Christian Science Monitor İsrail’in Gazze’ye ablukayı yumuşatma kararının uluslararası baskı nedeniyle alındığını belirtiyor. Ancak gazete, bu kararın barış görüşmeleri için yeni bir fırsat olduğunu da ekliyor;
“Dokuz kişinin öldüğü gemi baskınında sonra Amerika da, Gazze’ye yönelik ablukanın gevşetilmesi için Avrupa Birliği ve Rusya ile birlikte İsrail’e baskı uygulamaya başladı. Dışarıdan gelen bu ortak baskı sonunda, İsrail gönülsüz de olsa bu kararı almak zorunda kaldı. Başkan Obama, bu fırsatı değerlendirerek İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu ile Filistin Yönetimi başkanı Mahmut Abbas’a iki devletli bir çözüme ulaşılması için gerekli tavizlerde bulunmaları yönünde baskı yapmalıdır. Hatta Obama kendi planını hazırlamaya bile başlayabilir. İsrail, bir yandan Hamas gibi düşman unsurları caydıracak önlemler alırken, bir yandan da barış için çaba harcayabilir.”
Washington Post Senato’nun Irak’a yapılacak yardımda bir milyar dolarlık kesintiye gitmesini eleştiriyor. Gazete, hassas bir dönemde alınan bu kararın vahim sonuçlar yaratabileceği uyarısında bulunuyor;
“Irak, bir dönüm noktasında… Mart ayında yapılan seçimin ardından Parlamento nihayet toplanabildi. Ancak yeni hükümetin kurulması haftalar, belki de aylar alacak. Bu arada, Amerikan birliklerinin geri çekilme işlemi de sürüyor. Yaz sonunda Amerikan askerlerinin sayısı yarı yarıya azalacak ve 50 bine düşecek. Eğer istikrarlı bir hükümet kurulursa ve Irak güvenlik güçleri Amerikan birliklerinin çekilmesiyle oluşacak boşluğu doldurabilirse, Amerika’nın Irak’taki görevi başarıyla sonuçlanabilir. Ama Iraklılar, Amerikan işgalinin stratejik ortaklık yerine bir kaçışa dönüştüğü izlenimine kapılırsa, işler tersine de dönebilir. Tam da Iraklıların yeni hükümetin yapısını ve izleyeceği politikaları tartıştığı bir dönemde, Senato daha kötü bir zamanlama yapamazdı.”
USA Today büyük petrol şirketlerinin hiç birinin Meksika Körfezi’ndeki gibi bir sızıntıya karşı yeterince hazırlıklı olmadığını yazıyor. Gazete, petrol şirketlerini denetlemekle görevli federal kurumları da görevlerini yerine getirmemekle suçluyor;
“Meksika Körfezi’nde petrol sondajını altı ay süreyle dondurma kararının ekonomiye olumsuz yansımaları var. Bu nedenle, mümkünse bu süre kısaltılmalıdır. Fakat bunun için öncelikle yönetimin halkı, benzer bir sızıntı ihtimalinin son kırk yıldaki kadar düşük olduğu konusunda ikna etmesi gerekir. Aksi taktirde, sondaj yasağının kalkması, bozuk yemek sattığı tespit edilen bir lokantanın faaliyet göstermesine izin vermeye benzer. Bu arada, petrol şirketleri de olası bir felakete BP’den daha hızlı müdahale edebileceklerini ve bir petrol sızıntısını sondaj izni alırken söz verdikleri kadar etkili bir biçimde önleyebileceklerini kanıtlamaya zorlanmalıdır.”
New York Times Türk dizilerinin Arap ülkelerinde büyük bir ilgi gördüğüne dikkat çekiyor. Gazete, Türkiye’nin bölgedeki siyasi nüfuzunun yanı sıra kültürel etkinliğinin de arttığını yazıyor;
“Türkiye, televizyon dizileri sayesinde Fas’tan Irak’a kadar bütün Arap ülkelerinde Amerika’nın ancak hayal edebileceği ölçüde büyük bir etkinlik kurmaya başladı. Türkiye’nin kültür ihracatı, siyasi hedefleriyle de atbaşı gidiyor. Bu süreçte Ankara’nın Gazze’ye bir yardım filosu göndermesi, İran’a yaptırımlar konusunda Amerika’ya karşı çıkması, eski müttefiki olan İsrail’e karşı söylemlerini sertleştirmesi ve Atatürk’ün anayasal olarak laik olan cumhuriyetine İslami bir renk vermesi tesadüf olamaz. Başka yerlerde olduğu gibi bu coğrafyada da siyaseti kültürden ayrı düşünmek mümkün değil.”