16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan anayasa değişikliği referandumu öncesi, anket şirketleri oylama sonucundan ne çıkacağını tahmin etmeye çalışıyor.
Sosyal Araştırmalar Merkezi Andy-Ar’ın Genel Müdürü Faruk Acar, geçtiğimiz haftanın verilerinden yola çıkarak referandum anketine katılanların %45’inin evet, %41’inin ise hayır dediğini açıkladı. Oranların sürekli değişiklik gösterdiği anket sonuçlarına bakıldığında, hem evet hem de hayır diyenlerin oranında düşüş gözlemlediklerini açıklayan Acar, kararsızların oranının arttığını belirtti ve ekledi:
“Referandumda bıçak sırtı olarak tanımlanan süreç hala devam ediyor.”
Andy-Ar Araştırma Şirketi olarak referandum sonucunu en iyi şekilde tahmin edebilmek için 5000 denekle çalıştıklarını açıklayan Faruk Acar, Türkiye genelinde yaklaşık 35 ilde görüşmeler yapılarak anketin tamamlandığını ifade etti.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) belirlemiş olduğu, Türkiye modeli şeklinde ifade edilebilecek bir bölgeleme sistemine göre 35 ilde, Türkiye’nin demografik yapısının örneklemini oluşturacak bir çalışma yaptıklarını belirten Andy-Ar Genel Müdürü Faruk Acar, hangi iller gerekiyorsa, hangi illerde kimlerle görüşülmesi gerekiyorsa, deneklerin yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslek grupları, sosyal, ekonomik statüleri göz önüne alınarak bir Türkiye profiline ulaştıklarını ve 5000 kişiyle 55 milyonu ölçebildiklerini vurguladı.
2 buçuk yıldır dünyanın her yerinde araştırma şirketlerinin olumsuz bir sınav verdiklerini belirten Acar, artık farklı bir sosyolojinin ortaya çıktığını ve araştırma şirketlerinin dip dalgaları okuyabilen bir noktadan aykırı bir noktaya geldiklerini ifade etti. 1 Kasım seçimlerinde Türkiye’de de, araştırma şirketleri açısından olumsuz bir sınav verildiğini ifade eden Acar’a göre, şu an itibariyle 16 Nisan referandumuna yönelik yapılan araştırmalarda da böyle bir risk var.
Bir kez daha olumsuz bir sınav vermek yerine daha hassas, daha farklı yöntemlerle çalıştıklarını belirten Acar, dip dalgalarda nelerin olduğunu okuyabilmek adına çalıştıklarını ve bir kez daha yanılma lükslerinin olmadığını vurguladı.
Araştırma sonuçlarının her zaman yanılma risklerini barındırdığını söyleyen Faruk Acar, cevap vermek istemeyen, kararsız olduğunu ifade eden ve fikir beyan etmek istemeyen seçmenleri de içine katan analizler yaptıklarını ve bıçak sırtının devam ediyor olmasının sebebinin de tam olarak bu olduğunu açıkladı ve ekledi:
“Bugün itibariyle bizim sağlıklı okumamızı engelleyen bir kararsız seçmen var ve hiçbir şekilde kendini anlatmak istemiyor.”
Peki araştırma şirketlerinin yayımlamış oldukları araştırma sonuçları seçmenin kararını etkiliyor mu?
Sosyal Araştırmalar Merkezi Andy-Ar’ın Genel Müdürü Faruk Acar’a göre, dünya genelinde yayımlanan anket sonuçları seçmenin %2-3’lük kısmının fikrini etkiliyor. Türkiye’de ise durumun biraz daha farklı olabileceğine dikkat çeken Acar, şunları söyledi:
“Seçim sonucu belli olan bir seçime gidiliyorsa sandığa katılım etkilenebilir. Ancak Evet’e oy verin evetler çok önde ya da hayırlar önde gibi yaklaşımlar, seçmenin Evet’e veya Hayrı’a gitmesini sağlamıyor. Bu durum seçmenin sandığa gitmesini engelleyebiliyor. Ama şu anda böyle bir durum yok. Bütün araştırma şirketlerinde ortak gördüğümüz şey evet ve hayırların birbirine çok yakın olduğu ve bu durum sandık motivasyonunu düşüren bir durum olarak karşımıza çıkmıyor.”