Almanya'da mezbahalar ve et fabrikaları son günlerde adeta Corona virüsü salgınının üssü haline dönüştü.
Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde bulunan Gütersloh kentindeki ‘Tönnies’ adlı bir mezbahanın en az bin 550 çalışanı Corona virüsüne yakalandı ve işletmenin bulunduğu bölge karantinaya alındı. Bunun ardında da, Aşağı Saksonya eyaletinin Wildeshausen kentinde tavuk eti üreten ‘Wiesenhof’ fabrikasında 50 çalışandan 23’ünün ‘Covid-19’ testinin pozitif çıktığı açıklandı.
Salgın son olarak bir döner fabrikasında da baş gösterdi. ‘Öztaş’ isimli Türk döner toptan üretimi yapan iş yerinde yapılan testlerde, 17 çalışanın Corona testi pozitif çıktı. Söz konusu kişilerin temasa geçtiği 43 kişi karantinaya alındı. 275 kişinin çalıştığı işletme geçici olarak kapatılırken, döner etleri ve tüm hammaddelerin testten geçirildiği haber verildi. Döner fabrikasındaki vakalara Kuzey Ren-Vestfalya Çalışma Bakanlığı'nın mezbahalarda uyguladığı düzenli testler sonucunda rastlandığı duyuruldu.
Corona tespit edilen Alman mezbahalarında, çoğunluğu Romanya'dan ve Bulgaristan'dan Almanya’ya sezonluk çalışmaya gelen işçilerin toplu şekilde baraka ve yurtlarda zor koşullarda yaşadıkları ve Corona virüsünün bu koşullar altında hızlı bir şekilde yayılabildiği şeklinde değerlendirmeler yapılıyor.
Söz konusu döner fabrikasındaysa, virüsün havalandırma sistemleri aracılığıyla yayılmış olabileceği belirtiliyor. Bölge yönetimi tarafından yapılan açıklamaya göre, ilgili döner şirketi "mükemmel bir hijyen konseptine sahip", geçici iş sözleşmeleriyle çalışmıyor veya çalışanları toplu konutlarda barındırmıyor. Ancak havalandırma ya da klima sistemleri bakteriyi filtrelese de çok küçük olan virüsleri filtreleyemeyip dağıtabiliyor. Almanya’nın en önemli döner üreticileri arasında yer alan, aynı zamanda Alman Türk İşverenler Birliği Başkanı olan Remzi Kaplan, Corona'nın alınan tüm hijyenik önlemlere rağmen yayılmasının engellenmesinin zor olduğunu belirtiyor.
''Bu bende de olabilir, herhangi bir firmada da olabilir. Çalışan elemanlardan birinde başladığında, vakalar büyük şirketlerde büyük sayıya ulaşıyor. Bizim ekibimiz 100 kişi, birinde olsa, diğerlerine de bulaşabiliyor. Biz gereken bütün tedbirleri aldık. Kullandığımız malzemelerde, çalışan elemanlarımızda, işletmemize gelem misafirlerimizde, kullandığımız ürünlerde çok dikkat ediyoruz. Buna rağmen gözler üzerimizde. Gıda sektörüne çok önem ve değer veriyorlar. Ama döner ucuz ve kaliteli olduğu için insanlar yemeğe devam ediyor.''
Arka arkaya et fabrikalarında Corona virüsü vakalarının patlak vermesi sonrasında, sektörün Doğu Avrupalılar'a dayalı düşük maliyet politikası eleştiriliyor. ‘Tönnies’ et ve ‘Wiesenhof’ tavuk fabrikasındaki virüsü, kendi ülkelerine tatile giden, daha sona Almanya’ya dönerek, toplu halde barınarak yaşayan Rumen ve Bulgar çalışanların getirdiği iddia ediliyor. Halk Sağlığı uzmanı Dr. Elif Duygu Cındık, Alman mezbahalarının çoğunda hijyen kurallarına uyulmadığını savunuyor.
''Hijyen kurallarına hiç uymuyorlar. İnsanlar mesafesiz, maskesiz. Çok kötü şartlar altında toplu konaklama söz konusu. Almanya’da bu durum yetkililer tarafından biliniyordu. Sanki 1960’lı yıllarda 30 Türk işçisini bir odada yatırmalarını hatırlatıyor. Hasta olduklarında gidiyoruz, bakıyoruz, çok kötü koşullar altında yaşıyorlar.''
Almanya'da bulaşıcı hastalıklar alanında çalışma yürüten Robert Koch Enstitüsü'nün Başkanı Prof. Lothar Wieler, Corona virüsü salgınının yayılmasını önümüzdeki süreçte de önlemek için dikkatli olmayı sürdürmek gerektiğini belirtti. Wieler, "Virüs halen ülkemizde. Bulaşma oranı son günlerde 2-3 arasında seyrediyor. İkinci dalga gelebilir" dedi. Mezbahalarda, et fabrikalarında yaşanan olaylar kamuoyunda da ikinci dalga korkusuna yol açtı. Dr. Duygu Cındık, Almanya’da yaz tatili dönemi sonrasında, büyük işletmelerin yanı sıra, apartmanların da salgının yeniden yayılması açısından tehlike oluşturacağını vurguluyor.
''Büyük gökdelenlerde, çok sayıda insanın yaşadığı ve çalıştığı binalarda, yurtlarda sorun var. Herkez asansörleri kullanıyor. Merdivenlerde, koridorlarda hiç havalandırma olmuyor. Bu çok çabuk bulaşan bir hastalık. Böyle bir dert var. Örnek olarak Regensburg’daki mülteci yurdunda, iki üç kişi pozitif çıktı. Sonra yapılan testlerde orada yaşayan 120 kişiden 57’sinin positif olduğu tespit edildi. Bir başka mülteci yurdunda da, daha önce hiç bir belirtisi olmayan 42 kişi pozitif çıktı. İnsanlar dikkatsiz oluyor, birbirini öperken, sarılırken, hatta nefes alıp verirken, geçebiliyor.''
Bu arada katılımcı sayısı açısından dünyanın en büyükleri arasında yer alan Berlin Maratonu, Corona virüsü nedeniyle bu yıl iptal edildi. Berlin'de 1974 yılından beri düzenlenen ve 40 bin kişinin katıldığı maratonun ertelenmesine, Almanya’da büyük çaplı tüm etkinliklerin 31 Ekim'e kadar yasaklanması neden oldu.
