Almanya’da dini veya ideolojik çağrışım içeren sembolleri yasaklayan yeni kamu hizmeti yasası onaylandı. "Devlet memurlarının dış görünümü" adlı yasa, memurların vücutlarının görünen kısımlarında yer alan dövmelere, ayrıca saç ve sakal şekillerine, taşıdıkları giysi, takı, sembollere çalıştıkları kurum tarafından kısıtlama ve yasaklama getirilmesine olanak tanıyor. Yasayla ilk aşamada vücudunda dövme veya deldirme olarak bilinen “piercing” bulunan memurlar kastedilse de, uzmanlara göre konu özellikle dini sembolleri hedef alıyor.
Bavyera Eyaleti Polis Teşkilatı’nda görevli 42 yaşındaki bir polis memuru sol koluna dövme yaptırdıktan sonra, dövmesi gözükmeyecek şekilde giyinmesi istendiği için dava açmış, daha sonra konu çeşitli mahkemelerde ele alınıp, hükümet ve mecliste de tartışılmıştı.
Bugün de Federal Konsey yasa tasarısını oy çokluğuyla kabul etti ve Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in imzasına sundu. Yasada, "Dini veya ideolojik bir çağrışım içeren görünüm özellikleri, memurun tarafsız bir şekilde görev yapmasına olan güveni nesnel olarak zedelediği takdirde kısıtlanabilir veya yasaklanabilir" ifadelerine de yer veriliyor.
Alman basınında çıkan yorumlara ve çok sayıda hukukçuya göre, yasa dini sembolleri açıkça yasaklamasa da, örneğin başörtüsü veya kipa gibi giysilerin yasaklanmasının önünü açıyor. Nitekim bazı göçmen temsilcileri ve Müslüman örgütleri yasayı "gizli bir başörtüsü yasağı" olarak tanımlıyor. VOA Türkçe’ye konuşan Berlin Eyaleti Göç Sorumlusu Katarina Niewiedzial yasanın ileride Müslüman devlet memurlarını zor durumda bırakacağını öne sürerek, "Devlet memuru göreve başlarken, kökeninden bağımsız, anayasaya bağlı kalacağına yemin ediyor. Bir giysisinden veya dini inancından ötürü nesnelliğini kaybedeceğinden yola çıkmak sözkonusu görevliyi dışlamak anlamına gelir. Alman devlet dairelerinde daha fazla göçmen çalıştırmak yerine, onları dışlamayı tercih ediyoruz" şeklinde konuştu.
“Karar, tüm Müslümanlar için büyük bir hayal kırıklığıdır”
Çıkan yasayı "hayal kırıklığı" olarak tanımlayan Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, "Bu karar, tüm Müslümanlar ve çeşitliliğin tanınması için mücadele verenler için büyük bir hayal kırıklığıdır. Müslüman kadınların haklarını savunmaya devam edeceğiz" şeklinde görüş belirtti.
Geçen Şubat ayında, devlet kurumlarında başörtüsü serbestisine yönelik görüş isteyen iki Alman mahkemesinin başvurusunu değerlendiren Avrupa Adalet Divanı'nın bilirkişi raporu, özel durumlarda işverenlerin çalışanlarına başörtüsü takmayı yasaklayabileceğini belirlemişti. Almanya’da daha önce alınan bazı mahkeme kararlarında da, dini ve ideolojik semboller konusunda, işveren tarafının nesnel gerekçe göstermesi durumunda uygulama özgürlüğü tanınmış ve başörtüsü yasağının da uygulayabileceğine hükmedilmişti.
Özellikle başörtüsü konusu Almanya’da hukuki alanda karmaşık ve farklı uygulamalara neden oluyor. Nitekim Berlin Eyalet Mahkemesi, öğretmenler, polis ve mahkeme yetkililerinin dini ve dünya görüşlerini yansıtan semboller kullanmasını yasaklayan Tarafsızlık Yasası'nın anayasaya uygun olduğuna hükmetti. Federal İş Mahkemesi ise, öğretmenlere başörtüsü yasağı getirilmesini çalışma yasalarına aykırı olarak tanımlayarak, bu durumdaki öğretmenlerin "Dini inançları nedeniyle mağdur duruma düştüğünü" belirtti. Almanya Anayasa Mahkemesi de, kamuya ait okullarda öğretmenlere başörtüsü yasağı getirilmesinin anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. 2017’de ise Hessen Eyaleti İdare Mahkemesi, İslam inancına mensup hakim adaylarının yargı veya devletin temsilcisi olarak algılanacak kamusal alanlarda başörtüsü ile görev alamayacaklarına hükmetti.