Almanya’nın başkenti Berlin bu hafta sonunda, Soğuk Savaş dönemin başlangıcı sayılan ‘Berlin Hava Köprüsü’ adlı insani yardım operasyonun 70’inci yılını kutluyor. 2. Dünya Savaşı sonrasında kentin batısında yaşayanların açlıktan önleyen ‘Berlin Hava Köprüsü’, harekatın merkezi olan eski havalimanı Tempelhof’da düzenlenen çeşitli etkinliklerle anılıyor.
Anma törenlerine onbinlerce ziyaretçi beklenirken, operasyona katılan, dönemin tanığı ve hayattaki pilotlar da onur konuğu olarak Berlin’e davet edildi.
‘Berlin Hava Köprüsü’ operasyonunu "insanların özgürlük özleminin ve mücadelesinin simgelerinden biri" olarak tanımlayan Berlin Eyalet Başbakanı Michael Müller, "Başta ABD olmak üzere İngiltere ve Fransa abluka günlerinde Batı Berlin’in yanında yer alarak kentte yaşayanları kurtardı. Ondan da öte, kalıcı dostluğumuzun temelini attılar" dedi.
‘Berlin Hava Köprüsü’ havacılık tarihinin en büyük lojistik harekatı olarak biliniyor. 2. Dünya Savaşı sonrasında, savaşın galipleri ABD, İngiltere ve Fransa’dan oluşan müttefikler ve Sovyetler Birliği, Almanya ve başkent Berlin’i dört idari bölgeye böldü. ABD, Fransa ve İngiltere Batı Almanya’yı, Sovyetler Birliği ise Doğu Almanya’yı işgal etti. Başkent Berlin ise, doğu ve batı olarak iki bölgeye bölündü.
Batılı müttefikler, savaşın bitiminden üç yıl sonra, 1948’de Sovyetler Birliği’nin karşı çıkmasına rağmen, D-Mark olarak bilinen yeni para birimini kullanmaya karar verdi. Bunun üzerine Sovyetler Birliği 24 Haziran 1948’de Berlin’in batı bölgesini, izole etmek ve ikmal yollarını kesmek için abluka altına aldı. Kente giriş çıkışları yasaklayarak, tüm kara ve demir yollarını bloke etti. Bu adımla, iki blok arasında 1989’da Berlin Duvarı yıkılıncaya kadar sürecek Soğuk Savaş dönemi başladı.
Ablukaya hazırlıksız yakalan ve savaşın harabelerinde yaşayan iki milyona yakın Batı Berlinli gıda maddesi erişimi ve enerji temini engellendiği için, açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Bunun üzerine ABD, diğer iki müttefikiyle amborgoyu delmek için ortaklaşa hava köprüsünü başlattı. 26 Haziran günü Frankfurt am Main ve Wiesbaden kentinden Berlin’e ilk sevkiyat seferleri yapılırken, operasyonu Batı Berlin’de konuşlandıran Amerikan Kara Kuvvetleri’nden, daha sonra Berlin’in ‘Fahri Hemşerisi’ ilan edilen Lucius D. Clay adlı general yönetti.
Tam 11 ay boyunca toplam 500 nakliye uçağının katılımıyla 24 saat aralıksız düzenlenen operasyonda, toplam iki milyon ton erzak taşındı. Sütten ekmeğe, gazete kağıdından kömüre gereken her malzeme kente ulaştırılırken, uçaklar 90 saniyede bir Tempelhof Havalimanı’na indi, malzemeler boşaltıldıktan hemen sonra yeniden havalandı.
Bu arada, pilotlardan ABD’li teğmen Gail Seymour Halvorsen, havalimanın iniş güzergahında bekleyen çocukları sevindirmek için, pilot kabininin camından içinde çikolata ve tatlıların bulunduğu paketleri atmaya başladı. Kısa sürede diğer pilotlar da Halvorsen’i kopyalamaya başlayınca, Soğuk Savaş tarihine geçen bir terim oluştu: "Kuru Üzüm Bombardmanı".
Batı Berlinlilerin çektiği sıkıntıların dünyada protestolara neden olması, aynı zamanda hava köprüsünün başarıyla sürmesi, dönemin Sovyet lideri Stalin’in geri adım atmak zorunda bıraktı. Sovyetler Birliği, ablukanın başlamasından 11 ay sonra, 12 Mayıs 1949’da geçiş koridorlarını açtığını bildirdi. Ancak iki blok arasında yıldızlar barışmadı. ABD, İngiltere ve Fransa kendi bölgelerini birleştirerek 23 Mayıs 1949'da Federal Almanya Cumhuriyeti'ni kurdu. 7 Ekim 1949'da ise Sovyetler Birliği, kendi işgal bölgesinde Demokratik Almanya Cumhuriyeti'ni kurdu. Almanya’nın iki devlete bölünmüşlüğü, Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra, 3 Ekim 1990’da yeniden birleşme gerçekleşinceye dek sürdü.