Amerikan basını, Gazze-İsrail sınırında İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 60 Filistinli'nin öldürülmesi, bin 700'den fazla Filistinlininse yaralanmasının yankılarını aktarmaya devam ediyor. New York Times, İsrailliler'in, 2014'te İsrail'in Gazze'yi işgal ettiği dönemden bu yana yaşanan en kanlı çatışmalara yönelik farklı tepkiler gösterdiğini bildiriyor. Gazete, birçok İsrailli'nin, olaylara ”Umarız atılan her bir kurşunun haklı gerekçesi vardı” şeklinde bir yaklaşım sergilediğini yazıyor. Habere göre ağır silahlarla donatılmış İsrail askerlerinin, çoğunluğu silahsız protestoculara saldırması, kimi İsraillilerce utanç verici, kimilerinceyse ”haklı tepki” olarak nitelendirildi. Dün İsrail gazetelerinin manşetlerinde yer alan başlıkların, Gazze'de yaşanan olaylar nedeniyle vicdanı sızlayan İsrailli Yahudilerin içini rahatlatmaya yönelik olduğu dikkatlerden kaçmadı. İsrailli yazar Etgar Keret, silahsız protestocuları vurmakla görevlendirilen İsrail askerlerinin psikolojik açıdan bir daha asla eskisi gibi olamayacağına işaret etti. İsrail'in en yüksek tirajlı gazetesi Yediot Ahronot yazarlarından Ben Dror Yemini ise şimdiye kadar Yahudiler dahil tarihte birçok halkın yaşadıkları topraklardan sürüldüğünü, insanların vatanlarını kaybettiğini, ancak sadece Filistinliler'in mağduriyet, acı ve ölüm üzerine kurulu bir değer ve inanç sistemi oluşturduğunu iddia etti.
New York Times bugün ayrıca dün aniden Başkan Trump'la 12 Haziran'da Singapur'da yapması planlanan görüşmeden çekilebileceği uyarısında bulunan Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un taktik değiştirdiğini yazıyor. Gazete, son zamanlarda Güney Kore ve Amerika'ya karşı yumuşak tavırlar sergileyerek küresel siyasi arenada adeta diktatörlükten ılımlı liderlik statüsüne adım atan Kim'in, Başkan Trump'ın nükleer silahlarını bırakma taleplerine kolay kolay karşılık vermeyebileceğini bildiriyor. Habere göre aylardır diyalog çağrısında bulunan Kim'in bu ani hamlesi, Kuzey Kore'nin Amerika'nın Kore Yarımadası'ndaki askeri varlığını geri çekmesine yönelik taleplerinden kaynaklanıyor. Uzmanlara göre Kim, tek taraflı ödünler vererek nükleer silahlarını Amerika'nın eline teslim ediyormuş gibi görünmek istemiyor. Kuzey Kore'nin arzusu, müzakere masasına, Amerika'nın dengi bir nükleer güç olarak oturmak. Birçok uzman, Kim'in Singapur'daki zirveyi iptal etmeye varacak kadar sert bir adım atmasını beklemiyor. Gazete, Kuzey Kore'nin amacının, nükleer silahlar karşılığında Amerika'nın da vereceği birtakım ödünlerin bedelini yükseltmek ve Amerika'nın Güney Kore'yle ortaklaşa yürüttüğü askeri tatbikatlara son vermesini sağlamak olduğu görüşünde.
Wall Street Journal ise Afganistan'daki Amerikan güçlerinin IŞİD'in geçen yılın sonuna kadar Afganistan'daki merkezi olan Mohmand Vadisi'nde militanlarla çatışmaya hazırlandığını bildiriyor. Gazete, Yeşil Bereliler olarak bilinen Amerikan özel güçlerinin, şiddetli çatışma beklentisi içindeki yerel halkın vadiyi terk etmeye başladığını, Pakistan sınırındaki sıra dağlarda gizlenen militanların her an çıkmaya hazır olduğunu söylediğini yazıyor. Habere göre IŞİD için Mohmand Vadisi'ni geri almak, Afganistan'daki önceliklerinin başında geliyor. Vadideki varlığını pekiştirmek, Afganistan'daki yerini sağlamlaştırması ve Ortadoğu'daki topraklarının çoğunu kaybeden örgütün yeniden hareketlilik kazanması açısından en azından simgesel önem taşıyor. Doğudaki Celalabad'a ulaşım sağlayan Mohmand Vadisi, tarım alanları ve değerli taş yatakları açısından da zengin bir bölge. Afganistan'daki Amerikalı komutanlara göre IŞİD'in bölgede çoğu Pakistan sınırında olmak üzere bin 500 ilan 2 bin savaşçısı bulunuyor. Bu sayı, örgütün savaşçı gücünün 18 ay öncesine göre yarı yarıya azaldığını ifade ediyor. Ancak havanın ısınması ve karların erimeye başlamasıyla taze kan arayışı içine giren IŞİD, özellikle Pakistan Talebanı'ndan savaşçı edinmeye çalışıyor.
Wall Street Journal bugün ayrıca dün 88 yaşında yaşamını yitiren ünlü Amerikalı yazar Tom Wolfe'un bir portresine yer veriyor. Gazete, ”Bonfire of the Vanities” ve ”The Right Stuff” gibi Amerikan kültürüne ışık tutan kitap ve makalelerin yazarı olan Wolfe'un 1960'lı yıllarda etkili olmaya başlayan ve gazeteciyi nesnel değil, öznel olarak öne çıkaran ”Yeni Gazetecilik” akımının da öncüsü olduğunu ve Normal Mailer'dan Joan Didion'a kadar akranı olan birçok ünlü yazarı etkilediğini kaydediyor. Manhattan'ın elit tabakasının ahlaki değerlerine yönelik eleştirileri, ırk ilişkileri ve ırksal ayrımcılık, bulvar gazetelerine konu olan skandallara getirdiği farklı bakış açısı ve Amerikan ceza hukukunun sorunları, Wolfe'un kitaplarında ve dergilerde yayınlanan yazılarında yer verdiği konuların başında geliyordu.