Almanya’da Katolik kiliselerinde ve kiliseye bağlı kurumlarda çocuklara yönelik cinsel taciz vakalarını araştıran komisyon raporunu açıkladı. 1946 ile 2014 yılları arasındaki dönemi kapsayan rapor, bu yıllar arasında en az bin 670 Katolik din adamının en az 3 bin 677 genç ve çocuğa istismarda bulunduğunu ortaya koyuyor. Alman Piskoposlar Konseyi’nin öncülüğünde ve üç üniversitenin katılımıyla kilise içi toplam 38 bin dosyayı inceleyen araştırma komisyonunun raporu, kilise tutanaklarına yansımayan çok sayıda başka vakanın da olabileceğini vurguluyor.
İstismara uğrayanların yüzde 62,8'inin erkek, yüzde 34,9’unun kız olduğu belirtilirken, din adamlarının tacizine uğrayanların yarısından fazlasının ergenlik çağına ulaşmamış, yani en fazla 13 yaşında olduğu da raporun bir diğer ayrıntısı. Araştırmayı yapanlar konuyla ilgili binlerce belgenin tahrip edildiğini ya da dosyalarda manipülasyon yapıldığını de tespit etmiş.
Rapora göre olaylarla bağlantılı sadece 566 din adamı hakkında istismarda bulundukları gerekçesiyle kilise bünyesinde soruşturma yapılmış. Çok az vakada suçlananlar din adamlığından uzaklaştırılırken, çoğu şikayet dosyası ise suçlanan rahibin görev yeri değiştirilerek kapatılmış. Rapordaki sayıları "buz dağının görünen kısmı" olarak yorumlayan konunun uzmanları, söz konusu 68 yıllık dönemde kiliselerde ve bağlı kurumlarda on binlerce çocuğun tecavüze uğradığını iddia ederek, çoğu kez ailelerin şikayetçi olmaması nedeniyle cinsel taciz kurbanlarının net sayısının hiç bir zaman ortaya çıkmayacağına dikkat çekiyorlar. Katolik Kilisesi’nin önde gelen isimlerinin, cinsel taciz şikayetlerini soruşturmak yerine, "kol kırılır yen içinde kalır" anlayışıyla örtbas etmeye çalıştıklarını öne süren uzmanlar, çocuklara cinsel istismarda bulunanlar ve aynı zamanda bu istismara göz yumanların da yargılanmasını istiyorlar.
Raporu tanıtan Alman Piskoposlar Konseyi Başkanı Kardinal Reinhard Marx, Almanya’da Katolik Kilisesi’nin çok uzun süre bu tarz vakalara sessiz kaldığını kabullenerek, "Kilise ve kendi adıma utanıyorum. Kurbanlardan özür diliyorum. İleride benzer olayların yaşanmaması için elimizden geleni yapacağımıza da söz veriyorum" şeklinde konuştu.
Katolik aleminin ruhani lideri Papa Francis de konuyla ilgili yeni bir açıklama yaptı ve istismar vakaları nedeniyle dindarların, özellikle de gençlerin Katolik Kilisesi’ne soğudunu belirtti. İstismar suçlarına karşı derhal önlem alınması gerektiğini söyleyen Papa, kilisenin özellikle genç insanları uzun vadeli olarak kendisine bağlayabilmek için,birçok konuda kendini yenilemesi gerektiğini de belirtti.
Almanya'daki Katolik Kilisesi son yıllarda ortaya çıkan skandalların da etkisiyle kan kaybetmeye devam ediyor. 2016 verilerine göre üye sayısı 23,94 milyon olan Katolik Kilisesi geçen yıl 230 bin üye kaybetti. Üyelikten çıkanların sayısının Protestanlarda da arttığı ve rekor seviyeye çıktığı belirtiliyor. Almanya’daki kiliselerin başlıca gelir kaynağı kilise vergisi.
Bu vergi, kiliseler adına devlet tarafından kilise mensuplarından kesiliyor ve doğrudan kiliselere aktarılıyor. Katolik ya da Protestan kiliselerine üye olanlardan, gelir vergisine ek olarak yüzde sekiz ‘kilise vergisi’ alınıyor. Devletten sonra en büyük ikinci işveren durumunda olan Katolik Kilisesi’nin, rahiplerin yanısıra sağlık, gençlik ve sosyal yardım alanlarında olmak üzere 1,3 milyon çalışanı bulunuyor.