Silikon Vadisi ve Washington açısından 2019’da oldukça çalkantılı geçen Amerika-Çin ilişkileri, 2020’de daha da kötüleşebilir. Washington’da Kongre üyeleri ve denetçiler, rekabet, online mahremiyet, kriptolama, önyargı gibi bazı alanlarda teknoloji firmalarını yakından izliyor. Teknoloji firmalarıyla ilgili bazı memnuniyetsizlikler yeni kısıtlayıcı kurallar getirilmesine neden olabilir. Bunun da kişilerin internette kurdukları iletişim üzerinde küresel etkileri olabilir.
Washington’un Silikon Vadisi’ne yönelik öfke ve tepkisi, giderek artıyor.
Senatör Richard Blumenthal, “Herkes daha önce hiç olmadığı kadar öfkeli ve ürkek. Federal ya da eyalet yasası olması umurlarında değil. Bir yasa olsun yeter,” diyor.
Senatör Elizabeth Warren ise, “Bu büyük firmaları parçalama zamanı geldi. Böylelikle başkalarının üzerinde çok fazla güç sahibi olmaları önlenmeli. Tüketicileri ve rekabeti korumak için bir planım var,” şeklinde konuşuyor.
Büyük teknoloji firmaları, artık hem Demokrat hem de Cumhuriyetçiler’in eleştiri oklarının hedefinde. Baskıların önümüzdeki yıl daha da artması bekleniyor.
Silikon Vadisi Liderlik Grubu'ndan Carl Guardino, “Ülkenin başkenti ve dünyanın inovasyon merkezi arasında olağandışı bir ilişki var. Bu ilişki boşanmayla sonuçlanmayacak olsa da bir zamanlar yeşeren romantizmden artık eser yok,” diyor.
Teknoloji firmaları, kullanıcı gizliliğinin ihlali ya da haksız rekabet gibi meseleler nedeniyle para cezasına çarptırılma tehdidi altında.
Yeni yasa, internet kullanıcılarına online verilerini daha yakından kontrol etme şansı tanıyor.
Yasa ayrıca teknoloji firmalarının reklamcılar için milyarlarca dolarlık değeri olan kullanıcı verilerini satmasını engelleyebilir.
Temsilciler Meclisi Üyesi Zoe Lofgren, “Sadece Amerikalılar değil dünyanın her yerindeki internet kullanıcıları, verilerinin gizliliği konusunda kaygılı. Bu konuda bazı kurallar koymak zorundayız,” şeklinde konuşuyor.
Kongre’nin Facebook gibi büyük firmaları parçalama tehditlerinin gerçekleşmesi durumunda bundan Amerikan teknoloji ürünlerini kullanan yabancılar da etkilenebilir. Örneğin Facebook’un sahibi olduğu Instagram, Facebook’a rakip olabilir.
Açık Pazarlar Enstitüsü'nden Sally Hubbard, “Bu küresel bir mesele. Bu firmalar, küresel tekel. Herkes, Amerika’nın bu firmaları dizginlemede liderlik rolü üstlenmesini istiyor,” diyor.
Lincoln Ntework Direktörü Garrett Johnson, “Washington nihayet büyük teknoloji firmalarının toplum, kültür ve ekonomi üzerindeki etkisinin farkına vardı. Silikon Vadisi de sadece demokrasi değil, ekonomi ve istihdam üzerinde etkisi olduğunu anlıyor. Bir çarpışma yaşanıyor ve bu şimdi daha çok farkediliyor,” diyor.
Washington bir yandan Silikon Vadisi’ndeki faaliyetleri izlerken diğer yandan Çin’in gelişmiş küresel iletişimde oynadığı rolün kapsamının giderek genişlemesini de yakından takip ediyor. Otoriter Çin’in kullanıcı verileri konusunda ne kadar güvenilir olduğu kaygı konusu.
Hoover Enstitüsü'nden Larry Diamond, “Huawei ya da herhangi bir Çin firması başka bir ülkenin ya da kentin telekomünikasyon altyapısını inşa edebiliyorsa o zaman Huawei sistemine giren tüm verilerin Çin’deki süper bilgisayarlara gönderileceğini de varsayabilirsiniz,” diyor.
Washington Facebook’u parçalayacak mı? Ya da kullanıcı verilerine sıkı denetim getirecek mi?
Çin’le Amerika arasındaki küresel rekabet nasıl sonuçlanacak? Bu soruların yanıtları, 2020’de internet kullanıcısı olacağı tahmin edilen beş milyar kişinin günlük iletişim alışkanlıklarını şekillendirecek.
