Almanya Başbakanı Angela Merkel yine titreme nöbeti geçirdi. Bir hafta önce Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelensky’yi karşılama töreninde aniden tüm vücuduyla titremeye başlayan ve düşmemek için mücadele veren Merkel, bu sabah da Bellevue Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in yanında benzer bir titreme krizi yaşadı.
Avrupa Parlamentosu’na seçilen eski Adalet Bakanı Katarina Barley’in görevini yeni bakan Christine Lambrecht’e teslim etmesi törenine katılan Merkel, resmi konuşmayı yapan Steinmeier’in yanında yerini aldıktan kısa bir süre sonra titremeye başladı.
Yüzü beyazlaşan ve titremesini engellemek için kollarını birleştiren Merkel’e, saray görevlileri tarafından bir bardak su getirildi. Suyu almayan Merkel’in kısa bir süre sonra sakinleştiği ve yeni bakanı kutladığı gözlemlendi.
Merkel geçen hafta Zelenskiy’i başbakanlık binasında karşıladıktan sonra, Alman Milli Marşı okunduğu sırada önce dudaklarını ısırmış, ardından bütün vücudu titremeye başlamıştı. Onlarca kamera ekibinin ve fotoğrafçının önünde yaşadığı krizden sonra, sıcak hava ve su eksikliğini gerekçe gösteren Merkel, “Üç bardak su içince her şey geçti” demişti.
Bugünkü titremenin sabah saatlerinde ve serin bir mekanda olması Merkel’in sağlık durumuyla ilgili endişeleri artırdı. Açıklama yapan Merkel'in sözcüsü Steffen Seibert ise, başbakanın sağlık durumunun iyi olduğunu ve Japonya’daki G-20 zirvesine katılacağını duyurdu.
Buna rağmen Alman kamuoyu, “Merkel’in nesi var” sorusuyla uğraşıyor. Bazı sağlık uzmanları, tıbbi açıdan yaz aylarında su eksikliği nedeniyle titreme olabileceğini savunurken, başka uzmanlar ise titremenin yüksek ateş, panik atak veya sıtma gibi hastalıklardan kaynaklanabileceğini veya Parkinson hastalığında rastlanan bir durum olduğunu belirtiyorlar. Siyasi kulislerde ise 14 yıldır ülkeyi yöneten Merkel’in son dönemde yorulduğu ve yıprandığı, bu nedenle sağlık sorunları yaşadığı iddiaları gündemi belirliyor.
Angela Merkel, 2005’ten bu yana Almanya’yı etkileyen küresel mali kriz, göçmen politikası tartışmaları ve Brexit’in Avrupa Birliği’nde yarattığı çalkantıyla boğuştu. Merkel, 2017’de genel seçimler öncesinde, dördüncü kez başbakanlık için adaylığını ilan etmeden, yıprandığını ve adaylığı düşünmek için zamana ihtiyacı olduğunu söylemiş, daha sonra enerjisinin dört yıl başbakanlık için yeterli olduğunu açıklamıştı.
Gözlemciler, partisinin eyalet seçimlerinde aldığı yenilgilerden ve kendisine yönelik ağır eleştirilerden sonra geçen Aralık ayında CDU’nun genel başkanlığından ayrılan Merkel’in, yakın çevresine Alman basınında siyasi kariyeriyle ilgili çıkan spekülatif haber ve yorumlara da üzüldüğünü söylediğini aktarıyor.
Konuyla ilgili haberlerde, Merkel’in başbakanlık görevini de bırakmayı planladığı ve ileride Avrupa Komisyonu’nun başkanlığını üstlenmeyi hedeflediği iddia ediliyor. Merkel ise, daha önceki dönemlerde 2021 yılında bitecek yasama dönemi sonuna kadar başbakanlık görevinde kalacağını ve daha sonra siyasi hiçbir görev üstlenmeyeceğini söylüyor.