Yeni Zelanda’da iki camiyi hedef alan terör saldırısının ardından, Almanya’dan da olayı kınayan açıklamalar geldi. Cuma günleri bir araya gelen Federal Konsey’in üyeleri, oturuma geçmeden saldırıda hayatını kaybedenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. "Dinlerinin kurallarını barış içinde yerine getiren insanlara yönelik bu alçakça saldırıyı kınıyorum" diyen Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, 2017’de Yeni Zelanda’ya yaptığı gezi sırasında ülkenin çok kültürlülüğüne ve açık toplum anlayışına hayran kaldığını hatırlatarak, ülkenin bu saldırıdan sonra da bu özelliklerinden vazgeçmemesini umduğunu söyledi. Başbakan Angela Merkel, terör saldırılarına ilişkin, "Irkçı nefret nedeniyle öldürülenler için yas tutuyorum." ifadesini kullandı.
Merkel: "Kalleş saldırı"
Federal Hükümet sözcüsü Steffen Seibert’in sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamada, Başbakan Merkel terör saldırısı nedeniyle sarsıldığını belirterek, "Yeni Zelanda'da huzur içinde ibadet edilen camide ırkçı nefret nedeniyle öldürülenler için yas tutuyorum. Bu tür teröre karşı, yan yana duruyoruz" ifadesini kullandı. Merkel’in, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern'e taziye mektubu yazdığı da açıklandı. "Camilere yapılan saldırılar demokrasi ve hoşgörüye yapılmıştır" denilen mektupta, "Bu saldırı ibadethanelere ve ibadet edenlere yapılan kalleş bir saldırıdır. Müslümanlara yapılan bu saldırı aynı zamanda Yeni Zelanda demokrasisine, açık ve hoşgörülü topluma yapılan bir saldırıdır. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı ve yaralıların sağlıklarına tekrar kavuşmalarını diliyorum" ifadeleri de yer aldı.
Dışişleri Bakanı: “Biri inancı için öldürülüyorsa, saldırı hepimizedir”
Federal Dışişleri Bakanı Heiko Maas, "hunharca bir katliam" olarak tanımladığı saldırının, barış içinde namaz kılan Müslümanları hedeflediğini belirtti. Maas, "Eğer insan sadece dini inancı nedeniyle öldürülüyorsa o zaman bu saldırı hepimize demektir. Biz hayatını kaybedenlerin tarafındayız. Güçlü kal, Yeni Zelanda!'' değerlendirmelerinde bulundu. Federal Hükümet’inİnanç Özgürlüğü sorumlusu Marcus Grübel, "İster İslam’a, ister Yahudiliğe, ister Hristiyanlığa karşı olsun, hiç bir şiddet olayı kabul edilemez. Bu saldırıya vermemiz gereken tepki, daha fazla hoşgörü ve diğer dinlere karşı daha fazla saygı olmalıdır. Barışı destekleyen ortak projelerle ve dinlerarası diyaloğu güçlendirerek ön yargıları azaltabiliriz" şeklinde görüş belirtti.
Almanya’daki Müslüman Toplumu: “Kenetleneceğiz”
Almanya Müslümanlar Konseyi Başkanı Aiman Mazyek, "Yeni Zelanda tarihindeki bu en ağır terör saldırısını lanetliyoruz. Aşırı sağcı teröristlerin, İslam ve insan düşmanlığıyla ve ırkçı nedenlerle gerçekleştirdiği bir olayla karşı karşıyayız" dedi. Almanya’daki Müslüman çatı örgütlerinden Milli Görüş adına bir açıklama yapan Genel Başkan Kemal Ergün, "Terörün hedefine ulaşmasına izin vermeyeceğiz. Toplum halinde daha da kenetlenecek ve birliktelik göstereceğiz" ifadelerini kullandı.
"Toplum olarak, nerede bir haksızlık söz konusuysa, kime yönelik olduğu ve kimden geldiği fark etmeksizin buna karşı sesimizi yükseltmek durumundayız. Bu alçak saldırıların hedefi daha fazla nefret tohumu ekmek ve toplumları bölmekten başka bir şey değildir. Buna asla izin vermeyeceğiz."
Merkel de saldırganın hedefindeydi
Öte yandan Alman basınında çıkan haberlerde, saldırganın kendi Youtube sayfasından yayımladığı manifestosunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanısıra, Başbakan Merkel’den bahsettiği belirtildi. Buna göre, saldırgan 'Yüksek profilli düşmanlar' başlığı altında Merkel’e söz konusu listenin ilk sıralarında yer verdi. Merkel, 2015’de Almanya’nın sınırlarını mültecilere açtığı için aşırı sağcı ve ırkçı çevrelerin hedef aldığı isimlerden biri. Bu arada Almanya’da parlamentoda temsil edilen sığınmacı karşıtı Almanya için Alternatif partisinden politikacıların Yeni Zelanda’daki saldırıyı kınayan bir açıklama yapmaması dikkat çekti.