Washington Times, Başkan Obama’nın Ortadoğu’da ‘arkadan liderlik etme’ stratejisinin daha fazla insanın hayatına malolmaya devam ettiğini yazıyor. Suriye’de Beşat Esat’ın güçlerinin Cisr El Şuhur’a tanklarla girdiğini belirten gazete, Beyaz Saray’ın buna Suriye’nin ‘insani kriz’ yarattığı şeklinde yanıt verdiğini, Suriye’ninse aldırış etmediğini bildiriyor:
‘Esat, dünyanın en güçlü liderine tınmıyor. Obama, 19 Mayıs’ta yaptığı konuşmada Esat’ın önünde iki seçenek olduğunu, ya demokrasiye geçiş sürecine liderlik edebileceğini, ya da çıkıp gideceğini söylemişti. Esat’sa Obama’nın bu iki seçeneğini de reddetti ve üçüncü bir yol seçerek şiddetin dozunu arttırma yoluna gitti. Esat’ın eşkıyaları, Amerika Libya’yı bombalamaya başlamadan önce Libya lideri Kaddafi’nin öldürdüğü sivilden çok daha fazlasını öldürdü. Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, Esat ve Kaddafi arasındaki fark sorulduğunda, durumun ve şartların farklı olduğunu, Suriye için Libya gibi Birleşmiş Milletler kararı çıkmadığını söyledi. Suriye’deki kriz Beyaz Saray’ın stratejisinin etkisiz ve kopuk olduğunu gösteriyor.’
Wall Street Journal’dan Richard Clarke, Çin’den Amerika’nın bilgisayar ve bilgiişlem sistemlerine düzenlenen saldırılara karşı önlem alınması gerektiğini yazıyor. ‘Eğer Çin’in Amerika’nın elektrik sistemine patlatıcılar yerleştirdiği ortaya çıksa Amerika bunu savaş ilanı olarak kabul eder’ diyen yazar, Çin’in dijital bombalarının çok büyük bir tehdit olduğunu söylüyor:
‘Çin, Amerikan hükümetinin ve Amerikan şirketlerinin bilgisayar ağlarına sistematik olarak saldırılar düzenliyor. Pekin, Amerika’ya ait araştırma, geliştirme, bilgisayar yazılımı kaynak kodları, imalatla ilgili teknik bilgiler ve hükümet planlarını çalmayı başarıyor. Günümüz küresel rekabetinin bilgiye dayalı ekonomilerinde Çin Amerika’nın avantajını elinden alıyor. Çin Amerika’nın elektrik sistemine patlayıcılar döşese nasıl yanıt verilir? Halk hükümetten buna karşılık vermesini ister. Ancak çok daha fazla tehlike yaratabilecek dijital bombalar konusunda hükümetimiz bir önlem almıyor. Kongre siber güvenlik konusunda tek bir ciddi yasa çıkarmadı. Şu sorular yanıtsız kalmamalı: Çin hükümeti Amerika’daki bilgisayar ağlarına düzenlenen saldırılar konusunda ne biliyor? Çin’in bu ağlara düzenli saldırı yaptığı ortaya çıktıysa hükümetimiz Çin’e bu konuda ne dedi? Başkan Obama bu baharda Beyaz Saray’da Çin Devlet Başkanı Hu Jintao’yla yaptığı görüşmede bu konuyu dile getirdi mi? Bu sorular mutlaka yanıt bulmalıdır.’
Washington Post ise Cumhuriyetçi Parti’nin çevreyle uyumlu enerji politikalarını benimsemesi için neler yapılması gerektiğini irdeliyor. Cumhuriyetçilerin sadece sera etkisi yapan gazların salımının azaltılması konusunda değil, küresel ısınmanın gerçek olduğu konusunda da saldırgan bir tavır içinde olduklarını yazıyor ve şöyle devam ediyor:
‘Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçilerin kontrolünde olduğunu düşünürsek güçlü yeşil enerji yasalarının çıkarılma olasılığının atmosferdeki fazla karbondioksitin birden Dünya’ya inip yer altında kaybolması olasılığına yakın olduğunu söyleyebiliriz. Ancak iklim değişikliği sorunu giderek daha da kötüleşiyor. Sorunu çözmesi de daha da pahalı hale geliyor. Peki Cumhuriyetçileri ciddi yeşil enerji politikalarını kabul etmeleri için ikna etmenin yolu var mı? Cumhuriyetçiler liberallerin enerji fiyatlarını arttırmak istediğine inanıyor. Şimdiyse siyasetçilerin yıllardır kullandığı ödün verme politikasını çevrecilerin kullanma zamanı geldi. Demokratlar yaşlılara verilen Medicare sağlık hizmetlerinde reform konusunda da anlaşmalı. Program mevcut haliyle çok pahalıya maloluyor. Demokratlar yeşil enerji konusunda önceliklerini belirlemeli. Bunu daha önce yapmadılar.’