Almanya‘da Başbakan Angela Merkel’in eyalet başbakanlarıyla yapacağı ve Corona ile mücadele amacıyla alınan önlemlerin nasıl devam edeceğinin konuşulacağı zirve merakla bekleniyor. Merkel ve eyalet başbakanları yeni haftanın ilk gününde video konferans üzerinden bir araya gelecek. Zirve öncesinde verilen mesajlar ve medyaya sızan planlar ise olumsuz yönde. Zirveden, Coronanın üçüncü dalgasıyla birlikte büyük bir hızla yeniden artan enfeksiyon sayılarının gerekçe gösterilerek, restoranlar, sinemalar, tiyatrolar ve otellerin kapalı kalması gibi kısıtlamaların uzatılması, gevşetilen önlemlerin de yeniden sıkılaştırılması kararının çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Zirvede ele alınacak taslağa göre, 28 Mart’a kadar öngörülen kapanma süreci, muhtemelen 11 veya 18 Nisan’a kadar uzatılacak. Son 7 gün içindeki günlük vaka sayısının 100 bin nüfusa göre 100’ü aştığı bölgelerde ise yeniden tam kısıtlamalara gidilecek. Buralarda, 8 Mart’ta açılan kitapçılar, çiçekçiler, masaj ve güzellik salonları, müze ve hayvanat bahçeleri kapatılırken, mağazalarda sınırlı sayıda müşteriye randevuyla alışveriş olanağı da tekrardan yasaklanacak. Okulların kademeli olarak açılması da durdurulacak, öğrenciler uzaktan eğitime geçecek.
Merkel, 3 Mart’ta düzenlenen ve kısmi gevşemenin kararlaştırıldığı son zirveden sonra yaptığı açıklamada, haftalık insidans değerinin 100'ü geçmesi halinde "fren mekanizmasının" uygulamaya gireceğini açıklamıştı. Nitekim Hamburg eyalet hükümeti, sayının 100’ü aşması üzerine geçen Cuma günü alınan tüm gevşeme kararlarını durdurdu, başkent Berlin’de ise hedeflenen açılmaların belirsiz bir süre için ertelendiği haber verildi.
Zirvede, gelecek hafta sonunda başlayacak Paskalya tatili öncesinde ve seyahat özgürlüğü taleplerinin arttığı bir dönemde, turizm sektörü ile bağlantılı alınacak kararlar da ayrı bir merak konusu. Salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü’nün, İspanya’nın Mallorca adasını ve bazı başka bölgeleri riskli kategorisinden çıkarması ve Paskalya tatili için rezervasyonlarda yaşanan patlama, iç turizm yapan sektör temsilcilerinin ve tatil beldelerinin yoğunlaştığı eyaletlerin büyük tepkisine yol açtı. Baltık Denizi’ne sahili olan Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti’nin Başbakanı Manuela Schwesig, "Almanların uçağa binip Mallorca’da tatile gitmesine izin verilmesini, ama Rostock kentinde yaşayan birinin 30 kilometre uzaklıktaki bir otele gidip, tatil yapmasının yasaklanmasını kimse anlamıyor" şeklinde tepkisini dile getirdi.
Çok sayıda virolog da, Almanların geleneksel olarak en fazla tatil yaptığı bölgelerden biri olan Mallorca adasına verilen tatil izninin büyük bir hata olduğunu ifade ederken, "Paskalya ile birlikte çok kritik bir dönem bekliyoruz. Üçüncü dalga ve mutant virüsün yayıldığı bir dönemde Mallorca’ya onbinlerce Almanın gidecek olması çok büyük bir sorumsuzluktur. Bunun sonucunda, tatil sonrasında hastanelerde yoğun bakımlar tamamen dolacak" şeklinde açıklama yaptılar.
Gelen sert tepkiler sonrasında Merkel ve eyalet başbakanların, İspanya‘dan dönüşte test ve karantina zorunluluğu kararı alması bekleniyor. Dışişleri Bakanlığı’nın Robert Koch Enstitüsü’nın tavsiyesine uyarak, başta Mallorca olmak üzere, Portekiz ve Danimarka için koyduğu seyahat uyarısını kaldırmadan önce, bu bölgelerden dönenlerin ya koronavirüs testi yaptırması ya da 5 gün süreyle ev karantinasına girmeleri gerekiyordu.
Öte yandan "Covid-19 pasaportu", "aşı pasaportu", "aşı seyahat belgesi" gibi pek çok farklı isimle anılan dijital aşı kimliği ile iligili planların önümüzdeki günlerde somutlaşması bekleniyor. Başta Yunanistan, İspanya, Portekiz ve Avusturya gibi Avrupa Birliği ülkeleri turizmi canlandırmak için, aşı olmuş olanlara seyahat etme özgürlüğü tanıyacak bu belgenin 1 Haziran’dan itibaren uygulamaya alınması konusunda bastırıyor.
Başbakan Merkel’in herkesin aşı olabilme imkanına sahip olmadığına işaret ederek, toplumların "aşı olanlar" ve "olmayanlar" şeklinde ikiye bölünmesi tehlikesini gerekçe göstererek, bu uygulamaya sıcak bakmadığı biliniyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in iki tarafı uzlaştıracak bir plan üzerinde çalıştığı, salgının seyrine bağlı olarak isteyen ülkelerin tek taraflı olarak bu uygulamaya geçebilmesini önereceği tahmin ediliyor.
25 Şubat'ta video konferans yöntemiyle yapılan AB zirvesinden sonra Angela Merkel, "Herkes dijital bir aşı pasaportuna ihtiyacımız olduğu konusunda hemfikir" diyerek pasaport planına yeşil ışık yaktı. Ancak Berlin’deki kaynaklar, Alman başbakanının Almanya’daki aşılama sürecinde yaşanan sorunlar nedeniyle de, bu konudaki çekincelerinin sürdüğünü haber veriyorlar. Almanya'nın nüfusunun fazla ve yaşlı olması, bürokrasi ve aşı tedariğinde yaşanan sorunlar, aşılama sürecinin yavaş işlemesine neden oluyor. Süreç uzadıkça vatandaşlar arasındaki huzursuzluk da artıyor.