30 Ekim 1961, Türkiye’nin olduğu kadar başta Almanya olmak üzere bir çok ülkenin yakın tarihinin kuşkusuz önemli günlerinden biri. Bu tarih Türkiye’den başka ülkelere işçi göçünün resmi başlangıcı olarak kabul ediliyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeniden kalkınma programları uygulanan Almanya’da oluşan işgücü açığının giderilmesi amacıyla Türkiye ile Almanya arasında "Türk İşçi Alımı Anlaşması"nın imzalanmasının ardından, sonraki dönemde İstanbul’daki Sirkeci Garı’ndan yollara düşen veya o zamanki adıyla Yeşilköy Havalimanı’ndan kalkan uçaklarla Almanya ve diğer ülkelere giden yüzbinlerce işçinin göç serüveni 60.yılına girdi.
27 Kasım 1961 tarihinde 55 Türk, o zamanki tanımlamıyla "misafir işçi" olarak Düsseldorf Havalimanı’na indi. Geride kalan süreçte Dışişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye dışında çalışan ve yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin sayısı 6,5 milyona ulaştı, bunların yaklaşık 5,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerine yerleşmiş durumda. Bu zaman birimi içinde Türkiye’ye kesin dönüş yapmış olan 5 milyon kadar kişiyle birlikte hesaplandığında yaklaşık 11,5 milyonluk bir kitle sözkonusu.
Yurtdışındaki Türkiye kökenlilerin 3 milyonu Almanya’da yaşıyor. Nüfusun yüzde 4’üne tekabül eden bu sayı, ülkedeki en büyük azınlık grubu anlamına da geliyor. Türkiye kökenli göçmenlerden 1,5 milyonu Alman vatandaşıyken, geri kalan 1,5 milyon kişinin sadece Türk vatandaşlığı bulunuyor. Başlangıçta birkaç yıl çalışıp ve para biriktirip Türkiye’ye geri dönme düşüncesiyle Almanya’ya gelen Türkiye kökenli "misafir işçiler", çoktan "kalıcı" oldular. 4 nesildir burada olan Türkiye kökenlilerin önemli bir bölümü yaşadıkları köylerde, kasabalarda, kentlerde daire, hatta ev sahibi olurken, işçilikten işveren konumuna da geçti. 85 binin üzerinde Türkiye kökenli işveren 700 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor ve yılda 40 milyar Euro ciro yapıyor. Yıllardır yaşanılan ayrımcılık ve dışlamalara rağmen, Türkiye kökenliler toplumsal yaşamın spordan sanata her alanında yer alırken, Almanya’nın artık vazgeçilmez bir parçası olarak tanımlanıyor.
Steinmeier: "Sizler Almanya’yı zenginleştirdiniz"
Almanya’ya göçün 60. yılının muhasebesi yapılırken, bu özel tarihle bağlantılı çok sayıda etkinlik ve toplantı da düzenleniyor. Bunların doruk noktası Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in katılımıyla Berlin’de düzenlenen anma toplantısı oldu.
Almanya Türk Toplumu’nun düzenlediği törende konuşan Steinmeier, Alman ile Türk hükümetleri arasında 60 yıl önce imzalanan anlaşmanın milyonlarca kişinin hayatını ve Almanya’nın çehresini değiştirdiğini belirterek, Türkiye’den gelenlerin Almanya’nın bugünkü güçlü konumuna ulaşmasında önemli bir görev üstlendiğini söyledi.
Steinmeier, "Sizler Almanya’yı ekonomik açıdan, ama daha da önemlisi insanlar olarak varlığınızla zenginleştirdiniz" dedi. "1960 yıllardan itibaren ülkeye gelen misafir işçiler bugün çocukları ve torunlarıyla hep birlikte Almanya’dır" şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı, dönemin Alman hükümetinin işgücü açığını kapatmak için pragmatik nedenlerle Türkiye’den işçi çağırdığını, ancak bu kararın yol açtığı toplumsal değişimin boyutunun sonradan anlaşıldığını ifade etti. Steinmeier, "Türk İşçi Alımı Anlaşması Almanya’yı son 60 yılda belki de en yoğun değiştiren olaylardan biridir" dedi.
Alman toplumunun Türkiye’den gelenlerin kalıcı olduğunu anlamasının ve kabullenmesinin çok uzun sürdüğünü, bu süreçte ayrıca önyargılarla hareket edildiğini belirten Alman Cumhurbaşkanı, "Türkiye’den göçe Alman okul kitaplarında ve anma kültürümüzde daha fazla yer ayırmamız gerekiyor" diye konuştu.
Gençler Almanlar'la göz hizasında yaşamak istiyor
Almanya Türk Toplumu Eş Başkanı Gökay Sofuoğlu da, 1960'lı yıllarda gelen ilk kuşağın verdiği yaşam mücadelesi ve katkısının yeteri kadar takdir edilmemesini eleştirdi. Alman hükümetlerinin Türkiye’den gelenlerin topluma uyumları konusunda 1980’li yıllara kadar yapıcı girişimlerde bulunmadığını, ancak sonra yaşanan sorunlarda Türkiye kökenlileri sorumlu tuttuğunu kaydeden Sofuoğlu, genç neslin yerel ve ülke çapında siyasete girerek, Alman toplumuyla göz hizasında yaşama kararlılığını ispatladığı değerlendirmesini yaptı.
1 Eylül’de Başbakan Angela Merkel de, işgücü anlaşmasının 60’ıncı yılı vesilesiyle Başbakanlık binasında bir tören düzenlemiş ve Alman toplumunun Almanya‘nın göç ülkesi olduğunu ve başka kültürlerden gelenlerin bu ülke için çalıştığında güçlendiğini anlama konusunda zaman kaybettiğini belirtmişti.