan devletin alacağı payın yüzde iki olduğunu biliyor mu acaba? İkidir devletin alacağı pay. O da belli değildir. Devletin kazancı olsa belli şeylere katlanabilir. Ama bu tamamen bir şirketin kazancı neden buna evet diyelim. Zannediyorlar ki bu mücadele dün bugün yapıldı. Hayır, bu mücadele maden riski olduğu sürece devam edecek.”
Artvin’de tencere-tavalı akşam eylemi
Cumartesi ve pazar gününü göz yaşartıcı gaz ve polis müdahalesiyle geçiren Artvin, yeni haftanın ilk günü sakindi. Akşam ise bir haftadır devam eden tencere-tava eylemleri yapıldı. Saatin sekiz olmasıyla birlikte sokağa çıkan Artvinliler, ellerinde tencere tava, ağızlarında düdüklerle seslerini hükümete duyurmaya çalıştılar. Kimi Artvinliler, evlerinin ışıklarını açıp kapatarak eyleme destek verirken onlarca arabada korna çalarak sokaklarda tur attı.
Eylemcilerden Ayşe Can, “onlar kararlıysa, biz de Artvinliyiz. Artvin boğasının ne kadar güçlü ve inatçı olduğunu kimse unutmasın” dedi.
Ancak üzerinde “madene hayır-Dev Genç” yazan bir arabadan pullama –küçük bildiri atılması- üzerinde bazı gençlerin arabadakilere tepki göstermesi ve söz konusu flamayı alıp yakmasından sonra eylem son buldu.