Namibya’yla Almanya arasında süren görüşmelerde, Alman İmparatorluğu döneminde Alman ordusunun, Afrika’da Herero ve Nama adlı yerli halktan 100 bine yakın kişiyi öldürmesini, Alman tarafının soykırım olarak kabul ettiği açıklandı.
Alman medyasında çıkan haberlerde, Almanya ve Namibya arasında 2015 yılından beri süren görüşmeleri Alman tarafı adına yürüten Hıristiyan Demokrat Birlik Parti’li (CDU) Ruprecht Polenz ile Namibya Özel Temsilcisi Zed Nigavirue’nin uzlaşmaya vardıkları ve imzalanan protokolün iki ülkenin dışişleri bakanlarının imzasına sunulduğu kaydedildi.
Alman Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili haberin "gizliliğine" atıfta bulunarak yorum yapmaktan kaçınırken, güvenilir kaynaklar, anlaşmanın önümüzdeki iki hafta içinde resmen duyurulacağını ifade ediyorlar.
Almanya Cumhurbaşkanı Namibya Parlamentosu'nda konuşma yapacak
Anlaşmaya göre, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Namibya’ya giderek Namibya Parlamentosu’nda yapacağı bir konuşmayla, Namibya halkından özür dileyecek. Almanya, Namibya'da özellikle Herero ve Nama halklarının yaşadığı bölgelerin altyapı hizmetlerinin ve eğitim olanaklarının kalkınmasını finanse etmek için özel bir fon oluşturacak.
Öldürülenlerin torunları başta olmak üzere Namibya temsilcileri geçmişte yaşananların Almanya tarafından hem soykırım olarak tanınmasını hem de Yahudi Soykırımı’nda olduğu İsrail’e olduğu gibi Nabimya’ya tazminat verilmesini talep ediyordu.
1884 yılında Alman İmparatorluğu’nun işgal ettiği ve günümüzde adı Namibya olan bölgede, 1904 yılında yerli Herero ve Nama halkları isyan etmiş ve çatışmalarda 100 kadar Alman askeri öldürülmüştü. İddialara göre bunun üzerine bölgenin komutanı olan Alman General Lothar von Trotha 2 Ekim 1904 tarihli emriyle, "silahlı veya silahsız tüm Hereroların öldürülmesi" emrini verdi. Daha sonra ayaklanan Namalara karşı da büyük kıyımlar işlenirken, kaynaklara göre toplam 100 bin yerli, Alman askerleri tarafından öldürüldü ya da çalışma kamplarında can verdi. Bölgedeki Alman sömürgeciliği 1915 yılında sona ermişti.
Almanya’nın Afrika’daki kolonisinde yaşananlar, Alman Meclisi’nin 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan olayları soykırım olarak nitelendirmesi sonrasında tekrar gündeme gelmişti. Çok sayıda Alman ve Türk siyasetçi, bu karardan sonra, Almanya’nın Herero ve Namalara karşı soykırım suçu işlemesiyle yüzleşmediğini belirterek bunu, "çifte standart" olarak nitelemişti. Bunun üzerine Alman hükümeti, Almanya’yla Namibya hükümetleri arasında devam eden gayrı resmi görüşmelerin yakında sona ereceğini ve imzalanacak ortak metinde Herero ve Nama halklarına yönelik katliamların soykırım olarak tanımlanacağını açıklamıştı. Ancak o dönemde iki ülkenin temcilcileri arasında uzlaşma sağlanamaması üzerine, 2017’de Herero ve Nama haklarının temsilcileri tazminat talebiyle New York’ta açtı.
Dava dilekçesinde, şimdiki adıyla Namibya topraklarını işgal eden Alman ordusunun Herero ve Nama halklarının topraklarını işgal ettikten sonra, soykırım uyguladığı, kadınlara ve kızlara tecavüz edildiği, verilen zararının da karşılanmadığı öne sürüldü.
Herero ve Namaların temsilcileri daha sonraki yıllarda da Yahudiler'e verilen tazminatın kendilerine de verilmesini talep etti. Namibya’ya bağımsızlığa kavuştuğu 1990 yılından bu yana, 870 milyon Euro mali yardım yapıldığını belirten Alman hükümetinin Almanya ile Namibya'nın ortak tarihiyle yüzleşme komisyonu özel temsilcisi Ruprecht Polenz, kurbanların ailelerine maddi tazminat talebinin hukuki temelden yoksun olduğunu öne sürdü. Polenz onun yerine altyapı çalışmalarına fon ayırmayı teklif etmişti.