Son iki günde Halkların Demokratik Partisi dört milletvekili gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Dün Diyarbakır milletvekili Altan Tan, Adana milletvekili Meral Danış Beştaş ve İstanbul milletvekili Hüda Kaya bugün de Kars milletvekili Ayhan Bilgen serbest bırakılırken adli kontrol kararı kondu.
Kurtulmuş: HDP şanstı ama ona oy veren halka ihanet etti
CNN Türk’te katıldığı bir programda HDP’li milletvekillerinin durumuyla açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, hukuki sürecin işlediğini söyledi.
Kurtulmuş, “Bütün milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı, savcılıklar harekete geçti. Hukuki bir süreç vardır. Siyasi tarafında ise, HDP'nin varlığı, Türkiye siyasetinin geleceği bakımından bir şanstı. Bu şansı büyütmenin yegane engeli HDP oldu. HDP keşke kendisini bu noktaya düşürmeseydi. HDP, ona oy veren halka ihanet etti. Tutuklu olmaları bizim karar vereceğimiz bir şey değil, dosyaları var. Burada tek tip bir karar yok” dedi.
Adliyeden çıkışından HDP’li milletvekilleri eşliğinde kısa bir basın açıklaması yapan Kars milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, milletvekillerin yargılanmasına izin veren düzenlemenin başkanlık referandumu düşünülerek çıkarıldığını iddia etti.
Ayhan Bilgen: Başkanlık referandumu düşünülerek vekillerin dokunulmazlıkları kaldıran düzenleme yapıldı
Bilgen’e göre, arka arkaya verilen gözaltı kararlarıyla HDP’nin referandum çalışması yapması engellenmek isteniyor.
“Daha önce milletvekili olmayan Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz defalarca ifade vermeye gittiği halde dosya savcısı değiştiği için ifade veren ya da vermeyenler var. Ben İstanbul’da panellere katılmam gerekirken gözaltına alındım ve buraya getirildim. Türkiye bir referandum süreci yaşarken bizim parti yöneticilerimiz, bizim milletvekillerimiz sürekli adiye koridorlarında ifade vermek, savunmak zorunda kalacaklar. Bu süreç milletvekillerinim yargılanması yolunu açan anayasa değişikliği yapılırken düşünüldü. Belki de başkanlık hesabı çok önceden başladığı için bugün engellemek için bu düzenleme gerçekleştirildi.”
Altan Tan: Bu operasyonlar MHP seçmenini evet vermeye razı etmek için yapılıyor
Diyarbakır milletvekili Altan Tan da HDP’li milletvekillerinin gözaltına alınma kararının hukuki değil siyasi olduğu kanaatinde.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Tan, “ Ben burada iki strateji görüyorum. Birincisi bu referandum sürecinde herkes çalışırken HDP’yi kendi sorunlarıyla boğuşur vaziyette bırakmak. Düşünsenize, her gün kendisini savunmak için mahkemeye giden biri nasıl referandum çalışması yapabilir? İkincisi de referanduma gidilirken Ak Parti-MHP ittifakı var. Ancak tüm anket çalışmaları MHP seçmeninin en az yarısının referanduma hayır dediğini gösteriyor. Bu gözaltılar görünen o ki MHP’li seçmeni ‘evet’e razı etmek için yapılıyor” dedi.
Altan Tan: Hukuk uzun zamandır ortada yok
Diyarbakır milletvekili, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmadan kendisine yöneltilen suçlamaların terör propagandası yapmak olduğunu söyledi.
“ Bana söylenen şeyler genellikle basın açıklamaları ya da nevruzla alakalı. KESK üyesi öğretmenlerin Diyarbakır’da grevi vardı. Ben de gittim, öğretmenlerin yaptığı greve destek verdim. Efendim Kck ve pkk da destek vermiş. Deniyor ki ‘siz de bu çağrıya uydunuz siz de PKK’lısınız’. Bir PKK’lınin cenazesi gelmiş, ben de bu cenaze törenine katılmışım. ‘Sen PKK’lısın’. Ben Diyarbakır milletvekiliyim. Bence hukuk uzunca zamandır ortada yok”
HDP milletvekillerine yönelik böyle bir sürecin başlatılmasının sürpriz olmadığını belirten Altan Tan, bu sürecin ne kadar süreceği hakkında ise bir öngörüde bulunmanın mümkün olmadığını ifade etti.
HDP: Tehditle ve şantajla hayır kampanyası yapmamızı engelleyemezsiniz
Halkların Demokratik Partisi de yayınladığı yazılı açıklamada Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’un ‘hukuki bir süreç vardır’ sözlerinin suçu üstünden atma nafile çabasından başka bir şey olmadığı belirtildi.
“Referandumda ‘hayır’ çalışması yapmamızı tehditle, şantajla engelleyemezsiniz” denilen açıklamada “Süreç hukuki değil siyasidir. Dokunulmazlıklar Anayasa ve uluslararası demokratik sözleşmelere aykırı olarak kaldırılmıştır. Eş Genel Başkanlarımızın ve vekillerimizin cezaevlerinde rehin tutulmaları Anayasa Mahkemesi’nin daha önce almış olduğu emsal kararlara aykırıdır. Tutuklama ve gözaltılar hükümet icraatıdır, siyasi sorumluluk hükümettedir. Kurtulmuş bugün, ‘tek tip bir karar yoktur’ derken de bu gerçeği açığa vurmaktadır. Hiçbir açıklama sizi işlediğiniz bu suçun siyasi sorumluluğundan kurtaramayacaktır” görüşlerine yer verildi.