Washington’da, son aylarda Ortadoğu’daki demokrasi yanlısı hareketlerin baskıcı rejimlerin şiddete başvurması üzerine yavaşladığı yorumu yapılıyor. Ancak uzmanlar Ortadoğu’da statükoya dönülmeyeceğini vurguluyor. Washington’da temaslarda bulunan gazeteci Semih İdiz, hem Ortadoğu’da yaşanları hem de statükonun bozulmasıyla Türk dış politikasının içinde bulunduğu ikilemi değerlendirdi. İdiz, Barış Ornarlı’nın sorularını yanıtladı.
Cuma günü Washington Post gazetesi Ortadoğu’daki ayaklanmalar konusunda “Arap Baharının Çiçekleri Soluyor” manşetini kullanmıştı. Tunus ve Mısır’daki devrimlerin ardından Libya, Suriye, Bahreyn ve Yemen’de hükümetin şiddetli baskısıyla gösterilerin hızı kesilmiş görünüyor. Milliyet gazetesi yazarı Semih İdiz, bunun çok şaşırtıcı olmadığını çünkü değişimin kolay gerçekleşmeyeceğini söyledi. Ancak İdiz, Ortadoğu’da statükoya dönülmeyeceğini vurguladı.
‘Ortadoğu’daki ayaklanmalar Türk dış politikası açısından bir ikilem doğurdu’ deniyor. Komşularla sıfır problem politikası açısından Türkiye bölge ülkelerin hükümetleriyle iyi ilişkiler kurmaya çalışırken aynı ülkelerin halkları baskıcı rejimleri devirmeye çalışıyor. Gazeteci Charlie Rose’un sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, tüm ülkeler açısından Ortadoğu’da böyle bir ikilemin mevcut olduğunu söyledi. Ancak Türkiye’nin son sekiz yıl içinde hem bölge liderleriyle hem de kitlelerle iyi ilişkiler kurduğunu savundu.
Türk dış politikasının önündeki ikilemin ciddiyetini vurgulayan gazeteci Semih İdiz, Türkiye’nin statüko üzerine politika geliştirdiğini, bu nedenle bu politikaların iflas ettiğini söyledi.