Avrupa Birliği ile Türkiye arasında varılan mutabakat çerçevesinde "Geri Kabul Anlaşması" kapsamında Pazartesi gününden başlayarak Yunanistan'dan Türkiye'ye gönderilen kaçak göçmenlerin durumlarının ne olacağı konusu herkes tarafından merak ediliyor.
Bu gelişmeler çerçevesinde yaşanan göçmen değişimi konusunda İzmir'in Dikili Limanı'nda görüşlerine başvurduğumuz Mülteci-Der Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Eda Bekçi Amerika’nın Sesi’ne şu degerlendirmelerde bulundu:
"Çok büyük bir insan hakları ve Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali"
Şimdiye kadar dünya ülkelerinin göçmenlere karşı sınırlarını korumak için, sınırlarına dikenli teller örmek, hendek kazmak gibi çok acımasız yöntemlere başvurduğuna değinen Mülteci-Der Yönetim Kurulu Başkanı Eda Bekçi, bu ülkelerin göçmenleri engelleme politikalarının başarısız olması neticesinde de hukuki bir kılıf arayışına girdiklerini söyledi. ‘Geri Dönüş Anlaşması'nın bunun kanıtı olduğunu söyleyen Bekçi, Avrupa'nın hiç elini kirletmeden, hiç bu meseleye karışmadan Türkiye ve Yunanistan arasında bu işi halletmeye çalışmasını eleştirdi.
“Fatura Türkiye ile Yunanistan’a kesilecek”
Geri Dönüş Anlaşması kapsamında iltica hukuku ve insan hakları açısından çok büyük ihlaller yaşanacağı uyarısında bulunan Eda Bekçi, bunun faturasının Türkiye ile Yunanistan'a kesileceği uyarısında bulundu. Suriye Savaşı'yla birlikte ülkelerinden kaçan milyonlarca mültecinin Türkiye'ye ve diğer sınır ülkelerine sığındığını söyleyen avukat Eda Bekçi'ye göre, mültecilerin yasal yollarla diğer ülkelere iltica edememeleri, büyük zahmetlerle, ölümcül tehlikelerle aştıkları bu yollardan geri gönderilmelerinin mülteci akınını durdurmayacağı gibi daha organize ve daha büyük paraların döndüğü kaçakçılık faliyetlerine sebep olacak.
Sınır koruma politikalarının bir çözüm olmadığına da değinen Mülteci-Der Yönetim Kurulu Başkanı Bekçi, göçün devam edeceği öngörüsünde bulundu. Bekçi, göç devam ettiği sürece, daha acı tablolarla, daha fazla ölümlerle karşı karşıya kalınmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Eda Bekçi, Geri Dönüş Anlaşması'nın hiçbir şekilde düzensiz göçü durdurmayacağını, kendi ülkelerinde yaşam şansı bulamayan Afganistanlı, Suriyeli göçmenlerin bir yolunu bulup tekrar Türkiye'ye geleceklerini belirtti.