Almanya'da Leipzig Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre ülkenin batısında her 3 kişiden biri, doğusunda ise her 2 kişiden biri göçmenlerin Almanya’ya sadece sosyal devletin olanaklarını istismar etmek için geldiğini savunuyor.
Toplumda yabancılara karşı önyargıların ve düşmanlığın ürkütücü bir boyut aldığını gösteren "Leipzig Otoriterlik Araştırması"na göre, Almanların yüzde 36,6'sı, ülkenin yabancılar tarafından "tehlike oluşturacak şekilde istila edildiğini" düşünüyor. Almanya'nın doğu eyaletlerinde bu oran yüzde 44,6. 2002 yılından bu yana her iki yılda bir yapılan araştırmada Almanların özellikle Müslümanlara olumsuz yaklaşımının arttığı belirlendi.
"Ülkedeki çok sayıda Müslüman nedeniyle kendimi ülkemde yabancı hissediyorum" diyen Almanların oranı yüzde 56. 2014 yılında katılımcıların yüzde 36,5'i Müslümanların Almanya'ya göç etmesinin yasaklanmasını savunurken, son araştırmada Müslümanların Almanya’ya göçünün yasaklanmasından yana görüş belirtenlerin oranı yüzde 44'e yükseldi.
Araştırmanın sonuçları ülkede demokrasiye olan bağlılık konusunda da olumsuz bir tablo ortaya çıkarıyor. Katılımcıların yüzde 8'i her şeye rağmen diktatörlüğün iyi bir yönetim şekli olduğunu düşünürken, yüzde 11'lik bir kesim "Almanya’nın iyiliği için ülkeyi demir yumrukla” yönetecek bir lider arzu ediyor.
Kolat: "Irkçı düşünceler çok daha yaygın"
Almanya'da yabancılara karşı önyargıların giderek arttığını ve toplumsal bir sorun haline dönüştüğünü savunan Almanya Türk Toplumu eski başkanı Kenan Kolat, araştırmada ortaya çıkan sayıların gerçeği yansıtmadığını, ırkçı düşüncelerin çok daha yaygın olduğunu ifade ediyor.
Bu arada Federal Meclis’te Sol Parti’nin hükümete yönelttiği soru önergesine göre, Temmuz ile Eylül ayları arasında mülteci yurtlarına yapılan saldırılar bir önceki yılın aynı dönemine göre 35’ten yüzde 37’ye çıktı. Saldırlarda 9 kişi yaralandı.