AB’nin sanayi devi Almanya ekonomik yönden çok parlak bir dönem yaşıyor. Yatırımlarla ihracatın rekor düzeyde artması, iç ekonomide yaşanan canlanma, yükselen vergi ve sosyal sigorta primleri devletin kasasına giren paranın da artmasına neden oluyor.
Ülkenin bu yıl da 250 milyar Euro civarında dış ticaret fazlası vermesi, kamu sektöründe de 36 milyar Euro’nun üzerinde bütçe fazlası olması bekleniyor. Bu rakamlar Almanya’nın Avrupa'nın en büyük ekonomik bölgesi özelliğini vurgularken, madalyonun öteki yüzünde ülkedeki gelir adaletsizliği ve yoksulluk dikkat çekiyor. İşsizler, göçmenler ve emekliler gelir adaletsizliğinden en çok etkilenen gruplar. Özellikle yalnız başlarına çocuk yetiştirmeye çalışan anneler ve çocukları ise yoğun bir oranda yoksulluk riskiyle karşı karşıya.
Alman Çocuk Haklarını Koruma Derneği, Almanya’da yoksul çocukların sayısının kamuoyunda bilinenden yaklaşık 1,4 milyon daha fazla, yani yaklaşık 4,4 milyon olduğunu açıkladı. Bunların hemen hepsi düşük gelirli ailelerin çocukları.
Yoksul çocukların sayısının tahmin edilenden çok daha yüksek olmasının nedenlerinden biri, 2015 yılında ülkeye kabul edilen bir milyon mültecinin yaşam koşulları.
Uyum sorunlarında yaşanan aksaklıklar, sığınmacıların iş bulmakta zorlanması ve ırkçılık bu gruplarda yoksullaşmaya neden olurken, mültecilerin çoğu çocuk parasına ek olarak ödenen yardıma, bürokratik engeller ve başvuru formunun karmaşıklığı nedeniyle başvurmuyor.
Hans-Böckler-Vakfı’nın çocuk yoksulluğuna ilişkin bir araştırması Almanya’da doğan göçmen çocukların yoksulluk oranının yüzde 28,9 olduğunu ortaya koymuştu. Bu oran Türkiye kökenliler için ise yüzde 37,8 olarak tespit edilmişti. Sosyal işler uzmanı Kamer Akgül yoksul çocuklar içerisinde mültecilerle birlikte göçmen çocukların oranının Almanlara göre daha fazla olduğunu belirtiyor.
Almanya'da aylık net geliri 958 Euro’nun altında kalanlar yoksulluk eşiğinde sayılıyor. Yoksulluk sınırı iki çocuklu bir aile için 2 bin 100 Euro, tek çocuklu aileler için 1650 Euro şeklinde.
Öte yandan uzmanlar emekliler arasındaki yoksulluğun da hızla arttığına dikkat çekiyor. 3,5 milyon emeklinin yoksulluk sınırında yaşadığını vurgulayan uzmanlar, emekliler arasında yoksulluk oranın şimdiden yüzde 15,6 ile ülke ortalamasının üstüne çıkarak kritik noktaya ulaştığını vurguluyor. Yoksullukla ilgili endişe verici sayılar, ekonomisi rekorlar kıran Almanya’nın paylaşım adaletsizliğini önleyemediğini ve sosyal dengelerin hızla bozulduğunu ortaya çıkartıyor.
