Geçen cuma günü Solingen'de yaşanan terör saldırısı sonrasında Almanya, sığınmacı ve mülteci politikasında kapsamlı değişiklikler yapmaya hazırlanıyor. Afganistan ve Suriye'ye sınırdışı uygulamaları da gündemde. 28 Afgan ülkelerine gönderildi.
Alman hükümeti, dün sürpriz bir karar alarak, iç güvenliği arttırmak için silah yasasında sıkılaştırma, polis yetkilerinde genişleme ve sığınma hakkı yasalarında değişiklikler içeren yeni bir güvenlik paketi açıkladı.
Yapılan açıklamada, özellikle suç işleyen ve tehlike arz eden sığınmacıların Suriye ve Afganistan'a sınırdışı işlemlerinin artık mümkün olacağı bildirildi. Bu açıklamanın yapılmasından birkaç saat sonra, Alman birimleri bir ilke imza atarak, haklarında sınırdışı kararı bulunan 28 Afgan'ı sınırdışı ederek, Afganistan’a gönderdi.
Hükümet sözcüsü olayı doğrularken, gönderilenlerin Almanya’da kalma hakkı bulunmayan ve haklarında sınırdışı edilme kararı verilmiş Afgan vatandaşları olduğunu aktardı.
Sözcü, Taliban’ın üç yıl önce Afganistan’da iktidarı ele geçirmesinden bu yana ilk kez Afgan vatandaşlarının ülkelerine geri gönderildiğini de açıkladı.
Gönderilenlerin tamamının erkek olduğu, hepsinin sığınmacı başvuruları bulunmasına rağmen Almanya’da suç işledikleri öğrenildi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, sınır dışı operasyonunun Afgan yetkililerle ilişki kurularak gerçekleştirildiği açıklandı.
Almanya’nın Taliban yönetimiyle diplomatik ilişkileri yok; ancak Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bundan kısa bir süre önce Alman ve Taliban yetkililer arasında gayriresmi görüşmelerin yapıldığını, belirli koşullar altında Afganistan’a sınırdışı işlemlerinin mümkün olduğunu duyurmuştu. Bakan Baerbock, aynı şekilde Suriye’ye sınırdışı işlemlerinin gerçekleşmesi için görüşmeler yapıldığını ifade etmişti.
Mahkemeden Suriye’ye sınırdışı mümkün kararı
Bu bağlamda tüm Almanya için bağlayıcı bir karar alan Münster Yüksek İdare Mahkemesi, Suriye'nin belli bölgelerinde siviller için hayati tehlike bulunmadığına hükmetti.
Karar, ülkede iç savaş olması sebebiyle sınırdışı uygulaması kapsamı dışında tutulan 700 bin Suriyeli'yi de ilgilendiriyor. Mahkemenin kararında, Suriye'de siviller için artık "ülke içi silahlı çatışmalardan kaynaklanan ve şahısların keyfi şiddet sonucu hayatını ve fiziksel dokunulmazlıklarını tehlikeye sokan ciddi bir durum olmadığını" belirtilerek, bir Suriyeli davacının ülkesine gönderilmesi halinde, orada öldürülme ya da yaralanma tehlikesi altında olmadığını, aynı şekilde siyasi baskı tehlikesiyle karşı karşıya kalmayacağını bildirdi.
Suriyeli'ye geçici koruma statüsünün de verilemeyeceğine hükmeden mahkeme, söz konusu kişinin ülkesinde güvenli bölgeye sınırdışı edilebileceğini duyurdu.
Suriyeli yasal süre içinde karara itiraz etmediği için hüküm kesinleşerek, Almanya’da çapında geçerli bir karar haline dönüştü.
İranlı cami yöneticisi sınırdışı edilecek
Öte yandan Hamburg İçişleri Bakanlığı, Hamburg İslam Merkezi'nin (IZH) eski yöneticisi, Almanya’daki Şiiler'in tanınan isimlerinden Mohammad Hadi Mofatteh'i Almanya'dan sınırdışı etme kararı aldı.
Kararda, Mofatteh'in 11 Eylül'e kadar ülkeyi terk etmesi gerektiği belirtilirken, Mofatteh'in ülkeyi kendi başına terk etmemesi halinde, masrafları kendisine ait olmak üzere İran'a sınırdışı edileceğini yazdı. Moffateh'in Almanya'ya bir daha girişi ve Almanya'da kalması da yasaklandı.
27 Temmuz’da Hamburg İslam Merkezi ve ülke çapındaki alt kuruluşlarını, "anayasa karşıtı hedefler güden aşırı bir örgüt olduğu" gerekçesiyle yasaklanmıştı. Merkezin totaliter ideoloji propagandası yaptığını savunan Alman yetkililer, "Hamburg İslam Merkezi ve alt kuruluşları Hizbullah'ı desteklemekte ve saldırgan bir anti-semitizm yaymaktadır" ifadesini kullanmıştı. Mofatteh, kapatılana kadar yaklaşık altı yıl Hamburg İslam Merkezi’nin başkanlığını yürütmüştü.
Hükümet, sığınmacılara karşı yasaları sertleştiriyor
Solingen saldırısından sonra, Alman hükümetinin göç ve iltica politikalarına yönelik sert tedbirleri arasında, sınırdışı uygulamalarının hızlandırılması nedeniyle, koruma hakkı tanınan sığınmacıların, ailevi bir neden olmaksızın kendi ülkelerine seyahat etmeleri durumunda, iltica statülerini kaybetmeleri dikkat çekiyor. Buna göre, koruma hakkı tanınan tüm kişiler, ailevi bir neden olmaksızın (örneğin akrabalarının cenazesi) kendi ülkelerine seyahat ederlerse iltica statülerini kaybedecekler.
Son zamanlarda çok sayıda Suriyeli ve Afgan mültecinin bayramlarda ülkelerine uçtukları yönünde çıkan haberler, Alman kamuoyunda tepkilere neden olmuştu.
Hükümet, kamusal alanda bıçak yasağının genişletilmesi, sığınma başvurusunda bulunanların ilk ayak bastıkları AB ülkesine geri gönderilmesi ve radikal İslamcı kişi ve oluşumlara karşı mücadelede güvenlik makamlarına daha fazla yetki verilmesi gibi konuları da yaşama geçirmeyi hedefliyor.
Söz konusu önlemler paketi, önümüzdeki Salı düzenlenecek bir iltica zirvesinde muhalefetteki Hristiyan Demokrat CDU ve federal eyaletlerin temsilcileriyle tartışıldıktan sonra, hayat geçirilecek.
Forum