Erişilebilirlik

Arap Sinemasının Arşivi Beyrut’ta


Arap Sinemasının Arşivi Beyrut’ta
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:01:28 0:00

Abboud Ebu Judi, 1970’li yılların başından beri film afişlerini, tanıtım broşürlerini ve sinema biletlerini topluyor. Lübnanlı olan ve Beyrut’ta yaşayan Ebu Judi koleksiyonunda 20 binden fazla film afişi, 10 bin civarında filmden karelerin olduğu tanıtım broşürü olduğunu söyledi.

Sinema merakının nasıl başladığını Amer'ka’nın Sesi’ne anlatan Ebu Judi, “Film afişleri toplamaya başladığımda ergenlik çağındaydım. İlk başlarda Beyrut’ta bulabildiğim yabancı filmlerin afişlerini topluyordum. Arap filmleri de vardı ama gençleri biliyorsunuz, yabancı filmler ilgimi çekiyordu. Steve McQuinn, Clint Eastwood filmleri vardı. Daha sonra Fransız sinemasını keşfedip Fransız filmlerinin de afişlerini toplamaya başladım” dedi.

Beyrut’un meşhur Hamra Caddesi’nde bir kitabevi olan Ebu Judi’nin Lübnan ve Arap yapımı filmlere ilgisi ise, “Bizim (Arap dünyası) hangi filmlerimiz var?” sorusunun ardından başlamış.

Ancak Lübnan ve Arap yapımı filmlerle ilgili afişlere ulaşmak bir yana bilgi edinmek konusunda zorlandığını belirten Ebu Judi, “Lübnan filmleri çok popüler değildi, kimsenin bilgisi yoktu bu filmlere dair. Kültür Bakanlığı’na bu filmlerle ilgili bilgi almak için gittim. Film ne zaman çekilmiş, oynayanlar kim diye sordum. Onların da bilgisi yoktu. Benzer durumun Suriye, Mısır ve Irak yapımı filmler için de geçerli olduğunu farkettim” dedi.

Bu durumun üzücü olduğunu belirten Ebu Judi, sinemanın 1925’te Mısır’da başladığını, 1928’de Suriye’ye ve 1929 yılında Lübnan’a ulaştığını söyledi.

“Sinema Eğitimi Almak İstedim Ama Savaş Vardı”

Sinema merakına rağmen şimdiye kadar hiçbir filmde rol almayan ve koleksiyonunu Lübnan iç savaşının devam ettiği yıllarda oluşturmaya başlayan Ebu Judi, “sinema eğitimi almak istedim ancak savaş vardı, mümkün olmadı” dedi.

Yine iç savaş döneminde iş yerinin Beyrut’un kalbi sayılan Hamra caddesinde olduğunu anlatan Ebu Judi, “İç savaş döneminde Hamra caddesindeydi yerim ancak yerin 4 kat altındaydım. Afişlerim sandıklardaydı. Ben poster toplamaya başladığımda iç savaş başlamıştı. Çok fazla sinema da yoktu film de. Olanlar da yabancı filmlerdi. Zaten iç savaş döneminde Beyrut’taki büyük sinemalar kapanmış, firmalar gitmişti. Açık sinemalar da Beyrut dışındaki bazı yerlerdeydi. Savaş döneminde Lübnan yapımı birkaç film çekilebildi. Savaş bittikten sonra büyük sinemalar yeniden açıldı, yabancı filmler de geldi, yerli filmler de çekildi” diye konuştu.

“Sinemaya Yeterli Kıymet Verilmiyor”

1932 yılında Mısır’da çekilen Verd El Bayda (Beyaz Gül) adlı filmin afişini de koleksiyonuna eklemiş olan Ebu Judi, “Yeni nesillerin eski filmlerimize dair bilgisi yok. Mesela Lübnan’da 1960’larda çekilmiş bazı filmler var, bu filmlerin kopyaları yok” dedi.

Lübnan ve Arap sinemasına dair derli toplu bir veri tabanı oluşturulmadığını belirten Ebu Judi, koleksiyonundaki afiş, broşür ve diğer materyalleri kitabevi için kitap satın almaya gittiği ülkelerden temin ettiğini söyledi. “İşim bittikten sonra boş zamanımda sinemaları gezip materyal topluyordum” diye konuşan Ebu Judi, bazı afişleri çöpten çıkardığını anlattı. Sinemaya yeterli kıymetin verilmediğini belirten Ebu Judi, “bazı yönetmenlerin ve artistlerin evlerine gittim materyaller için. Aileleri yönetmen-oyuncu öldükten sonra filmlerle ilgili malzemeleri attıklarını söylediler” dedi.

Lübnan Yapımı Bilim Kurgu Filmi

Ebu Judi’nin 20 bin afişlik koleksiyonu Arap dünyasında sinemanın gelişimine dair birçok bilgi veriyor.

Sinemanın ülkeye girişinden günümüze kadar Lübnan yapımı yaklaşık 400 film olduğunu belirten Ebu Judi yaklaşık 300 filmin afişini koleksiyonuna katmış. Suriye’de şimdiye kadar çekilmiş 150 filmden 100 kadarının afişini edinmiş olan Ebu Judi’nin koleksiyonunda 5 bin kadar Mısır filminin materyalleri de bulunuyor. Bunun yanı sıra Irak, Cezayir, Tunus gibi ülkelerde çekilen filmleri de koleksiyonuna ekleyen Ebu Judi toplayabildiği materyallerin resimlerinin yer aldığı bir kitap da hazırlamış.

Arap dünyasında çekilen filmlerin dünya sinemasında işlenen konulara ve dönemlere paralel olduğunu kaydeden Ebu Judi, “Arap sinemasında 1930-1940 arası müzikaller yaygındı. 1950-1960 arası aşk, macera fimleri, 60’ların başından itibaren ajanlık konulu filmler revaçta. Dünyada da James Bond filmleri çok popüler” dedi.

Ebu Judi, dünyadaki bilim kurgu akımının Lübnan’a da ulaştığını ve 1972 yılında ‘Aşk Krallığı’ adlı bir film çekildiğini söyledi. Ebu Judi’nin koleksiyonunda bu filmden karelerin olduğu bir broşür de bulunuyor.

Orta Şark Yanıyor

Koleksiyonda Türkiye, İran gibi ülkelerle ortak yapım fimlerin materyalleri de bulunuyor.

Koleksiyonla ilgili kitabın sayfalarından birinde Göksel Arsoy’un resmi ve ‘Orta Şark Yanıyor’ adlı filmin afişi de yer alıyor.

Devrim öncesi İran sinemasına dair önemli bilgiler veren ortak yapım filmlerin yanı sıra Arapçaya çevrilmiş Türk ve İran filmleri ile ilgilendiğini anlatan Ebu Judi şunları söyledi;

“Lübnan ile ortak yapım olan veya Arapçaya çevrilen Türk ve İran filmlerinin de afişleri var bende. 60’larda Türkiye ile Lübnan, Mısır veya Suriye ortak yapımı 15’ten fazla film var. Türk-Lübnan-Suriye yapımı ilk film 1964’te çekilmiş. Adı İstanbul’da Aşk. Yine Türk-Lübnan yapımı, Mısırlı aktörlerin de oynadığı ajanlık konulu Orta Doğu’da Gizli Görev filmi var.”

Ebu Judi’nin afişlerinin arasından Cüneyt Arkın, Ekrem Bora, Göksel Arsoy, Türkan Şoray gibi ünlü isimlerin yanı sıra şimdilerde adları unutulmuş oyuncuların yer aldığı afişlerle karşılaşmak “Türkiye’de de sinema hak ettiği değeri görüyor mu?” sorusunu akla getiriyor.

“Afiş Sanatının Doğuşundan Önce Afişler”

Koleksiyon, sinemanın gelişiminin ve değişiminin yanı sıra afişlere ve tanıtım broşürlerine dair de değerli bilgiler veriyor.

Koleksiyonun en eski parçası olan 1932 yapımı Verd El Bayda (Beyaz Gül) filminin afişinde başrol oyuncusunun karakalem resmi ve filme ilişkin el yazısı bilgiler yer alıyor.

Teknolojiden faydalanılarak hazırlanan afişler yerine emek ve zaman harcanarak hazırlanan eski afişleri daha değerli bulduğunu söyleyen Ebu Judi, “Arap dünyasına sinemanın geldiği ilk dönemlerde poster, afiş gibi şeyler de yok. Filmin adı ve filme dair birkaç bilgi elle kağıda yazılıyor. Afiş sanatı Mısır İskenderiye’de bir Yunanlı sanatçı ile başlıyor ancak 50’lere kadar elle yazılan resimsiz afişler kullanılmaya devam ediyor. Hatta 60’larda Lübnan’da film çekilir, afişler Kahire’de hazırlanırdı. Afiş sanatı eskiden emek istiyordu, herşey elle yapılıyordu. Yetenekli artistler hazırlardı. Şimdi bilgisayarda çok kısa sürede yapılabiliyor” dedi.

“İmkanım olursa koleksiyonumdan gençlerin faydalanabileceği müze benzeri bir yer oluşturmak istiyorum” diye konuşan Ebu Judi, “Annem bütün paranı sinemaya harcıyorsun, işe yarar bir şeye harca derdi. Bence hayatımda yaptığım en güzel şeylerden biri” dedi.

XS
SM
MD
LG