Erişilebilirlik

Almanya’da AfD Güç Kaybediyor


Sığınmacı ve İslam karşıtı Almanya için Alternatif Partisi AfD’ye destek, son kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 10’a geriledi. Berlin’de siyasi analistler, sağ popülist partinin son iki yılda yaşadığı yükselişten sonra şimdi inişte olduğunu ve siyasi konjonktür nedeniyle eski rekor oranlarına yeniden ulaşmasının zor gözüktüğünü belirtiyorlar. AfD’nin oy kaybına neden olan en önemli gelişme, Başbakan Angela Merkel’in siyasetten en geç 2021’de çekilme kararını alması olarak gösteriliyor. 2015’de Almanya’nın sınırlarını mültecilere açması nedeniyle çok eleştirilen Merkel’le koalisyon ortağı CDU lideri Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer arasında sık sık tartışmalar yaşanmış, mülteci konusu ve Merkel’in politikaları Almanya için Alternatif tarafından kullanılmıştı.

AfD, sığınmacıların karıştığı bazı kriminal olayların ve 2016 Aralık ayında Berlin’de düzenlenen radikal İslamcı terör saldırısınının da sonucunda 2017 genel seçimlerinde yüzde 13,3 oranında oy alarak üçüncü parti olarak Federal Meclis’e girdi; ayrıca ülke genelinde büyük destek bularak 16 eyalet meclisine de milletvekili göndermeyi başardı. AfD’nin performansı, Merkel’in CDU liderliği koltuğunu kaybetmesiyle sonuçlanırken, alınan önlemlerle Almanya’ya sığınan mülteci sayısı geçen yıl daha da azaldı. Mülteci krizinin yaşandığı 2015’te 890 bin mültecinin başvurduğu Almanya’ya, 2018’de 185 bin 853 kişi sığındı. Sığınmacı sayısı 2016’da 280 bin, 2017’de ise 222 bin olarak açıklanmıştı.

Sığınmacılara ve İslam’a karşı mücadeleyi en önemli gündem maddesi olarak kullanan AfD, mülteci sayısının azalmasıyla önemli bir siyasi malzemesini kaybederken, parti içinde yaşanan radikalleşmenin de seçmenin desteğinin azalmasına neden olduğu belirtiliyor. Özellikle partinin aşırı milliyetçi kanadından gelen ve Müslüman yabancıları hedef alan çıkışlar ve ırkçı söylemler sonucunda, iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı AfD’yi mercek altına aldı. AfD'nin özgürlükçü demokratik temel düzene karşı siyaset yaptığı yönünde belirtiler bulunduğunu öne süren Anayasayı Koruma Teşkilatı yetkilileri, AfD yöneticilerinin tüm konuşmalarının, açıklamalarının ve söylemlerinin takibe alınacağını açıkladı. Söz konusu karar AfD yönetiminde deprem etkisi yaratırken, partinin ılımlı seçmenlerinin desteğinin hissedilir oranda azaldığı belirtiliyor.

Almanya için Alternatif’in siyasi arenadaki yeri bu yıl yapılacak seçimlerdeki performansı ve alacağı sonuçlarla belirlenecek. 26 Mayıs’ta Avrupa Parlamentosu seçimlerine paralel olarak Bremen’de Eyalet Parlamentosu seçimleri ve 16 eyaletin 8’inde yerel seçimler yapılacak.
Eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Brandenburg ve Saksonya’da 1 Eylül’de, Thüringen’de de 27 Ekim’de Eyalet Parlamentosu seçimleri gerçekleşecek.

AfD, AP seçimlerinde Avrupa karşıtı söylemlerle destek bulmayı hedefliyor. Brexit’e atıfta bulunarak ‘Dexit’i savunan AfD, AB’de köklü reformların yapılmaması durumunda 2024’te Almanya’nın AB’den ayrılması için, yani Dexit için düğmeye basacağını açıkladı. Doğu’daki eyalet seçimleri de AfD açısından çok önemli. Parti, önyargıların ve yabancı düşmanlığının yüksek olduğu doğu eyaletlerinin kalesi olarak görüyor. Bazı kamuoyu araştırmalarında, AfD’nin Brandenburg, Saksonya ve Thüringen’de yüzde 20’nin üzerinde oy alarak ‘ikinci büyük güç’ konumuna yükselmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Son politik gelişmelelerin ve özellikle AfD’nin ‘düşman’ ilan ettiği Merkel’in siyasetten adım adım çekilme kararının Doğu’daki seçmeni ne ölçüde etkileyeceğini tahmin etmek şu an için zor görünüyor.

XS
SM
MD
LG