Aşırı sağcıların yabancı ve mülteci avına çıktığı Chemnitz’de sular durulmuyor. Almanya'nın doğusundaki kentte bir Alman'ın bir sokak kavgasında bıçaklanarak öldürülmesi sonrası başlayan ırkçı şiddet olayları dün de devam etti. Akşam saatlerinde, yabancı düşmanı grupların düzenlediği yeni gösterilere katılanların sayısı artarken, aşırı sağcı göstericilerle ırkçılık karşıtı gruplar arasında çıkan olaylarda çok sayıda kişi yaralandı. Güvenlik birimlerinin, protestoların bu kadar büyümesi ve ırkçı göstericilerin şiddeti karşısında hazırlıksız yakalandığı gözlemlenirken, Chemnitz polisinin göçmenlere "evlerinizde kalın ve dışarıya çıkmayın" tavsiyesinde bulunduğu haber verildi.
Saksonya eyaletindeki 250 bin nüfuslu kenti birbirine katan ırkçıların polis ve solcu gruplara şişeler ve havai fişeklerle saldırmaları dikkat çekti. Polisin yetersiz kalmasını fırsat bilen ve kentte mülteciler yüzünden güvenlik kalmadığını iddia eden aşırı sağcılar, sokaklarda göçmen ve mülteci avına çıktı.
Gösterileri izleyen gazetecilere de saldırılar olduğu tespit edildi. Çok sayıda aşırı sağcı ise gösteriler sırasında ve polisin gözü önünde Almanya’da yasak olan Hitler selamı verdi, "Yabancılar dışarı, Almanya Almanlarındır" gibi sloganlar attı.
Chemnitz’de yaşananlar Berlin’de siyasi çevrelerde de endişeye yol açtı. Federal Dışişleri Bakanı Heikko Maas, "Aşırı sağcılık sadece kökenleri değişik insanlar için değil, tüm toplumu tehdit eden bir tehlikedir" dedi. Maas, "İnsan onuru, demokrasi ve özgürlük için hepimiz mücadele etmeliyiz" şeklinde konuştu.
Federal İçişleri Horst Seehofer, Pazar günü bir kişinin yaşamını kaybetmesine üzüldüğünü, ancak bu olaya tepkinin şiddet şeklinde sokağa yansımasına izin verilemeyeceğini belirterek, federal polis birimlerinin gerektiğinde Saksonya’ya gönderileceğini duyurdu.
Adalet Bakanı Katharina Barley, Almanya’nın bir hukuk devleti olduğunu ve adeletin yaşama geçirilmesinin de devletin görevi olduğunu belirterek, "Ülkemizde insanların avlanmasına, linçe izin vermeyeceğiz. Azınlıkları tehdit edenler bunun hesabını verecekler" dedi.
Sosyal demokrat SPD’den İçişleri Sözcüsü Burkhard Lischka, ırkçıların Almanya’da iç savaş senaryoları hazırladığını söyledi. Lischka, "Küçük bir çapulcu grup her fırsatı değerlendirip, şiddet kullanarak ülkemizin sokaklarında içsavaş havası estirmeyi hedefliyor" diye konuştu.
Bu arada Alman Gazeteciler Birliği, Saksonya ve diğer bölgelerde aşırı sağcıların düzenlediği gösterileri takip eden gazetecileri "çok dikkatli olmaya" çağırdı. Açıklamada, aşırı sağcıların gazetecileri bağımsız medya temsilcileri olarak değil, düşman olarak tanımladığı ifade edildi.
Pazar günü pek çok kültürden ve ulustan insanın katıldığı bir şenlikte çıkan kavgada bıçakla yaralanan 35 yaşındaki bir Alman hastanede hayatını kaybemiş, 33 ve 28 yaşındaki iki kişi de yaralanmıştı. Sosyal medyada yayılan ırkçı söylentiler sonrasında Chemnitzliler sokağa dökülürken, olayla ilgili göz altına alınan biri Suriyeli diğer Iraklı iki göçmenin tutuklanması da olayların yatışmasına yetmedi.
Berlin’de yapılan yorumlarda, Chemnitz’de iki gündür yaşananların 1990’lı yılların başında yaşanan yabancılara yönelik kanlı saldırıları hatırlattığı da vurgulandı. O dönemde Almanya’nın doğusundaki Hoyerswerda'da mülteci ve yabancı düşmanı olaylar 17 Eylül 1991'de başlamış, güvenlik güçleri olayları kontrol altına alamayınca mülteciler başka bir şehre nakledilmişti. Hoyerswerda'yı 1992'de Rostock-Lichtenhagen olayları ve 3 Türk'ün öldüğü Mölln katliamı, 1993'te ise 5 Türk'ün öldüğü Solingen faciası izledi.
